30 Haziran 2013Milliyet Gazetesi
Okulların tatil olması ve havaların ısınmasıyla beraber serinlemek için denize girip boğulan gençlere ait üzücü haberler geliyor. Aslında kuralını bilen akıntıdan kurtulur.
Yaz ayları çocuk ve gençler için en tehlikeli dönemdir. Ülkemizde bu dönemdeki tehlikelerin başında boğulma gelmekte. Özellikle düşük ve orta gelirliler, yaz aylarında günübirlik olarak hem piknik, hem de yüzmek için herhangi bir önlem alınmamış, kontrolsüz ve ücretsiz alanları tercih ediyor. Denizin yapısı, “çeken akıntı” ve güvenli yüzme kurallarını bilmemek de kontrol edilemeyen çocuklar ve gençler için ölümcül oluyor.
Maalesef İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’nın sorumluluk bölgesinde her yıl 33 boğulma vakasına, “çeken akıntı”lar neden oluyor. Diğer bir deyişle, sığ sudan derin suya doğru hareket eden ve “çeken akıntı” olarak bilinen kuvvetli akıntı çok sayıdaki denizde boğulma ve kaybolmanın nedeni. “Çeken akıntı” en çok İstanbul’da Çatalca, Arnavutköy, Eyüp, Sarıyer, Beykoz, Şile bölgesinde görülüyor. Böylece Türkiye genelinde her yıl 100-200 vatandaşımızı “çeken akıntı”lar nedeniyle kaybediyoruz.
Bu akıntı dünya yüzme şampiyonu bir yüzücünün dahi karşı koyamayacağı kadar güçlü. Örneğin 2008 Pekin Olimpiyatları’nda 100 metre serbest stil şampiyonu Eamon Sullivan’ın hızı saniyede 2.1 metre. “Çeken akıntı”nın hızı ise saniyede 2.4 metre. Yani bu akıntıya karşı koyamaz, yorularak batarsınız. Bu nedenle yanlış bir şekilde akıntının dibe doğru çektiğine inanılır. Aslında bu bir “Kent Efsanesi”dir. Doğrusu akıntı insanları kıyıdan açığa doğruçekerek sürükler.“Çeken akıntı” bölgelerinden uzak durun
Özellikle Karadeniz sahillerinde rüzgarlı, fırtınalı ve dalgalı havalarda “çeken akıntı” görülür. Dalga yüksekliği arttıkça “çeken akıntı”nın gücü de artar. Boğulma olayları, nispeten güvenli sığ sulardan açığa doğru çekildiğini fark eden insanların, korku ve panikle çırpınarak kıyıya dönmeye çabalamaları ve sonuçta yorgun düşerek kendilerini su üzerinde tutamamaları sonucu gerçekleşmektedir.
Bu nedenle öncelikle “çeken akıntı” bölgelerini tanıyıp oralardan uzak durulmalı. Bu tür bölgelerde;
* Suyun rengi, dalgaların ve köpüklerin şekli farklıdır.* Dalgalar ve köpükler açığa doğru uzanır.* Bildiğiniz bir yer bile olsa akıntı bölgesinin yeri ve sayısı değişmiş olabilir.* İnsan yapımı rıhtım, iskele gibi yapıların yakınlarında olabilir.* Kayalık sahillerde kayaların yakınında olabilir.* Kum tepeciklerinin yanında veya aralarında olabilir.* Ancak bu tür yapılar şart değildir, düz bir kumsalda dahi olabilir.Can yeleği ve can simidi bulundurun
Ayrıca “çeken akıntı”ya kapılmamak için:* Dalgalı havalarda denize girmeyin.* Denize girmek için cankurtaran ve sağlık ekibi bulunan sahil ve plajları tercih edin.* Çocuklarınız denizdeyken gözlerinizi onlardan ayırmayın.* Kendiniz ve çocuklarınız için, denizdesu yüzeyinde kalmanızı sağlayacak can yeleği, can simidi gibi can kurtarma malzemeleri bulundurun.* Tek başınıza denize girmeyin. Yanında kurtarma malzemeleri bulunan ve iyi yüzme bilen birisini gözcü olarak sahilde bırakın.Bütün bunlara dikkat etmenize rağmen “çeken akıntı”ya kapılırsanız:* Sahile doğru yüzmeye çalışarak kendinizi yormayın.* Akıntının sizi götürmesine bir süre izin verin.* Akıntı zayıfladığında sahile değil, yanlara doğru yüzerek akıntıdan kurtulun.* Her zaman su üzerinde kalmaya çalışın ve elinizi kaldırarak yardım isteyin.
Bazen boğulanlara yardım etmek isteyenlerin de boğulduğunu görüyoruz. Bu nedenle aman dikkat! Deniz içerisinde elini kaldıran birini gördüğünüzde bu kişinin yardıma ihtiyacı olduğunu bilin. Kişiyi sakin olması konusunda (ses vb. yollarla) uyararak cankurtaran çağırın. Cankurtaran yoksa, can simidi, halat vb. deniz malzemeleri atarak yardım edebilirsiniz. Daha fazla bilgi, broşür, videolar için mutlaka www.cekenakinti.org internet sayfasına bakınız.