21 Temmuz 2008Hürriyet Gazetesi
Günümüzde bu kurak ve sıcak bölgede artık yarış dev havuzlu, göllü ve lagünlü projeler arasında. Maalesef otomobil yarışlarına dur diyen polisimiz var ama insan yapımı bu dev göllere dur diyecek bir yetkili yok. Yani mevzuat hazretleri henüz bu konuya uyanamadı!Hürriyet'in Yaşam Emlak ekinde 10 Temmuz'da yayınlanan Meltem Kara'nın "Yeni konut projelerinde gölet yarışı" başlıklı haberini okurken atv'deki akşam haberlerine gözüm takıldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş, kuruyan su havzaları ve barajların üzerinde helikopterle dolaşıyor ve İstanbul halkını su tasarrufuna çağırıyordu. İşte o an içimden, İstanbul'da yanlış bir şekilde patlama yapan dev boyutlu yapay göl ve havuz inşaatlarına da dikkat çekebilmek için, helikopteri "kaçırmak" geldi!SUDA YÜZDE 25 TASARRUF YAPILABİLİRİstanbul'un kıt kanaat suyunu kullanmayı düşünen ve şimdiden kuruyan bu "sulu" projelerin vaatleri de inanılmaz! Projenin birinde inşa ettikleri göletin "olası su sıkıntılarına karşı su deposu vazifesi göreceği" iddia ediliyor. Eğer bu iddiaya inanırsanız, "İSKİ, yüzlerce kilometreden İstanbul'a bir damla su getirebilmek için neden geceli gündüzlü çalışıyor" diye kızabilirsiniz! Ayrıca bu projeler, "yer- altı sularını kullanıp yağmur sularını depolayacağından dolayı su tasarrufuna da özen" göstermekteymiş!..Bu projelerden ev alanlar, büyük göllerde balık tutup, sandal sefaları yapacak, ördek, pelikan gibi şanslı hayvanları besleyebileceklermiş! Binlerce metrekarelik göletler şelalelerle birbirine bağlanacak, bazılarında asma köprüler bulunacakmış! Tüm bölgedeki balıklar, kuşlar, böcekler, çiçekler, işyerleri, insanlar kuraklıktan etkilenirken, herhalde bu projelerle yaratılan yapay dünyaya hiçbir şey olmayacak! Aslında daha önce yapılan benzer projelerdeki göllerin şu an başına geldiği gibi, her yıl kurak aylarda ilk önce bu projelerin havuzları, göl ve göletleri kuruyup gidecektir...Missouri-Columbia Üniversitesi'nden sınıf arkadaşım Dr. Michael J. Hayes, şu anda ABD'deki "Ulusal Kuraklık Zararlarını Azaltma Merkezi"nin Müdürü. Mike'a mektup yazıp Las Vegas'daki yüzme havuzları hakkında ne yaptıklarını sordum. Aldığım cevap: "Vergi gelirleri artacağı için ABD şehirlerinin zenginlere ait lüks yerleşim bölgelerine sınır getirmediğini fakat en hafif bir kuraklığın başlangıcında ilk olarak özel yüzme havuzu, göl, göletlerde her türlü su kullanımına sınırlama getirilip, buralarda kullanılan su ücretinin önemli ölçüde artırıldığı" şeklindeydi. Ayrıca bana Güney Nevada Su İdaresi'nin web (www.snwa.com/html) sitesindeki "Kuraklık Planı"na da bakmamı tavsiye etti.Bu kuraklık planının 21. sayfasındaki "İnsan Yapımı Gölller" paragrafına bakmanızı tavsiye ederim. Bir de planın 9. sayfasındaki şekile göz atın. Ülkemizde hep küçümsenen yapısal olmayan zarar azaltma önlemlerinden biri olan kuraklıkla mücadele planı ile nasıl yüzde 25'e varan su tasarruf yapılabildiğini de kendi gözlerinizle görebileceksiniz.ARTİSTLİĞE GEREK YOKGenelde su kayıplarının: Sızma ve şebeke kayıpları, Bilinçsiz su tüketimi, rezervuarların doğru işletilmemesi gibi belli başlı nedenleri olduğuna inanılır. Halbuki buharlaşmayla su kayıpları da yüksektir. Meslektaşım Doç. Dr. Kasım Koçak geçenlerde yaptığı bir konuşmasında dünyadaki yıllık toplam yağış miktarının yüzde 55'inin buharlaşma yoluyla atmosfere geri döndüğünü söylüyordu. Geniş yüzey alanları ve sularının sığ olmasından dolayı Büyükçekmece gibi bazı göllerden, buharlaşma ile önemli ölçüde su kaybı olmakta. Benzer şekilde çok daha sığ olan yapay göllerden ise çok daha fazla su buharlaşma ile kayıp olur gider. Yani bu anlamsız gölet yarışından dolayı suyumuz hem yanlış bir şekilde kullanılmış olacak, hem de bu göletlerdeki sızma, kirlenme, buharlaşmadan dolayı önemli ölçüde su kaybedeceğiz. Yani bu tür bir artistliğe hiç gerek!..Ben şahsen varsa yeşil projelerden bir daire sahibi olmak isterdim, ama özel yüzme havuzlu, göletli, lagünlü bir evi bedava da olsa almam. Çünkü artık damlaya damlaya göl değil; çöl oluyor! Gerçekten insanlara yararlı, yeşil ve sürdürülebilir projeler yapmak isteyenler, artık dünyanın kabul ettiği gibi bilimsel anlamda "yeşil binalar" yapmalı.