Biliyorum, mali destek ama biraz seçici olamaz mısınız?İklim değişikliğine önem verip, kapitalizmi eleştirirken, 'Bas gaza, Finans kartt'la Total'den benzin' reklamı Açık Radyo'da duymaya ne demeli bilmem...Hem de günlerce dönüyor bu reklam!
Saygılarımla,Leyla Derya
Leyla hanım, radyomuz hakkında "Destekliyordum ama yine çektiğimi sorma!" diye yazmış. Desteğini niye çektiğini sormamanı istiyor, ama bu tabii lâfın gelişi: Aslında hepimizin hemen anladığı gibi, "ne sen sor, ne ben söyleyeyim" tavrı bu! Zaten, hemen sonraki cümlesinde meramını tüm açıklığı ile ortaya koyuyor ve destekten vazgeçmesine sebep olarak, hiçbir "seçicilik" yapmadan bu kirletici reklamı yayınlamamızı gösteriyor. Lafı dolandırmıyor yani.(PS: Leyla hanımın metninde küçük bir tashih var yanılmıyorsam; onu da hemen buracıkta düzeltelim: "niye" diyeceği yerde "yine" yazmış galiba.)
Şimdi, minik ama önemli sorun şurada: Temel mesajı nasıl anlamalıyız? Destekçimiz, "hakikaten içini acıtan" bu reklamı duyunca hemen duruma vaziyet edip radyodan desteğini çekmiş, değil mi? Yani Leyla hanımın email'inden açık seçik bu mesaj çıkıyor, öyle değil mi? Radyoda bunu okuyan bizler bunu böyle anladık; senin de öyle anladığını sanıyorum. Zaten, doğrusunu istersen, 2 buçuk cümlelik bu kısacık mesajı başka türlü yorumlamanın pek imkânı da yok gibi.
Gelgelelim, "hayat-ı hakikiye"de durum pek böyle değil. Destek departmanındaki arkadaşlara danıştık bu meseleyi tabii. Bir de ne görelim? Bambaşka bir durum yok muymuş ortada! Leyla hanım Açık Radyo'ya yapageldiği (1 saatlik program karşılığındaki) desteğini son olarak 2009 yılında yapmamış mı meğerse? Yani tam 6 sene önce?! 2010'da kendisini arayan arkadaşlara ise artık "başka yerlere destek yapma" arzusunda olduğu için Açık Radyo'yu desteklemekten vazgeçtiğini açıklamış açık-seçik ve net bir şekilde. Arkadaşlarımız kendisini 2011'de son bir kez daha aramışlar usulen, gene sonuç çıkmayınca da işin peşini bırakmışlar ve bir daha aramamışlar haliyle. Sonra? Sonrası yok; Leyla hanımın Açık Radyo aşkı burada bitiyor.
Şimdi, bütün bunların hepsi olağan, son derece anlaşılır durumlar elbette. Ama gelin görün ki, bu hikâyede o kadar anlaşılır olmayan şeyler de var. Anlamakta zorluk çektiğim(iz) 3 nokta ise şunlar oluyor özetle:
1) Dinleyici Leyla hanım, desteklemeyi yıllar önce bırakmış olduğu bir mecraya neden şimdi, 5 yıl gibi çok uzun bir süre sonra âniden "hakikaten içini acıtan" bir reklam yayınladığı gerekçesiyle "hesap sormaya" kalkıyor?2) Destek kavramını silah gibi kullanmanın neresi etik? Beğenilmeyen bir reklamdan dolayı neden destek kesilerek radyoyu "cezalandırma" yoluna gidiliyor? Eleştiri mesajı göndermek, konuyu tartışmak çok daha iyi olmaz mıydı?3) "Destekliyordum ama niye çektiğimi sorma!" gibi gayet muğlak bir ifade ile, 5 yıl önce "atılan yüzüğün" şu anki bir reklama bağlanması, olay şimdi olmuş, yüzük şimdi atılıyormuş gibi bir "takdim tehir"le sunulması, hepimizi yanıltıcı bir durum değil mi? (Üstelik, "Benim gibi birçok insan olduğunu tahmin ediyorum..." gibi bulanık ve karanlık bir "kehanet"i --ya da insana "wishful thinking" gibi gelen bir cümleciği-- de ilave ederek?)
Gökten üç elma düşmüş, hepsi de bizim kafamıza aslında. Her neyse. Biz, her zamanki gibi, hakikatin peşindeyiz. Uzun ve ince bir yolda. (Bu arada, Veysel'i beğenmediysen, Beatles verelim: Long and Winding Road'dayız yani!...)
Selamlar, sevgiler
Ömer Madra