Merhaba Ömer Bey,
Açık Radyo ve Açık Gazete'ye çok uzun yıllardan beridir müptelâyım Şerif Erol ile birlikte yaptığınız programları unutmak mümkün mü? Bosna savaşı günlerinde, bir bayram sabahı Sırp paramiliter güçlerinin baskınını anlatışınız ne kadar da dramatikti. "Kâinatın Tefrikası", bu ihtiyar dünyamızın başına açılan belâları unutmamak uğruna zaman zaman dönüp yeniden okumak için arşivlenmiş olarak hep elimin altında duruyor.
Ömer Madra, siz, kürenin vicdanı olan nadir entelektüellerden birisiniz. Gönül okşayıcı güzel övgüler, her ölümlü gibi eminim sizin de hoşunuza gider. Ama bence sizin buna ihtiyacınız yok. Ülkenin sözüm ona aydın denilen "şöhret-i kâzibe"lerinin pespaye hale düştüğü bu tuhaf vakitlerde, daima ezilenlerden, demokrasiden, barıştan ve zavallı kâinattan yana sağlam duruşunuzu hiç değiştirmemiş olmanıza şapka çıkarılır doğrusu.
Takip edebildiğim kadarıyla dile hâkimiyet, mahallî ve beynelmilel hadiselere sağduyulu yaklaşım ve elbette entelektüel birikim bakımından sanırım Türkiye'de sizin ayarınızda nadir insanlar kaldı. Lütfen bu söylediklerimi, yaşı neredeyse "kemâle ermiş" bilge bir kişiye düzülen övgüler olarak düşünmeyin.
Aslında ben bu mesajı, "Kaosa Doğru Dört Nala Giderken..." başlıklı son yazınızı okuduktan sonra, ufak bir teşekkür sadedinde yazmak istemiştim ama kendimi tutamayıp biraz coştum.
Bu arada unutmadan; Can Tonbil'i son günlerde biraz fazla sıkıştırmıyor musun? Gerçi "acar" radyocu olarak Can hiç de fena değil; "mutasarrıf" kelimesinin anlamını bile şakkadan söyledi... Bir tarihçi olarak "Bravo!" diyorum :)) Ama lütfen Can'a söyleyin; Hicrî ayların ikincisinin adı "Sefer" değil, "Safer"; bu vesileyle gelecek yılki programlarda sırası gelince düzeltmiş olur :))
En derin sevgilerimle.Dr. Ensar Köse
Merhaba Ensar Bey,
Gerek radyomuz, gerekse bendeniz hakkındaki müstesna güzellikteki sözleriniz için çok teşekkür ederim. "Kâinatın Tefrikası"nı hatırlayan ender kişilerden biri olmalısınız. Radyoda dahi bilen/hatırlayan kaldı mı, doğrusu emin değilim. Bendeniz bile ancak siz yazınca hatırladığıma göre... (Bosna baskını ise, ne yazık ki, hiç hatırımda kalmamış.)
Müsait olduğunuz bir gün radyomuzda misafirimiz olursanız çok mutlu oluruz. Hele öğle yemeği saatine denk getirebilirsek ne iyi olur; sohbet ederiz. Ayrıca, gelecek yıl, radyo şenliğimiz sırasında sizi stüdyomuzda ağırlamak da bizi aynı derecede sevindirecektir.
"Kaos..." yazısını beğenmiş olmanıza da ayrıca çok sevindim. Gerçekten zorlu bir dönemden geçiyoruz ve bendeniz, tabir caizse, "şahitlik" etmenin peşindeyim - becerebildiğim kadarıyla.
Tekrar teşekkürler, sevgiler, saygılar
Ömer Madra
Not: Sefer ayı konusunda bîçare Can, Saatli Maarif Takvimi'nin "yalancısı" olma durumunda. (İtiraf etmem gerekirse, ben de "Sefer" sanıyordum. Bilgi için ayrıca teşekkürler.)
