Sayın Z.A.,
Mesajınız için çok teşekkürler. Programımızı izleyip buna tepki veren dinleyicilerimizin olması bizi sevindiriyor. Gerçekten de, programımızın başını dinlemiş olsaydınız, değerli bilim insanı Türkan Saylan'ın ölümühaberini "ilk haber" olarak verdiğimizi, ayrıca, ölüm saatinin erken olmasından dolayı gazetelerin hiçbirinde yer almayan bu haberi ajanslardan, internet sitelerinden ve televizyon kanallarının haber bültenlerinden derleyerek, ayrıntılı bir şekilde dinleyicilerle paylaşmış olduğumuzu işitme fırsatını da bulabilirdiniz. Öte yandan, bir özel üniversite kampüsündeki köpek katliamı ile "değerli bir bilim insanını Türkiye'nin kaybetmesi" arasında sizin kurduğunuz zihinsel bağlantıyı biz kurmadık doğrusu. (Hoş, kursaydık dahi, bu şekilde bir "tekrar anonsu", programımızın formatında yeralmadığı, ve şimdiye kadar böyle birşey yapmadığımız için, böyle bir "tekrar" yapmak aklımıza bile gelmezdi. Ayrıca, programımızın içinde Sri Lanka'daki "tanıksız savaş", Pakistan'ın tarihinde yaşanan en büyük evsizleşme-göç olayı, Somali'deki devasa yıkım ve göçle birlikte toplam 3 milyon insanı içine alan muazzam insanlık dramlarından, Türkiye'de hızla yükselen kaygı verici şiddet ve hoşgörüsüzlük örneklerinden, gezegeninyüzbinlerce yıllık geleceğini etkilemekte olan korkunç iklim yıkımının tüyler ürpertici son kanıtlarından bahsettik, ve - başka birçok şeylerin yanı sıra - mükemmel halde bulunmuş 47 milyon yıllık bir fosilin insan evrimsürecindeki "kayıp halka" olabileceği yolundaki heyecan verici habere de yer verdik. Takdir edersiniz ki, bunların ayrı ayrı her biri, "tekraranonsu"nu gerektirecek önemde sayılabilir. Dünya ve insanlık durumuna ilişkin bu dramatik durumların da Türkan hanımın kaybı kadar önemli olduğunu düşündüğünüzden eminiz.
Sayın Z.A.,
Gene de bir ihtiyat payı koyalım ve diyelim ki, böyle düşünmekte haksızız,sadece Türkiye'nin güncel haberleridir önemli olan... Bundan gayrisi tekrarlanmasa ve hatta hiç verilmese de olur... Ama öyle de olsa, bize de şu iki soruyu sorma hakkını verir misiniz lutfen: Birincisi, e-mail'izin konu başlığına neden "kınama" başlığını koyma lüzumunu hissettiniz? Başını bile dinlemediğiniz bir programın sonunda, sizin dinlediğiniz dakikalar içinde, sizin duymak istediğiniz bir şeyin (tekraren) konu edilmemesi neden bir"kınama" konusu olsun ki? Bizi niçin ve kimin adına kınıyorsunuz?İkincisi de şu: Bir radyo programı yayınında verilen -ya da verilmeyen- haberlerin neden akademik bir değerlendirmeye konu olması gerektiğini düşünüyorsunuz? Sizin ya da benim bir yerlerde öğretim üyeliği yapıyorolmamız, böyle bir "değerlendirme" için yeterli olabilir mi? Bir iletişim dersinde deseniz, belki, ama derste de değiliz ki...
İlginiz ve mesajınız için tekrar teşekkür eder, saygılarımı sunarım.
Ömer Madra
Açık Gazete programı yapımcılarından
Sayın Omer Madra
Biraz önce saat 10.15 civarı programınızı bitirirken Okan Üniversitesi'ndeki köpek katliamını haber verdiniz ve kınamamız icinÜniversite'ye mail atmamızı önerdiniz. Haklıydınız bu önerinizde !!! Ben deyönetimde tanıdığım hocalarımı düşünüp, bu hocalar böyle karar veremezler diye içimden geçirdim. Sonra programınızı bitirdiniz. O an köpek katliamları ile değerli bir bilim insanını Türkiye'nin kaybetmesi arasında aniden birilişki kurdum. Önceki saatlerde Türkan Saylan Hoca'nın ölüm haberini vermiş olabilirdiniz(dinlememiştim programını başını); ama köpek katliamları ile ilgili çok önemli bir uyarı yaptıktan sonra, programınızı kapatırkenbir değerin vefatını da eklemenizi (ya da tekrarlamanızı ) beklemem radyonuziçin gerçekleştirilmesi çok zor bir anonsmuş demek ki...
Değerlendirmeyi bir öğretim üyesi olarak size bırakıyorum.
Z.A.