dinliyorum. (gözlerim de dolmuyor değil arada.) aklım taaa 94.8 günlerine
gidiyor. şu ana kadar bulunduğum mekânlardaki radyoların kaçından açık
radyo'nun sadasının göğe salındığını tahayyül etmeye çalışıyorum. yüz, beş
yüz ya da bin... şimdi de salamanca'daki bir internet kafenin kulaklıklarına
salıyorum sesimizi. burada küçücük, neredeyse milimetreyle ölçülebilecek bir
radyom var, o da istanbul'dayken tanıdı bu sesi. artı bir eder...
sonsuz sevgilerimle...
herkese herkese selamlar,
artçı ç.