Eğer denizde çalışıyorsanız son limanda dergi-eski gazete ve kitap stoğunuzu sağlam yapmanız gerekir. Köprüüstünde hazır bulunan anteninizi bir daha kontrol etmelisiniz ki radyonuzu takıp geceleri uzun dalga yayınları çekmede problem olmasın(13-15 yıl öncesinden bahsediyorum, ben denizi bırakalı beri sistemler o kadar değişti ki , herşey gibi – dünya gibi). İnce ayarlar yapılarak Okyanus ortamında radyo düğmeleriyle – antenlerle yapılan ince ayarlar ve cızırtılar içinde dinlenen haberle müzikler. Limana yaklaşmanın en büyük belirtisi radyonuzun çekmeye başladığı FM istasyonlarıdır. Uzun deniz yolculuklarından sonraki FM kanalları birden bire yüzümüzü güldürürdü. O anlar gerçekten çok muhteşemdi ve biz dans ederek çoğu zaman anlamadığımız dillerdeki şakalara gülerek , haberler dahil her programda kelime kaçırmayarak OKYANUSU DELEN SADA'yı kutlardık.
Denizi bıraktıktan sonraki yıllarda İstanbul'da bir sabah reklamcı olan eşimin tavsiyesi ile çatlak bir sesle karşılaştım. Daha uyanamamış olduğunu tahmin ettiğim bir şahıs Murat Lu adındaki başka bir şahısla haberler hakkında yorumlar yapıyordu. O gün AÇIK RADYO ATEŞİ içime düştü bu adamlar bizdendi ve yıllar sonra OKYANUSU delen sada'yı İstanbulda yakalamıştım. Ve her an menzil içinde olmanın keyfini sürerek o tarihten bu yana yaklaşık 6-7 yıldır hergün uzun saatler bu sadayı dinledim.Şahıslar değişti programlar değişti fakat çizgi hiç değişmedi. Türkiye birçok şeyin ilk'i olduğunuz gibi bu konuda da çok az sayıda değerlerden birisiniz.
Sizinle aramda tutku falan yok.Dinleyici-radyocu filan ilişkisi de yok. SİZİNLE ARAMDA GÖNÜL BAĞIM VAR.
Ve dün bir dinleyicinin söylediği gibi bize bu destek fırsatını verdiğiniz için ÇOK TEŞEKKÜRLER.
Siz bizim için çok önemlisiniz ve iyi ki varsınız...
Kayhan Önol