Elbow

-
Aa
+
a
a
a

Bazı gruplar kendi müzik türlerine iyi veya kötü zamanlarda dört eller sarılır. Manchester'lı Elbow, bu tür grupların başında yer alıyor. 2001 yılında çıkan ilk albümleri Asleep In The Back'ten bir sonraki çalışmaları Cast Of Thousands'a ve daha sonra, politik olaylar ve medyanın davranışı gibi konuları işleyen 2005 tarihli Leaders Of The Free World albümüne kadar olgunlaştı, ancak bunu özünde çok minimal değişiklikler yaparak gerçekleştirdi. Karizmatik kişiliklerinden dolayı eleştirmenlere göre son 5 yılın en güçlü modern rock gruplarından biri olarak lanse edilen Elbow, 19-20 Mayıs tarihinde, Mavi Müzik sponsorluğunda, Babylon'da sahne alacak.

Kendilerini "solosuz profesyoneller" olarak nitelendiren grubun elemanları -solist Guy Garvey, baterist Richard Jupp, klavyeci Craig Potter, gitarcı Mark Potter, ve basçı Pete Turner- 90'ların başında Bury'deki okullarinda bir araya geldiler. Mezun olduktan sonra Güney'e yol alan ekip Manchester'da kendilerine bir yer edindi. Yerel barlarda çalmaya başlayan grup, bir gelişim evresinden geçtikten sonra 1998 yılında Island ile sözleşme imzaladılar. Bir yıl içinde sözleşmeleri tek taraflı fes edilen grup, hemen EMI ile anlaştı ancak bu birliktelik de pek uzun sürmedi. Manchester'ın bağımsız müzik şirketi Uglyman ile anlaşan ekip, buradan iki tane EP çıkarttı (Newborn ve Any Day Now). EP'lerin yarattığı ilgi karşısında V2 müzik şirketi ile anlaşan ekip, kuruluşlarından tam on yıl sonra, 2001 yılında Mercury Ödülü'ne aday olan Asleep In The Back albümlerini çıkarttı. Modern rock dünyasında, melankolik ve derin şarkı sözleriyle kısa sürede sıyrılan ve farkını hissettiren ekip, kısa bir zaman zarfından "Brit pop" ve" indie rock"ın öncü isimlerinden biri oldu.

2004 yılında Glastonbury'de Pyramid Stage'de Oasis, PJ Harvey, Groove Armada ve Nelly Furtado gibi isimlerle birlikte ana sahneyi paylaşan Elbow'un, herhangi bir radikal yola sapması söz konusu değil. İlgi oklarının getirdiği ün ile bugüne kadar Avrupa'daki pek çok festivalde sahne alan ekip özellikle en son çalışmaları Leaders Of The Free World ile, kalıcı tarzlarını bir marka formatına sokma çabasında. Şu ana kadar kötü bir şey üretmeyen grup her zaman arka planda kalmayı tercih etti, bununla orantısız olarak da çoğu gruptan daha büyüleyici ve dipsiz bir ilham kaynağı oldu. Her zaman kendi toprakları Doves'a kıyasla Elbow, daha sonra oluşmasına rağmen daha sağlam bir hayran kitlesine ulaştı. Elbow'u sevmek için emek harcamak gerekiyor, ancak bu emeğinizin karşılığını fazlasıyla alıyorsunuz, grup müzikleri ile derinden yavaş yavaş içinize siniyor ve üstüne ne dinlerseniz dinleyin etkisi silinmiyor.

Şarkıcı,söz yazarı Guy Garvey, aşina olduğumuz acıklı kırık kalp parçaları, yürümeyen ilişkiler ile dinleyenleri boğmuyor. O, daha çok çevresindeki dünya hakkında alaycı ve iğneleyici parçalar ile oynamayı seviyor. Manchester'dan çıkan grupların kulvarında bir kaplumbağa gibi duran Elbow bu ağırlığı ile dinleyeni bir an olsun sıkmıyor, aksine dinlemesi haz veren bir müzik sunuyor. Dinlemesi bir buçuk saate yakın süren Leaders Of The Free World albümü bir önceki albümün bıraktığı noktadan devam ediyor. Guy Garvey'in tipik kısık vokalleri, gittikçe artan enstrüman melodilerine öncülük ediyor. Tamamen kendi kontrolleri altında, Manchester ve Los Angeles'da kaydedilen albüm, dış etkenlerden arınmış bir çalışma. Albümden çıkan ilk 45'lik Forget Myself, cesur yapısı, geniş nakaratları ile dinleyenin anında aklına işliyor. Guy Garvey'nin binlerce hayranı tarafından ilgiyle izlenen vokal tekniği ve benzersiz şarkı sözleri ile tıka basa dolu olan Leaders Of The Free World albümü bir şaheser değil, ancak Manchester'dan şu ana kadar çıkan en olgun çalışma.

On dört yıldan beri birlikte olan ekip, Britanya'nın Aristokratik Rock grubu olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor. Ve en önemli şey bu konuda aceleleri yok. Ancak biz onları dinleme için acele ediyoruz.