Sevgili Açık Radyo,
Yaklaşık 20 gün önce Sezer hanım bu yı lda destekçi olup olmayacağımı sormak için aradığında işten yeni istifa ettiğimi ama destek olmayı istediğimi söylemiştim kendisine.
O da bana kısa sürede harika bir iş bulmamı temenni etmişti.
Şimdilik bulamadım ama daha çok erken gerçi piyasa şartlarına göre yaşım epeyce geçkin.
Ama ne yazmıştı Ömer Madra 1 Şubat mektubunda “En son umut ölür.” (iyimser umut değil benimkiJ)
Hani "işleyen demir ışıldar" diye bir söz vardır ya 'işlemeyen Gülcan' bırakın ışıldamayı neredeyse yaşamıyor bile.
Lafı uzatmadan bu Pazartesi akşamı eşime "ben niye sabahları kalkıp Açık Gazete'yi dinlemiyorum, uyku düzenimi tekrar kurmak ve gün ışığını az da olsa görmek için iyi bir sebep olmaz mı?" dedim.
Kurulduğunuzdan beri hem ev hem de iş seçerken Açık Radyo’nun çektiği bir yer olmasına özellikle dikkat eden ben için gerçekten de iyi bir sebepti.
Salı sabahı sıfır uykuyla kalktım ve ilk iş sizi dinlemeye başladım. Sayenizde 4 gündür günü yaşayabiliyorum yürüyüş bile yaptım, bahar gelmiş inanır mısınız?
Ve yine sayenizde destek projesi için program yapanları, destekçi mesajlarını dinledikçe bu dünyada yalnız olmadığımı, benim gibi düşünen, hisseden ve bunları eyleme dönüştüren insanlar olduğunu bilmek beni gitgide güçlendiriyor.
İşte bu yüzden projenin adı benim için Dinleyiciye Destek Projesi!
Sevgi ve Saygılarımla, Gülcan
Not: Bu arada Açık Radyo’da niye Fulya Özlem çalmıyorlar diye geçirmiştim aklımdan, üzerinden 1 saat geçmeden çaldınızJ
Ayrıca çok boş vaktim var elimden de neredeyse her iş gelir. Yardımcı olabileceğim herhangi bir konu olursa keyifle yaparım.