Maruf Aytekin

Dinleyicilerimizden
-
Aa
+
a
a
a

Sayın Ömer Madra,

Açık Gazete programını sabahları büyük bir keyifle dinliyorum. 13 Şubat 2007 tarihli Açık Gazete programında Türkiyede'ki televizyon programları hakkındakı -sanırım konuğunuz Ahmet İnsel'di- yorumlarınızı dinledim. Gerçekten konuğunuzun yorumladığı gibi tamamen bir boks maçı şeklinde gelişen (geliştirilen) televizyon programları çok düzeysiz ve kötü durumdalar. Bilgi adına topluma hiç birşey vermedikleri gibi toplumu da o tarzda tartışma ve toleranssızlığa alıştırıyorlar.

Dünyanın değişik ülkelerinde ve televizyonlarında benzeri programların formatlarının nasıl olmasi gerektiğini görebiliyoruz. Maalesef bizdeki programlar biraz televole kültürü (diyeceğim), biraz kahvehane tartışmaları, biraz da üniversite kantinitartışmaları tarzlarının karması bir yapıya sahip. Anladığım kadarı ile siz ve konuğunuz da dahil olmak üzere bir çok vatandaş bu durumdan oldukça rahatsız. Tabii ki durumdan vazife çıkarıp :-) o TV lere ve programcılara karşı herhangi bir yaptırımda bulunmamız mümkün değil.

Ancak dinleyici/izleyiciler olarak bu tür programların yapılmasını ve bize sunulmasını yine bizler engelleyebiliriz diye düşünüyorum. Onları izlemeyerek onlara en büyük cezayı -uzun vadede- verip onları profesyonel programcılar (konuğunuzun tarif ettiği gibi) olmaya, olması gerektiği gibi programlar yapmaya zorlayabiliriz diye düşünuyorum.

CNN'deki küresel ısınma ile ilgili program ve TRT'deki bahsettiğiniz programla ilgili -Ada Defne'nin annesinin tersine- sizi maalesef orada gösterdiğiniz sabırdan dolayı takdir edemiyorum. O tür programlara katılmamanız gerektiğini düşünüyorum, daha doğrusu katılmanızı anlayamıyorum ve hayretle karşılıyorum. Eleştirmiş olduğunuz ve karşı olduğunuz bir program kültürüne kendinizi malzeme olarak kullandırmanızı doğru bulmuyorum. Çünkü bu katılımlarınızla onlara güç veriyor ve onları desteklemis oluyorsunuz. Sizin ve diğer katılımcılar uzerinden reklam yapıp güç kazanıyorlar. İlk zamanlar acaba bir mesaj vermek için mi katılıyor diye bu katılımların arkasında samimi duygular ararken -sizin de bizzat yaşadığınız gibi- o tür programlarda malesef bir mesaj vermenin mümkün olmadığını geçmişten gelen tecrübeler ve şimdi izleyerek gördük.

Yanlış bulduğunuz bir program tarzını o tür programlara katılarak neden desteklediğiniz sorusuna cevap olarak "ekranlarda görünmenin dayanılmaz cazibesi" gibi basit bir sebebi size yakıştırmayı doğrusu kalbim kabul etmiyor ve öyle olmadığına inanmak istiyorum.

İkinci olarak; küresel ısınma ile ilgili programlarınızı dikkatle ve takdirle izledim, izliyorum. Genellikle konu ile ilgili çalışmaları ve yayınları olmuş yerli ve yabancı araştırmacıları konuk etmeniz ve onların bulgularına yer vermeniz çok doğru ve yukarıda bahsettiğimiz (olması gereken) program tarzına çok uygun. Sizinle bu konuda program yapmaya çalışanlara da aynı yolu göstermeniz ve Türkiye'de insanların doğru (düzgün) program izlemelerine ve bilgilendirilmelerine katkınız olması gerektiğini düşünüyorum.

Saygılarımla,