Beyoğlu'da Polis İşkencesi Yargıya Gitti!

Perşembe akşamı Taksim'de bir polis aracına bindirilerek kaçırılan ve işkence edilen gazeteci Sinan Tekpetek uğardığı saldırıyı bianet'e anlattı. Tekpetek saldırının nedenini bilmediğini ancak daha önce tanıklık ettiği bir "polis şiddeti" uygulamasının failleriyle ilgili olabileceğini söyledi. "Özgür Hayat" gazetesi ve "yüzde 52 Öfke" dergisi sorumlu yazı işleri müdürü Sinan Tekpetek 28 Temmuz Cumartesi günü İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde düzenlediği basın toplantısında uğradığı saldırının izlerini göstermiş ve başına gelenleri anlatmıştı. İki kaburgası kırılan, vücudunun birçok yerinde morluklar oluşan ve Siyami Ersek Hastanesi'nde muayene edilerek 20 gün iş göremez raporu verilen Tekpetek, bugün (30 Temmuz) Beyoğlu Adliyesi'nde suç duyurusunda bulundu.Saldırıyla ilgili olarak bianet'e bilgi veren Tekpetek, neden alıkonduğu ve şiddet gördüğü konusunda kendisine tek bir söz dahi söylenmediğini, sürekli "Seni öldürürüz" diye tehdit edildiğini söyledi.Tekpetek'e yönelik saldıyı kınayan İHD İstanbul Şube Başkanı Rıza Dalkılıç, "Polisin yetkilerinin daha da artırılması anlamına gelen Vazife ve Selahiyet Kanunu'yla ilgili kaygılarımızı kamuoyuyla paylaşmıştık. Polisin keyfi davranacağını ve bir polis kenti olacağımızı dile getirmiştik. Bugün haklı olduğumuz ortaya çıktı" dedi.İHD İstanbul Şubesi'nin verilerine göre Beyoğlu'nda 2007 yılının ilk altı ayında, polisin yaptığı öne sürülen 22 işkence ve kötü muamele olayı gerçekleşti. Tekpetek bianet'e yaptığı açıklamada "Süren iki davam var, sanıyorum ki başıma gelenin nedeni bunlardan biri" dedi."Davalardan biri polise mukavemet ettiğim iddiasıyla açılmıştı. 2005 yazında Kadıköy'de polis şiddetine tanık olmuş ve ifade vermiştim. Bu davanın sanığı polisler başka yerlere atanınca yargılama da tıkandı. Ama bilmiyorum, dergiyle ilgili de olabilir. Sadece tahmin yürütüyorum."Tekpetek bianet'e 28 Temmuz Perşembe, saat 23.30 sularında Beyoğlu'nda kardeşinin nikâh yemeğinden dönerken Gezi Parkı'nda polisin, Genel Bilgi Toplama (GBT) kapsamında kendisine kimlik sorduğunu aktardı. Görevlilerin kimliğini teslim ederek gidebileceğini söylemesinin ardından önünün bir polis aracıyla kesildiğini anlatan Tekpetek, daha sonra başına gelenleri şöyle özetledi:"Araçta üç polis vardı. Ne olduğunu anlayamadan gözüme biber gazı sıktılar. Sonra beni kargatulumba araca soktular. Aracın içinde beni dövmeye başladılar. Ne olduğunu sordukça çok ağır küfür ettiler. Kafamı kaldırdığım anda biber gazı sıktılar."Yarım saat alıkonduğu araçtan indirildikten sonra kendisini ıssız ve eski surların olduğu bir yerde bulduğunu söyleyen Tekpetek, bu polislere yedi-sekiz resmi üniformalı polisin daha katıldığını ve kendisine saldırdıklarını ileri sürdü. "Araçtan indirip yerde tekmelemeye, coplamaya başladılar. 'Neden beni buraya getirdiniz? Faili meçhul mü yapacaksınız?' diye sordum. Soruma sinirlenen polisler ağır küfürler edip vurmaya devam ettiler. Yüzümü korumaya çalıştım. Sırtımı çok fazla copladılar. Burada yarım saatten fazla dayak olayı sürdü. Sonra beni tekrar araca bindirdiler. Yaklaşık 15 dakika sonra 30-40 kilometre hızla gittiğini tahmin ettiğim aracın içinden beni attılar."