Dünya'dan Güneş'e: Yeter artık bizi daha fazla ısıtma; teslim oluyoruz

-
Aa
+
a
a
a

1 Ağustos 2011Hürriyet Gazetesi

Şu anda dünyada ölçülen yer seviyesindeki en yüksek hava sıcaklığı 51 santigrat ile Irak'taki Al Halfayah'da; en düşük hava sıcaklığı ise eksi 74 santigrat ile Güney Kutbu Antarktika'da. Yani dünyada ölçülen hava sıcaklıklarındaki fark tam 125 derece! Türkiye'de ise sadece 34 derece...

SICAK HAVA DALGASI UYARISI YETERSİZ

Artık, İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü koridoruna koyduğumuz büyük bir ekrandan sağa sola koştururken bile canlı olarak uydu görüntüsünü takip edebiliyorum. Bu günlerde en çok dikkatimi çeken, Doğu Anadolu üzerinde kuzeye doğru hareket eden gök gürültülü fırtınalar. Sinoptik haritalara baktığımızda Basra Körfezi'nden sokulup Güneydoğu Anadolu üzerinden Akdeniz kıyılarına teğet geçerek güneye dönen ters bir oluk olduğunu görüyoruz. Bu hava akımı tabiri caizse Basra Körfezi civarında ve yer seviyesindeki sıcak havayı körük gibi Güneydoğu Anadolu'ya sürekli olarak pompalıyor. Bu bölgedeki sıcak hava, yükseldikçe yukarıdaki güneyli rüzgarlarla kuzeye doğru taşınıyor. Bunu uydu görüntülerinde, güneydeki küçük bir mısır patlağı şeklinde görülen bir gök gürültülü fırtına hücresinin kuzeye doğru giderken hem genişlediğini hem de kule şeklinde yükseldiği şeklinde görebilirsiniz. Bu fırtına hücreleri geçen haftalarda olduğu gibi doğuda kaldıkça Kars ve civarında, biraz daha batıya kaydıkları zaman ise Giresun ve çevresinde sellere neden olabiliyor.Evet böylece Şanlıurfa'da gölgede hava sıcaklığı 41 derece. Buna benzer bir durum bölgede bir kaç haftadır devam ediyor ve önümüzdeki haftalarda büyük ihtimalle devam edecek. Fakat kimsenin aklına “sıcak hava dalgası” uyarısı yapmak ve bu konuda bölgede gerekli önlemleri almak gelmiyor. Kimse dünyada böyle bir durumda ne yapılıyor diye de bakmıyor!

FRANSA'DA 35 BİN KİŞİ ÖLMÜŞTÜ

Şu anda dünyadaki en sıcak meteoroloji konusu “sıcak hava dalgasır.” Bu kavramı Türkiye'de ilgili ya da ilgisizlerin bir çoğu bilmez. Bürokratlarımızın ezberlerinde ve vizyonlarında bu tür kavramlar bulunmayınca doğal olarak ülkemizde de yok sayılıyor. Geçen hafta ABD'de sadece bir günde sıcak hava dalgaları yüzünden ölenler 22 kişiydi. 2003 Ağustosu'nda sadece Fransa'da yaklaşık 35 bin kişinin sıcak hava dalgalarından dolayı öldüğü biliniyor. Türkiye'de ise bir günde ya da bir yaz boyunca değil örneğin son 80 yılda sıcak hava dalgalarında ölen insan sayısı sıfır! Çünkü Ankara bürokrasisinin böyle bir tehlikeden haberi bile yok. Kuraklığı bile resmen afet saymayan öyle bir afet mevzuatımız var ki evlere şenlik!..Sıcak hava dalgalarının sadece milyonlarca kişinin sağlığını etkilediğini sanmayın. Elektrik enerjisindeki talep patlaması ve elektrik arızaları, yüksek elektrik faturaları, yiyecek ve su sıkıntısı yüzünden erken kesilen büyük baş hayvanlar, özellikle beton yollardaki kabarma ve kırılmalar, patlayan otomobil lastikleri, tükenen aküler, şehirleri tül perdesi gibi örten zehirli ozon gazı, mısır gibi tarım ürünlerinde rekolte düşüşleri, kuruyan göl ve akarsular, göllerde bakteri ve yosun patlaması, ani sağanak yağışlar ile ani seller de sıcak hava dalgalarıyla birlikte görülen problemlerden sadece bir kaçı.

BAŞKA ÇAREM YOKTU

Birkaç yıl önce selleri incelemek için Milliyet Gazetesi'nden Önay Yılmaz ile Giresun'a gitmiştik. O günkü raporumuzda ne dediysek aynısı bugün de geçerli! Çünkü Ronald Reagan'ın dediği gibi Türkiye'de de “bürokrasi bir çözüm değil; bürokrasi problemin ta kendisidir!” Sonuç olarak bürokrasinden umudumu kesip Güneş'e açık mektup yazarak bizi daha fazla ısıtmaması için teslim olduğumuzu bildirmek istedim...