16 Ağustos 2006
Türkiye, cumhuriyet tarihinin en büyük afetlerinden biri olan Körfez Depremi'nin 7. yıldönümünde ihmal skandalı yaşıyor. Deprem ülkesi olan Türkiye'nin gelecek 7 yılının A'dan Z'ye planlandığı 9. Kalkınma Planı'nda "deprem" sözcüğünün bir kez bile geçmediği açıklandı.'Beklenen gelişme olmadı'Skandal, Ulusal Deprem Konseyi'nin 17 Ağustos 1999 İzmit Körfezi Depremi'nin 7. yıldönümü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada duyuruldu. Deprem ve diğer doğal afet zararlarının azaltılması için idari, yasal ve kurumsal yeniden yapılanma konularında bu yıl da beklenen gelişmelerin yaşanmadığının vurgulandığı açıklamada, yürütülen bilimsel araştırma ve projeleri uygulama olanaklarının da yeterli olmadığı kaydedildi.Kurumlararası koordinasyonsuzluğa işaret edilen açıklamada, uygulamaları hızlandıracak ve hukuksal zemini hazırlayacak yasal altyapının bir an önce oluşturulması gerektiği belirtildi.Aşırı göçün kentlerde plansız ve denetimsiz yerleşmelere dönüşmeye devam ettiğinin, başta deprem zararları riski olmak üzere kentsel riskler ve ağır çevre sorunlarının arttığının kaydedildiği Ulusal Deprem Konseyi açıklamasına şöyle devam edildi:"Deprem plana girmedi""Doğal afet zararlarının azaltılabilmesinin önkoşul olduğu, 1990 yılından bu yana gerek Birleşmiş Milletler, gerekse uluslararası tüm organ ve platformlarda önemle vurgulanan 'afetlerle sürdürülebilir kalkınma arasındaki bağ' ülkemizde neredeyse yok sayılmaktadır. Gerek mayıs ayı içinde yayımlanan 'Dokuzuncu Kalkınma Planı Stratejisi' ve gerekse bu stratejiler esas alınarak hazırlanan '9. Kalkınma Planı (2007-2013)' adlı belgelerde deprem ve diğer doğal afet zararlarının azaltılması çalışmalarıyla ilgili olarak hiçbir sorun, strateji, politika ve önlemden bahsedilmediği gibi, 101 sayfalık belgede deprem sözcüğü hiç geçmemektedir. Bu belgelere göre, sanki ülkemizin deprem ve diğer doğal afetlerle ilgili olarak (DPT 9. Kalkınma Planı, Yerleşme ve Şehirleşme Özel İhtisas Komisyonu raporlarında önemle yer verilmiş olmasına karşın) hiçbir sorununun olmadığı ve önümüzdeki 7 yıl içerisinde bu konularda herhangi bir önlem almaya gereksinim duyulmadığı gibi bir mana ortaya çıkmaktadır.Türkiye, afetlerin önlenmesi ve zararlarının azaltılması konusundaki kararlılığını siyasi irade olarak ortaya koymalı, 9. Kalkınma Planı Stratejisi ve 9. Plan'ın hedef ve politikaları içerisinde, geçtiğimiz yıllardaki eksiklik ve ihmalleri de ortadan kaldıracak şekilde ele alarak göstermelidir. Afet zararlarının azaltılmasında 'bütüncül afet yönetimi' kavramı önemsenmelidir. Bu gerçeği tüm yetkililere, sivil toplum kuruluşlarına ve halkımıza duyurmayı görev saymakta ve deprem zararlarını azaltacak önlemlerin alınarak yasa ve yönetmeliklerde gerekli düzenlemelerin ivedilikle yapılmasını dilemekteyiz." DPT: Bu belge deprem strateji belgesi değilDPT Müsteşar Yardımcısı Halil İbrahim Akça, Milliyet'e yaptığı açıklamada, 101 sayfalık "9. Kalkınma Planı (2007-2013)" belgesinde "deprem" sözcüğüne yer verilmediğini doğruladı. Akça, "Bu, deprem stratejisi belgesi değil. İstihdam, kamu hizmetleri gibi başlıklarda değerlendirme yapıldı" dedi.Planda 301. paragrafta "afet" sözcüğünün geçtiğini belirten Akça, "Biliyorsunuz, afet kelimesi depremi de kapsıyor" diye konuştu. Akça'nın belirttiği paragrafta, "Başta afet yönetimi olmak üzere bazı sektörel ve tematik alanlarda bazı kamu kurum ve kuruluşları arasında yetki ve görev karmaşasına rastlanmaktadır" eleştirisi yapılıyor.