11 Mayıs 2004
Uluslararası Af Örgütü bir rapor hazırlayarak Uluslar arası Barış Gücü (KFOR) ve Birleşmiş Milletler Geçici Yönetimi (UNMIK) personelinin kadın ve çocuk ticaretine göz yumduğunu ve "fuhuş endüstrisinin" gelişmesinde büyük rol oynadığını açıkladı. Kadın ve çocuk ticaretine karışan personelin herhangi bir yaptırımla karşılaşmadığı da belirtildi. Rapora göre, KFOR ve UNMIK'in yerleştiği Haziran 1999'dan beri, Kosova, uluslararası kadın ve çocuk ticaretinin merkezlerinden biri haline geldi. Uluslararası fuhuş trafiği Fuhuşa zorlanan kadın ve çocuklar özellikle Moldova, Bulgaristan ve Ukrayna'dan getiriliyor ve Sırbistan üzerinden Kosova'ya sokuluyor. Aynı zamanda artan sayılarda Kosovalı kadın ve çocuk da fuhuş trafiğine sokuluyor.Kadın ve çocukların bir kısmı zorla kaçırılsa da çoğunluğu "Avrupa'da çalışmak" bahanesiyle kandırılıyor. Bu amaçla yola çıkan kadınların evrakları alıkonuluyor, borca sokuluyorlar; çoğu zaman dövülüyor ve tecavüze uğruyorlar. Kosova'ya getirildiklerinde de, sistematik olarak fiziksel şiddete maruz kalıyor ve genellikle bir otel odasına hapsedilerek fuhuşa zorlanıyorlar.Hiçbir yasal korumaları olmayan, çoğu zaman sağlık hizmeti bile alamayan kadın ve çocuklar kaçsalar ya da polis tarafından kurtarılsalar bile en basit haklarından mahrum kalmaya devam ediyor. Çoğu zaman resmi yetkililer tarafından da kötü muameleye maruz kalan kadın ve çocuklar mahkemede tanıklık etmeleri durumunda "tacirlerine" karşı yeterli koruma alamıyor. Bütün bu süreç boyunca kadın ve çocuklar, cinsiyet, etnik köken ve geldikleri ülke gözetilerek ayrımcılığa maruz kalıyorlar.En büyük "müşteri" UNMIK ve KFOR Kosova'daki BM yönetimi kadın ve çocuk ticareti üzerine kurulu bir endüstrinin ortaya çıkmasına büyük ölçüde göz yumdu. Bu endüstri, -şu an her ne kadar uluslararası bir boyut kazanmış olsa da- bölgenin militarize edilmesinin ve bölgeye gelen yüksek ücretli askeri ve sivil personelin yarattığı ortamda yeşerdi. BM Genel Sekreteri, 2000'de "uluslararası müdahale durumlarında fuhuşun arttığını gösteren bazı deliller olduğunu" kabul etti. Genel Sekreter, "Barış Gücü personelinin, genelevlerin kurulmasında ve kadın ve çocuk ticaretinin gelişmesinde bir etken olduğunu" açıkladı.Geçici Yönetim kadın ve çocuk ticaretini bir problem olarak belirlemesinin üzerinden geçen üç yılda bu konuda bir gelişme sağlayamadı. Kadın ve çocuk ticaretinin önlenmesi için alına bütün önlemlere rağmen, Kosova'da hala kadın ve çocukların fuhuşa zorlandığı 200'ün üzerinde bar, kafe ve restoran var.BM Geçici Yönetimi kadın/çocuk ticaretine karışmış uluslararası personeli cezalandırmada "tereddüt etmesi" ihlallerin devamı ve artması için ortam hazırladı. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (OSCE) 2001 yılında hazırladığı bir rapor Kosova'daki uluslararası polis gücünün, BM Geçici Yönetimi ve KFOR personelinin bu fuhuş ağının "müşterileri" olduğunu ortaya çıkardı.2002'de Kosova'daki kadın ve çocuk fuhuşundan elde edilen kazancın yüzde 80'ni orada bulunan uluslararası personelden geliyordu. 2002'nin Aralık ayında KFOR'un Almanya'dan gelen personellerinden biri, televizyona çıkarak Makedonya ve Kosova'daki, -çocuklarında çalıştırıldığı- genelevlerin KFOR personeli tarafından sıklıkla kullanıldığını açıkladı. Ceza alan yok Şu ana kadar Kosova'da görev yapan ve haklarında kadın/çocuk ticaretine destek olduğu için soruşturma açılan hiçbir KFOR personeli yada diğer uluslar arası personel ceza almadı.BM Geçici Yönetimi'nden Derek Chappell, 2003'ün sonuna kadar geçen sürede 57 polis hakkında soruşturma açıldığını; 10 polisin görevden uzaklaştırılarak yargılanmak üzere ülkesine gönderildiğini açıkladı. Fakat bu 10 polisin hiçbiri kendi ülkelerinde de ceza almadı. Kadın/çocuk ticaretine karışan personelin yargılanmasının önündeki bir diğer engel ise bölgede görev yapan taşeron firmalar. Chapell, özellikle ABD'li polis gücünün hiçbir yaptırıma tabi olmadığını, çünkü işlerin Dyncorp adlı özel bir firma tarafından yürütüldüğünü belirtiyor. Miloşeviç'ten NATO'ya 1974'den beri özerk bir yönetime sahip olan Kosova 1990'da Slobodan Miloşeviç başkanlığındaki Sırp yönetimine geçti. Çoğunlukta olan Arnavutlarla, Sırp polisi arasındaki gerilim 1998'de iç savaşa dönüştü. NATO, "insan hakları ihlallerini durdurmak üzere" Mart 1999'da müdahale etti ve Sırp yönetimiyle bir anlaşmaya varıldı. Haziran 1999'da BM Güvenlik Konseyi'nin aldığı bir kararla Kosova'nun yönetimi UNMIK'e bırakıldı ve bölgede "barışın sağlanması için" KFOR oluşturuldu. (EÜ/BB)* Bu yazıyı Erhan Üstündağ Uluslar arası Af Örgütü, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Örgütü, ve Human Rights Watch'ın web sitelerinden derledi.
http://www.bianet.org/php/yazdir.php?DosyaX=../2004/05/11/33958.htm