31 Mayıs 2005Bekir Coşkun
Kafam kafam...
İstanbul'u almak ile AB'ye alınmamak arasında sıkıştı kaldı. 'İstanbul'u aldık' diye tam sevinirken, 'Bizi niye AB'ye almıyorlar?' diye kızıyor kafam.İşte kutluyoruz fethin 552'nci yılını ve İSKİ işçisinin peluştan yapılmış burma bıyığının yarısı rüzgárla bir inip bir kalkıyor, öbür yanı 'selobant' ile sabit.Fetih ordusunun komutanı Nacar saatine bakıp 'fetih saatinin geldiğini' bildiriyor ve 'slip' donların üzerine potur giymiş cihangirler cep telefonlarını 'kapat'a almış biçimde ilerliyorlar.Seviniyorum.İstanbul'u fethediyor Hanlar Hanı Fatih Sultan Mehmet Han'ın 657'ye tabi cihangirleri.Hanımlar kapkaçtan sokağa çıkamadıkları için, serseri kurşunlara dikkat ederek balkondalar.Erkekler ise fazla ortada yok.Ben varım... Başbakan'ın ve Maliye Bakanı'nın kaçak konutlarla hazine arazilerini işgali dahil, yüzde 70'i gecekondularca fethedilmiş bir kentin fethi için birazdan Pirelli lastiklerle karadan giden gemiler inecek Haliç'e...Sevinmez miyim, kurbağalar kaçtı Haliç'ten, pis kokudan...İSKİ işçisi cihangirin pelüşten bıyığının yarısı rüzgárdan inip-kalkıyor káfir üzerine... Birazdan hücuma geçip burca bayrağı dikecek ya, surlar yerinde yok. Bu üzerine çıktıkları burcu yeni yaptılardı. Ankara'da da, Keçiören'e de 'Estergon Kalası' yapmadılar mı, Hanlar Hanı, pardon Başbakan Tayyip Erdoğan açtı, içinde 'restaurant' var 'Estergon Kalası'nın...İstanbul'da denize girecek yer yok çişten. Bu sene Akçay'a gidersiniz cihangirler.Kafam yer buluyor size; olmadı Sinop...Bizim İstanbul'u almamızı kutlamamız ile AB'nin bizi almaması arasında kalsa da, kafam işliyor.Bizi alsalar; pelüş bıyığı her adımda inip kalkan cihangir, kılıç-kalkanı attığı gibi kaçacak ya aldığımız İstanbul'dan, bizi almayan tarafa... İşsizlikten, yoksulluktan, hırsızlıktan yaka silke silke...Ama almıyorlar.Kafam kafam... Mankafam...