Umur Talu
Yargı bağımsızdır ve güvenimiz sonsuzdur. Lakin, bir "HHD", yani "HakikiHukukDevleti" başka mekanizmalarla da kendini kanıtlar.HHD'nin "HDR" leri, yani "HakikiDemokratikRefleksler" i vardır.HHD'nin HDR'leri arasında şunlar da olabilir:
1. Genelkurmay Başkanı'nın dahi "suçlamamda,aklamamda" dediği bir olayda, Kara Kuvvetleri Komutanı zanlı bir asker için "olumlureferans" vermez. 2. Veremez. 3. Verirse, ciddi bir hukuki, demokratik, hiyerarşik sorun var demektir. 4. Bir hükümet de normalde bunu hazmedemez. 5. Zanlı askerlerin en üst komutanı konumundaki Jandarma Genel Komutanı, "Olaylokal" diyemez. 6. Hele, kendisinin bağlı olduğu hükümetin başbakanı "Olaylokaldeğil" derken, hiç diyemez. 7. Demişse, bunu uzun uzun izah etmek yahut özeleştiri yapmak konumundadır. 8. Demiş ve bunları yapmamışsa, hükümetin bu konuda bir tavır alması gerekir. 9. Onca yıl milletvekilliği yapan, hadi bu bir yana, iki dönemdir Meclis Başkanlığı yapan birisi, artık sizin bizim gibi, "Jitemvarmı,yokmu?Varsanasılbirçalışmayapıyor?Yasadışıoluşumlarlabağlantısıkesilipatıldımıyoksabağlantıyokmu?" diye soramaz. 10. Hala soruyor, kimileri sorar gibi yapıyorsa, bu konuda Meclis'te bugüne kadar yaprak kıpırdamamışsa, orada "Demokrasivarmı,yokmu?Varsanasılbirçalışmayapıyor?" diye de sorulur. 11. Birisi bomba atmaktan tutuklandığında, otomobilde onu bekleyenler de, ister asker, ister sivil, ister kankası, ister akrabası olsun, hiç olmazsa alınır, biraz sorgulanıp deşilir. 12. Mağdur halkın belediye başkanı olarak kürsülerden demokrasi, adalet, hukuk talep edenler, "Dağlaraçıkacağız,hesabınısoracağız" pankartı açtırmaz. HHD isteyenler de HDR göstermek zorundadır. Aradaki "D" dağ değil, "Demokratik" D'dir; bu işin elif besidir.Demokrasi şiddet tutkusunun neresindedir? Yargı bağımsızdır ve güvenimiz sonsuzdur. Lakin, bir HHD, kendini başka mekanizmalarla da kanıtlar.HHD'nin HDR' leri vardır.HHD'nin HDR'leri arasında şunlar da olabilir: 1. Bir başbakan, özelleştirme ile ikramın karıştırıldığı bir ortamı bağıra bağıra savunamaz. 2. Bir başbakanın yahut maliye bakanının, liman, rıhtım, blok hisse filan verilen yabancı bir grubun başındakilerle daha önce görüşüp görüşmediği, ne zaman, nasıl, nerede görüştüğü bu kadar muallakta kalamaz. 3. Bu konuda yalan söylemiş olanlar utanır, ayıplanır ve siyasi hesap vererek yola koyulur. 4. Koyuldukları yolda bu kez, yakın ilişkilerin akçalı kuşkularına projektör çevrilir. 5. Bir hükümetin en az bir bakanı bile diğerinin yaptığı işlerden rahatsız olup bunu ima da ediyorsa, o hükümet, o parti, o Meclis Grubu işi artık sağırlığa ve pişkinliğe vuramaz. Konumuz itibariyle HHD'nin ve HDR'nin olduğu kadar, HND'nin yani Hakiki Namus Değerleri ile HİS'in de, yani Hakiki İnanç Sahipliği'nin de gereği budur.Bir ülkede, HHD, HDR, HND, HİS... artık hangi bilinç ve histeyseniz, insanlar hakikaten doğru, dürüst, adil, hukuki, demokratik, barışçı, kardeşçe bir ülke özlemi duyuyorlarsa...Bu işler böyle olmaz. Ne sivil sivil, ne asker asker, bu böyle olmaz! Birileri hiçbir şey vuku bulmamış gibi yerlerinde kalamaz.