Doktora öğrencisiyim ve yurt dışında yaşıyorum.
Şu an Açık Radyo dinliyorum, online, Hollanda'dan. Çok hoş, yani insanın keyifli yalnızlığını bozmuyor, zenginleştiriyor radyo dinlemek, kalabalık yaratmadan, ama işte bir biçimde, yalnızlığın içine "insan"ı sokarak.
Okan Bayülgen konuşuyor, güzel. Çok kelime kullanıyor, o biraz kötü ama, olsun. Zeki bir adam, konuşması genelde insanları sıkmadığına göre. Yalnız şu ilginçtir ki, az önce Portekizli bir bayanın bir şarkısını çaldı. Şimdi bu tatili bize hatırlatıyorsa, durumumuzu vahim bulduğunu ifade etti ve mesela tatili tanımlamak için Antalya, lüks hotel, işte deniz kelimelerini filan kullandı. Şimdi, bu bana şunu düşündürttü, bu adam tatili böyle algılayan bir kitle tarfından mı dinlendiğini varsayıyor ya da bu onun kendi tatil tanımı mı?
bir doğru ise, dinleyici üstünde fazla varsayım yapıyor, ama bu belli edilmesi tehlikeli birşey sanırım. Genel olarak, stili ile ilgili demek istediğim, farkındalık yaratmak iyi bir şey ama, bunu insanları yargılamadan ya da az yargılayarak yapmakta fayda var bence. Yine de iyi müzik iyi müziktir, iyi sohbet iyi sohbettir, ve ben programı dinlemeyi sürdürüyorum.
