Ömer Bey,
Günaydın.
Onbir yıl olmasa da on yıldır radyonun dinleyicisiyim. Sanıyorum beş yıldır da karınca kararınca destek olmaya çalışıyorum. Bu konuda o derece ustalaştınız ki yardım etmemek de mümkün değil zaten J Bu arada bize kim yardım edecek o da ayrı konu? Ayrıca bir kaç programınıza da katılmıştım. Koridoru biliyorum yani.
En çok da "çözümün değil sorunun bir parçası olun" sloganını seviyorum bu radyonun. Bu on yıl boyunca bana kattıklarınızı iki üniversite daha bitirsem ve olmayan paramla beş dünya turu atsam öğrenemezdim sanırım. Abartmıyorum. Please accept my appreciations.
Neyse peşrevi uzattık, esasa gelelim.
Sizden öğrendiğim bir isim var, adı Patric Cockburn. Ben bu adamı sürekli okuyorum. (Ayhan Sicimoğlu'nun geyik muhabbetlerinde söylediği gibi hastayım bu adamın hastasıyım) Geçenlerde ABD seçimlerinden önce, ya da tam o esnada Barak Obama (Amerikalılar Bıraaq Oubaamaa diye telafuz ediyor ya..) Cockburn'un Obama ile ilgili bir eleştirisini okuyup biraz da eleştirel bir üslupla "çok şaşırdım" demiştiniz. Sanıyorum Ahmet İnsel ile de yayındaydınız. Hatta o da bu eleştirel şaşkınlığınıza katılmıştı.
Konu şu idi. Cockburn mealen ve özetle diyordu ki "Obama'dan çok şey beklemeyin, seçim konuşmaları ve programına baktığımızda Bush'tan ehvendir ama daha tehlikelidir." Hatta siz ve Ahmet İnsel de tam o sırada nihilizm den, goşizm den falan bahsettiniz.
Bush'tan ve neocon lardan o derece nefret ettik ki ve bütün dünya etti ki ve acı çekti ki ehven-i şer i tercih eder duruma geldik. Ben eminim ki siz de bu durumun farkındasınız ama herzamanki insancıl ve iyimser olmaya çabalayan tavrınızla bu Obama meselesini şu an ihtiyatla izliyorsunuz.
Biliyorsunuz bizdeki MGK nın karşılığı olan National Security Service (NSS) denen kuruluş ABD nin bin yılını programlar. Seçilen her çevreden adamlar bu teşkilata girerler ve life time oradadırlar. Çoğu birbirini tanımaz, kamuoyu da onları bilmez. NSS nin görünen yüzü albay rütbesindeki bir Birleşik Devletler albayıdır. ABD de başkan olan her kim herhelenin ilk yaptığı iş Ulusal Güvenlik Danışmanını atamak, bunu NSS e bildirmek ve albayla konuşturmaktır. NSS bu ismi red edemez. Ama bu danışman NSS in içinde de değildir. Ayrıca kabinedeki hiç kimse de NSS in içinde değildir. Olamaz. Bunun tek istisnası Dick Cheney dir. O nedenle de neocon lar bu derece rahat at koşturmuşlardır. Bu NSS in üyesi olabilmek için tüm sülalenizin her ferdinin en az sanıyorum beş kuşaktır ABD li olması gerekir.
Bu Ulusal Güvenlik Danışmanı sözde başkanın programını NSS i temsil eden albaya sunar. Bu albay da bunu alır birine? Verir. O biri de birilerine. Çünkü NSS in çekirdek kadrosu birbirine brother veya sister diye hitap eder. NSS bu programı alır ve aynen üzerine yazar ; "you are able perform this, that, those.... however you must postphone x,y,z and you are not absolutely run k,l,m" der. Gerekçe göstermek zorunda değildir. Bu program başkana gelir. Başkan da bunu seve, seve uygular.
Şimdiii... Obama'nın Ulusal Güvenlik Danışmanı'na dikkat edin. Atayacağı bakanlara dikkat edin. Çok ileri gitmeyin yardımcısına dikkat edin. Biliyorsunuz Mrs. Condi de Dışişleri Bakanı olmadan önce Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı idi.
Cockburn haklı mı değil mi? Bu hükümetin neocon lardan ne farkı var? Ben bilmiyorum. Ama irdelemek istiyorum. Sizden talebim de bu konuyu yavaştan ele almaya başlayalım. Patrick Cockburn fan i değilim ama bu adam bugüne dek hiç yanılmadı. Çok önemli bir şeye işaret ediyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Neptün'de olmadığını bildiğimden bunları yazıyorum. Açıkçası ABD politikası beni Türkiye politikasından (varsa) çok daha fazla ilgilendiriyor.
Başınızı ağrıttım. Bu arada Avi'ye selamlar. Onu çok beğeniyorum. 360 derece açılı bir kafası var. Çok zeki ve dürüst. Yılmaması lazım. Çok iyi bir gazeteci olacak ama çok iyi. Bu arada başı belaya girer mi bu süreçte bilemem. Çok iyi olmak için girmesi lazım zaten. Bizlerin hep girdi çünkü. Ona çok küçük bir eleştirim var. Çok genç olması nedeniyle zaman zaman ajitasyon yapıyor. Bunu yapmasın. Hep kızıyoruz bir şeylere. Sobriety
Sevgilerimle,