Merhabalar,
Öncelikle tüm Açık Radyo çalışanlarını tüm programlarda yaratılan içeriğin kalitesi ve doyuruculuğu nedeniyle kutlarım. Ardından, küçük bir yorumum olacak. İlgili sayfanın “yorum yaz” linki çalışmadığı için buradan yolluyorum.
Sabah arabada işe giderken Ömer Madra'nın "Medya Konuşmaları" programında araştırmanın detaylarını dinledim. Bana kalırsa, araştırmanın başlığı söylemsel açıdan problemli. Şöyle ki: "Medyaya güven" derken, aslında "basın" yani “gazetecilik” alanı kastediliyor. Oysa, iletişimle az çok ilişkide olan herkes bilir ki, medya kavramı çok geniş bir yelpazeden gelen mesajların iletildiği, yani, reklamdan billboard'a, internetten sinemaya, cep telefonu iletişiminden msn'e, TV dizilerinden radyo programlarına kadar çok farklı iletişim pratiklerinin tanımlanması için kullanılmaktadır. Oysa Türkiye'de medya dendiğinde sanki hâlâ sadece basın ve gazetecilik alanı anlaşılıyormuş gibi yanlış bir inanış hüküm sürmektedir... Bu nedenle, medya üzerine bir araştırma yaparken, "16 yaşın altındaki gençleri anketlerimize dahil etmedik" demek, çok da mantıklı görülemez. Çünkü, bugün 16 yaş ve altındaki nüfusun büyük bir çoğunluğu belki haber değil, ama ciddi anlamda medya tüketicisidirler ve özellikle dijital medya ile günlük hayatlarınının geniş bir bölümünü içiçe geçirmektedirler. O halde, "16 yaşın altındaki gençleri -yani çocukları- medyayı izlemedikleri için araştırmamıza dahil etmedik" dersek, çok ciddi bir kavramsal hata yapmış oluruz.Bu söylemsel hatanın yanında, yapılan araştırmanın sonuçlarının çok şaşırtıcı olmasa da yeni veriler olmaları bakımından önemsenmesi gerektiğini ve hepimiz için güncel bilgilerin çok faydalı olacağını düşünüyorum. Bu nedenle çalışmaya emek veren herkesin eline sağlık.
Saygılarımla,