Londra'nın kirli yüzü

-
Aa
+
a
a
a

 Bugünkü St. Pancras istasyonu,1868-77'de inşa edilmiş

Köşede bir genç dileniyor, para vermezseniz size tükürüyor, bir başka köşede iki genç kız bedenlerini satışa çıkarmış, ötede bir başka genç koltuğunun altına eroin enjekte ediyor... Bunlar Londra’nın King’s Cross bölgesinin alışılagelmiş görüntüleri. İngiltere 2007 yılında bu bölgede St Pancras-Manş Tüneli bağlantılı Avrupa’nın en büyük, en gelişmiş tren istasyonunu açmayı planlıyor. Ancak bölgenin şu anki hali İngiltere için tam bir yüz karası ve İngiltere bu ayıbı temizlemeye yeminli.

 

Turistlerin, iş yolculuğuna çıkmış olanların Londra’ya ilk adım atacakları yer olacak St Pancras istasyonu. Bölgede açılacak olan yeni istasyonu 2022 yılına kadar her yıl 63 milyon kişinin kullanacağı öngörülüyor. St Pancras, trenden inenlerin kenti ilk kez görecekleri, çıkarken de son bir bakış atacakları istasyon olduğundan bölgenin görünümü özel bir önem kazanıyor.

Bölgenin yönetiminden sorumlu tutan Camden Belediyesi yörenin bugünkü hali ile bunun mümkün olamayacağını söylüyor, çünkü bölge bütünüyle dilencilerin, seks ve uyuşturucu tüccarlarının elinde. Bölgedeki Euston, King’s Cross ve St Pancras istasyonları tam anlamıyla uyuşturucu ve seks cenneti... özellikle karanlık bastıktan sonra. Bölge zaten yüz yıldan fazla bir süredir kentin "Kırmızı Fener Sokağı" olarak biliniyor, ancak uyuşturucu ile tanışması 70’li yıllara dayanıyor.

 

Polis devletine doğru

 

Camden Belediyesi bölgeyi “temizleyeceğine” yeminli. Bunun için 1999’dan beri polisle işbirliği yapıyor. Anti-Sosyal Davranış Uyarıları (Anti Social Behaviour Orders=ASBO)* adını verdikleri bir uygulama başlatmışlar. Uygulama, kamu düzenini bozanların uyarılması, dinlemeyenlerin mahkemeye verilmesini öngörüyor. Metropolitan Polisi ASBO görevlisi Dylan Belt çalışma sistemlerini şöyle açıklıyor: "Bu tür insanları önce uyarıyoruz, davranışlarını düzeltmezlerse tutukluyoruz." O günden bu yana tam 18 kişiye uyarıda bulunulmuş, bunlardan dokuzu tutuklanarak mahkemeye sevk edilmiş. Üç vaka ise mahkemesinin görülmesini bekliyor.

 

Hangi davranışların “anti-sosyal” olduğuna gelince.. En çok görülen anti sosyal davranış biçimleri kamuya açık yerlerde seks, seks ticareti, uyuşturucu kullanımı ve ticareti, dilencilik. Örneğin 18 yaşında bir genç birilerine taş atıp, kavga çıkardığı için uyarılmış. 26 yaşında bir genç ise dilenmek, topluma açık yerde crack ve eroin kullanmaktan... 20’lerinde iki genç kadın uyuşturucu kullanıp, seks işçiliği yaptıkları, 20 yaşında bir başka genç restoranlarda dilenip para vermeyenlerin yemeğine tükürdüğü için uyarılmışlar.

 

Vanessa Bex yedi yıldır Camden Belediyesi için başbelası bir seks işçisi. 100’ün üzerinde vukuatı var. Camden ve Islington’a girmesi yasaklanmış. Finsbury, Clerkenwell, Copenhagen ve Thornhill’e de. Bu bölgelerde görülürse beş yıl hapse çarptırılacak. Bex’in uyuşturucu satma suçu da var. Bu yüzden 20 kadar uyuşturucu bağımlısı ile teması da yasaklanmış. Görünüşe göre Camden Belediyesi işi sıkı tutuyor.

 

Bu tür “anti-sosyal” davranışlardan bölge sakinleri de fena halde musdaripler. Yerlerde, çöp tenekelerinde şırıngaların dolaştığını, çocuklarının günlük yaşamlarında sürekli sokak suçlarına maruz kalmaları korkusunu taşıdıklarını söyleyen “sade” vatandaşlar bu “temizlik harekatı”ndan son derece hoşnutlar. “Sade vatandaş” Ms Carron ASBO uygulaması başlatıldıktan sonra ortalığın nispeten toparlanmaya başladığını söyleyerek duygularını şöyle ifade ediyor: “Düşünsenize, altı yaşındaki torunum bir gün pantolonunu dizlerine indirmiş, kasığına eroin enjekte eden bir adamla karşılaşmış. Bu insanların kendilerine ne yaptıkları beni hiç ilgilendirmiyor, ama niye benim gözümün önünde yapmak zorundalar, işte ben bunu kabul edemiyorum.”

 

Her şey bir gecede düzelmez elbet

 

Bölgenin sade vatandaşları suçla basa çıkabilmek için kendilerince bir de “silah” geliştirmişler. Düdük çalıyorlar. Bütün semte binlerce düdük dağıtılmış. Ne zaman suç işleyen birini görseler daima boyunlarında taşıdıkları düdüğü öttürmeye başlıyorlar, böylece civardaki diğer vatandaşları da uyarmış oluyorlar. Suç işlemekte olan “anti-sosyal” kişi ise düdük seslerinden tedirgin olup oradan uzaklaşıyor. Bunu “huzurlu bir komşuluk ortamının oluşturulması” yolunda bir adım olarak gören bölge sakinleri başarılı olduklarını belirtiyorlar.

 

Manş Tüneli tren bağlantısının oluşturulması ile bölgenin temizleneceği, yeni bir çehreye kavuşacağı umuluyor. Bundan en büyük kazancı da emlakçılar bekliyor. Her ne kadar suç oranı geçen yıla kıyasla %55 oranında düşmüşse de insanlar artık burada oturmak istemiyor, evlerini satıp başka bölgelere taşınıyorlar. Hiç kimse ev fiyatları çok düşük olmasına karşın bu bölgede ev almak istemiyor.. Bölge neredeyse tamamen uyuşturucu ve seks çetelerine terkedilmiş durumda.

 St. Pancras, eskiden beri seks merkezi. (Tablo John O'Connor)

Emlakçılar ASBO temizlik kampanyası ile durumun düzeleceğini umuyor ama King’s Cross Methodist Kilisesi rahibesi Cathy Bird emlakçıların hayal kurduğunu, seks ve uyuşturucu ticaretinin bir gecede düzeltilemeyecek kadar köklü bir sorun olduğunu söylüyor. ASBO uygulamalarının da “sorunu başka bir bölgeye kaydırmaktan başka bir işe yaramayacağına” inanıyor: “Asıl ihtiyacımız olan şey, bu genç insanlara yardım etmek, onlara parya gibi davranıp toplum dışına itmek yerine onlara güvenli, huzurlu, sağlıklı bir ortam sunmak.”

 

İngiliz Seks İşçileri Birliği sözcüsü ise buna karşı çıkıyor... “Bu insanların çoğu çocuklu anneler, onları doyurabilmek için çalışmak zorundalar, çoğu uyuşturucu bağımlısı, bu ihtiyaçlarını temin için para kazanmaya çalışıyorlar. ASBO uygulaması onları bildikleri, tanıdık bölgeden yabancı bir bölgeye sürmekten başka bir işe yaramıyor. Üstelik sürüldükleri bölgede tanımadıkları insanlarla muhatap olup kendilerini riske atıyorlar. Bu kadınların topluma kazandırılması bir ütopya, bunlar zaten yoksulluktan geliyorlar, zaten bütün alternatiflerini tüketmişler. Seks işçiliği onlar için ellerinde kalan son çözüm. Belediye onların bu son çözümünü de ellerinden alarak, ‘siz artık yaşamayın’ mı demeye çalışıyor” diyerek hem Bird’e hem de uygulamaya şiddetle karşı çıkıyor.

 

Islah çözüm mü?

 

Olaya daha farklı yaklaşanlar da var elbet. Manchester kenti Bolton Güney Doğu bölgesi Milletvekili Brian Iddon sorunun yasal randevuevleriyle çözüleceğine inanıyor. Iddon’a göre bu yolla seks isçilerinin sokaklarda yaşamlarını tehlikeye atmaları da önlenmiş olacak. Iddon’ın böyle düşünmesinin nedeni de Manchester’da son altı ay içinde iki seks işçisinin vahşi bir şekilde öldürülmüş olması. Daha geçen hafta Liverpool’lu eroin bağımlısı, beş aylık hamile Moorcroft bir arabanın arkasında kafası paramparça bir halde bulundu. Iddon, pahalı bir çözüm olmasına rağmen yasal randevuevlerinin uzun vadede işe yarayacağına inanıyor.

 

İngiltere’nin başka bölgelerinde de dağınık seks bölgelerinden kurtulmak, kolay denetlenebilir “Kırmızı Fener Sokakları” oluşturmak yolunda adımlar atılıyor. Bu görüşü savunanlar küçük yaşta seks işçiliği, seks işçilerinin çalıştıranlar tarafından sömürülmesi, şiddete maruz kalmaları gibi sorunların bu şekilde engellenebileceğini söylüyorlar. Ancak polis bu işten hiç mi hiç hoşlanmıyor. Onlara kalsa hem geleneklere hem ahlaka aykırı buldukları dünyanın bu en eski mesleğini tümden yok edecekler.

 

Ahlakçılarla özgürlükçüler arasındaki çatışma süredursun, St Pancras şimdilik polisin denetimi altında gorünüyor

 

Reading, 16 Aralık 2002

 * Order sözcüğü aynı zamanda Düzen anlamında kullanılıyor