4 Aralık 2009Referans Gazetesi
Türkiye ekonomisinin 2010'da (ve bir dereceye kadar 2011'de) nasıl seyredeceğini araştırmak için, bizimle iktisadi ilişkisi en yoğun olan bölgelerde neler beklendiğine bakmıştım. Sırasıyla gelişmiş ülkeler (ABD ve Euro Bölgesi) ve Rusya'yı ele almıştım. Sırada Kuzey Afrika ve Ortadoğu (KAOD) ülkeleri var.
Önce bir noktayı anımsatayım. Küresel krizi incelemeye başladığım ilk yazımdan bu yana, bu olayın bizi bir kere vurup geçen türden bir olay olmadığını vurgulamıştım. Üç dalga olacağına ilişkin görüşümü tekrar özetleyeyim: İlk dalga merkezdeki ülkelerin (ABD ve Avrupa) krize düşmesinden kaynaklanacak. İkinci dalga çevredeki ülkelere ilk dalganın vurmasıyla ortaya çıkan sarsıntıların bize yansıması. Üçüncüsü ise tüm bu ülkelerin alacakları önlemlerin bize yansıyan etkileri.
Dubai krizi, ikinci dalga adını verdiğim olayın en somut örneği. Dubai'de işlerin birdenbire ters dönmesi, büyük ölçüde, merkezdeki krizin bir sonucu. Bu ülkedeki inşaat projelerinin durması sadece Dubai World adlı şirketin borçlarının yeniden yapılandırılması isteğiyle ortaya çıkmasına yol açmadı. Çok daha önceden, bu projelerde görev alan şirketleri dolayısıyla bu şirketlerin var oldukları ülkeleri, bu projelerde çalışan işçileri ve bu işçilerin geldiği ülkeleri etkilemeye başlamıştı bile. Bu bağlamda akla gelen ilk ülke Mısır. (Mısır bizim için de önemli; 2009 yılının ilk dokuz ayında, Irak dışında, KAOD ülkeleri arasında en çok ihracat yaptığımız ülke). Çünkü Dubai'deki istihdamın yüzde 70'ini Mısırlı işçiler oluşturuyor. Bu ülkedeki inşaat faaliyetlerinin, küresel kriz nedeniyle sekteye uğramasıyla bu işçilerin önemli bir kısmı ya işlerini kaybettiler ya da ücretleri düştü. Bu nedenle Mısır'ın gelecek yıl işçi gelir transferlerinin azalması bekleniyor. Mısır'ın Dubai krizinden tek etkilendiği boyut bu değil. Dubai, Mısır'da, Büyük Britanya ve Suudi Arabistan'dan sonra en büyük yatırım yapan ülke. Dubai'nin bu ülkedeki yatırım projelerinin boyutu 18 milyar dolar dolaylarında. İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi de 2008'de yüzde 70 dolayında artarak 2 milyar doları aşmıştı. Bütün bunların Mısır ekonomisi üzerinde olumsuz etkiler yaratması ise kaçınılmaz.
KAOD ülkelerine ilişkin olarak ulaşabildiğim en son öngörüler, Dünya Bankası'nın 2009 MENA Economic Developments and Prospects: Navigating Through the Global Recession adlı raporunda yer alıyor. Bu rapor 2009 yılının ekim ayı başında yayımlanmış. Rapor, küresel krizin bölge ekonomileri üzerindeki etkilerini ele alıyor. Tabii Dubai'deki son gelişmelerin olası sonuçları hesaba katılmış değil. Görünen şu: Bölgenin petrol ihraç eden ekonomileri petrol fiyatlarındaki düşüşten etkilenmiş durumda. Körfez bölgesi ekonomilerinde ise buna bir de küresel krizin, epeyce gelişmiş olan bankacılık sistemlerini sarsması bekleniyor. Krizin ikincil etkileri ise turizm gelirlerinde, işçilerin gelir transferlerinde ve Mısır bağlamında, Süveyş Kanalı gelirlerindeki düşme biçiminde kendisini gösteriyor.
Dünya Bankası'nın tahminleri KAOD ülkelerinin 2009'da küresel krizden ciddi bir biçimde etkilendiklerini gösteriyor. Aşağıdaki tablodaki verilerden de kolayca çıkarılabileceği üzere, KAOD ülkeleri, 2010 yılında bir miktar toparlanabilseler bile bu, 2008 yılı performanslarının çok gerisinde kalacak. Bu ülkelerin, hele Dubai krizinden sonra, ihtiyatlı bir çizgi izlemelerini ve enerjilerini krizin etkilerini gidermeye yönelteceklerini beklemek gerek.
KAOD Ülkeleri: Makro İktisadi Büyüklükler (%) | |||
2008 | 2009 | 2010 | |
GSYH Artış Hızı | 6,1 | 2,2 | 4,0 |
Kişi Başına GSYH Artış Hızı | 4,0 | 0,2 | 1,9 |
Enflasyon (TÜFE) | 10,6 | 10,6 | 7,7 |
Kamu Dengesi (GSYH Oran) | 25,1 | 5,1 | 6,8 |
Cari Denge (GSYH Oran) | 22,6 | 7,0 | 8,0 |
Kaynak: 2009 MENA Economic Developments and Prospects : Navigating Through the Global Recession, Washington D.C.: The World Bank.