Hrant'ın Arkadaşları adlı inisiyatif, Hrant Dink cinayetinin aydınlatılması için bugüne kadar atılmamış adımları gündeme getirmek ve hükümetin artık harekete geçmesini sağlamak amacıyla resmi makamlara soru gönderme kampanyası başlattı.
İnisiyatif, bugün Taksim Hill Oteli'nde düzenlediği basın açıklamasında, Hrant cinayetini kınayan herkesi, Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya soru sormaya çağırdı.
Yetkililerin sorulara yanıt vermeleri için yasal 15 günlük süreyi bekleyecek olan inisiyatif, ardından elde ettikleri sonuçları yeniden kamuoyuyla paylaşacağını açıkladı.
Açıklamanın başında ilk tepki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gönderilen savunmada, Dink'in "Ermeni Kimliği" yazı dizisine verilen hapis cezasının "Nazi subayı" dosyasıyla kıyaslayarak savunanlaraydı:
"Bizler, Hrant Dink cinayeti davasının tanıkları, mağdurları ve takipçisi olarak başta Gül ve Davutoğlu olmak üzere, Hrant'ın katledilmesini 'tedbir alınmadığı için maalesef' diye yorumlayan Türkiye Cumhuriyeti'nin Hrant'ı bir Nazi subayına benzeten savunmasını 'oruçtan bile ağır bulan' bu devlet yetkililerinin acısını paylaşıyoruz!".
Helikopter kazasında ölen BBP lideri Muhsin Yazıcıoğlu için ve son olarak Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sorularının çalınmasıyla ilgili olarak hereket geçirilen Devlet Denetleme Kurulu'nun neden Dink cinayetiyle ilgili devreye sokulmadığı da Gül'e soruldu.
16 Ağustos'ta "Hrant Dink maalesef gerekli tedbirler alınmadığı için hayatını kaybetti" dieyn Gül'e diğer bir soru da, "Tedbirler ne olmalıydı? Bilginizin kaynağı nedir?" oldu.
Son dönemde devletin yanlış adımlarının "tahammül sınırlarını zorladığı"na yer verilen açıklamada Davutoğlu'dan AİHM savunmasını hazırlayan görevlilerin kimlikleri soruldu; sorular sıralandı; "Bu görevlileri kimler görevlendirdi? Hazırlayan görevli ile ilgili herhangi bir yasal işlem yaptınız mı? Yaptınız ise nedir? Yapmadıysanız neden?"
Ergin'den de, 2004'de "Hrant Dink bundan sonra nefretimizin hedefidir, hedefimizsin" ve "bir gece ansızın gelebiliriz" şeklinde tehditler savuran Levent Temiz ve diğer kişiler hakkında işlem yapmayan İstanbul polisi ve savcılar hakkında herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı soruldu.
Müfettişlerce en son altı polis memuru hakkında soruşturma açılması gerektiği yönünde görüş bildirildiği halde, İstanbul Bölge İdare Mahkemesinin bir muhalif oyla, hiçbir polis memuru hakkında soruşturma izni verilmemesi de Ergin'e soruldu.
"Yasal süreci tıkayan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi hakimleri ile ilgili herhangi bir işlem yaptınız mı? Yaptınız ise nedir? Yapmadıysanız neden?"
"Ülke genelinde istihbarat toplamaya yetkili bir kurumun bu cinayetle ilgili hiçbir istihbarata ulaşmamış olması mümkün müdür? Ulaşmış ise bu bilgiler nedir? Ulaşmamış ise MİT yetkilileri ile ilgili herhangi bir işlem yaptınız mı? Yaptınız ise nedir? Yapmadıysanız neden?"
Soruların ve açıklamanın tam metni için tıklayın.
