Engül Atamert

Dinleyicilerimizden
-
Aa
+
a
a
a
Herkese merhaba, Ben de Açık Radyo'ya nice mutlu yıllar dilemek istedim. Geçen yayın döneminde "Dünyanın Sesi" adlı programı yapmaya başlamıştım, program bu yayın döneminde de devam ediyor. Bundan dolayı gerçekten çok mutluyum. Ayrıca bir anımı da sizlerle paylaşmak istedim. 1997 yılıydı. Ben lisans devresinden yeni mezun, tam bir sudan çıkmış balıktım o zamanlar. Mimar Sinan Üniversitesi, Etnomüzikoloji bölümünü bitirmiştim ve ne yapacağımı bilmez bir haldeydim. Çünkü sizlerin de tahmin edebileceği gibi mezun olduğum bölüm çok zevkli bir dal olsa da pek, hatta hiç bilinmeyen, tanınmayan bir dal. Hala da öyle. Ancak o zamanlarda okulu bitirince çok büyük şeyler olmasını bekliyor insan. Ne olacaksa...! Bu beklentiler içinde bölümden bir arkadaşımla beraber Açık Radyo'da, o zamnlar ikimizin de başlıca ilgi alanı olan İstanbul müzikleriyle ilgili bir program yapmaya karar verdik. Her şeyi düşündük, tasarladık ve Radyo'ya bir öneri sunduk. Kendimizden çok emindik, çünkü okulda, özellikle ismi lazım olmayan bir hocamızın bize verdiği gazla - diğer başka ismi lazım olmayan hocalarımız bunun aksini şiddetle iddia etse de - biz kendimizi "bulunmaz hint kumaşı" olarak görüyorduk ve kabul edileceğimizden emindik. Tabii ya, Açık Radyo bizden iyisini mi bulacaktı! Biz bu işin eğitimini de almıştık üstelik! İşte Açık Radyo o zaman bizim verdiğimiz öneriyi kabul etmeyerek bizi yere indirmişti bulutların üzerinden. O zaman böylece ilk hayal kırıklığımızı yaşamıştık. Şimdi düşünüyorum da iyi ki o zaman kabul edilmemiş, çünkü eminim ki o zaman olsaydı çok başarısız olurduk. Şimdi çok mu başarılıyım, takdiri size kalmış, ama en azından geçen süre içinde "bulunmaz hin kumaşı" diye birşeyin olmadığını öğrendim ve bu süre içinde daha çok lafı bir araya getirebilecek duruma geldim. Tabii ki yeterli değil. Program sırasında konuşurken daha çok lafı bir araya getirmem gerektiğini görüyorum. İşte bu yüzden Açık Radyo'ya büyük teşekkür borçluyum. Çünkü Açık Radyo'da özgürlük var ve bu programla aslında ben kendimi eğitiyorum. Lafı çok uzattım, biliyorum, bunun için çok özür diliyorum ama özetle şunu söylemek istedim: İyi ki doğdun Açık Radyo!