Belediyeleri bölme tasarısına herkes karşı

Dünya Basınından
-
Aa
+
a
a
a

20 Şubat 2008

863 belediyenin kapatılması, 42 yeni ilçenin kurulması kararı yasalaşırsa, 2009’da yapılacak yerel seçimler de buna göre yapılacak. Karara tepki gösteren yerel yöneticiler, akademisyenler, meslek örgütleri ve araştırmacı-yazar Tarhan Erdem, kararı NTV canlı yayınında değerlendirdiler.

Tasarıyla, bazı mahalleleri alınarak yeni oluşturulacak Ataşehir ilçesine verecek olan Kadıköy’ün CHP’li Belediye Başkanı Selami Öztürk, uygulamaya karşı çıkmadıklarını, tartışılmadan bu kararın alınmasını yanlış bulduklarını söyledi. ÖZTÜRK: YENİ BİR SİYASİ YAPILANMA DÜŞÜNÜYORLARNTV canlı yayınında soruları yanıtlayan Öztürk şöyle konuştu: “Biz hayırlı olsun diyoruz. Bu tasarının kriterleri olmalıydı. Önce İl Genel Meclisi’nde tartışılmalıydı. Merkezileşiyor muyuz, yerelleşiyor muyuz, belli değil. Şimdiyle kadar yerinden yönetim deniyordu. Bugüne kadar alınan kararlar merkezileştirmeye gitti. Bizim bölgeden 193 bin nüfus ayrılıyor. Üsküdar ve Ümraniye’den de alınarak Ataşehir ilçesi olacak. Ataşehir sitesi şu anda 15 bin nüfusa sahip. Geri kalan bizim 7 mahalleden oluşacak. Böylece yeni bir siyasi yapılanma düşünüyorlar. Ama evdeki hesabın çarşıya uymayacağını düşünüyoruz. Dimyat’a pirince gidenler evdeki bulgurdan olabilirler.”BAHÇEŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI: HUKUKSUZLUK Kapatılacak 863 belde belediyesinden biri olan Bahçeşehir Belediye Başkanı Kemal Aydın da, tasarıyla getirilmek istenen uygulamanın antidemokratik olduğunu belirterek şunları söyledi: “Uygulama tamamen antidemokratiktir, hiçbir beşeri hukuka sığmaz. Ben demokrasiye inananak aday oldum, ancak bu sistem beni korumuyor. Aldığım oy yüzde 74. İşte toplumsal uzlaşma. Madem öyle, o zaman kaldıralım belediyeleri, merkez hepsini yönetsin. Bize hiçbir şey sorulmadı. Halka bir sorun bakalım, neyi istiyor. Ölçülmesi lazım. İnsanlar korkmuş. Birçok belediye başkanıyla konuşuyorum, ‘başımıza bir iş gelir’ diye hepsi korkuyor.” İZMİR-KONAK BELEDİYE BAŞKANI: SEÇİM HAZIRLIĞI İzmir’de de Bayraklı ve Karabağlar adlı iki yeni ilçe kurulmasına tepkiler var. Konak Belediye Başkanı Muzaffer Tunçağ’a göre bu girişim hükümetin seçim çalışmalarının bir sonucu. Tunçağ, CHP’nin İzmir’de güçlü olduğu beldelerin birleştirilmediğine; bunların muhtarlık olarak bırakıldığına da dikkat çekerek şöyle dedi:“Böyle bir bölünme tamamen bir siyasi partinin oy oranına uygun olarak yapılıyor. Bu da hatalı. Bilime ve toplumsal gerçeklere uygun değil. Eğer bölünme olmasaydı; ben eminim ki 4 yıldır yaptığımız yatırımlar sonucu, bu ayrılan yörelerde CHP’nin oyu hissedilir derecede artacaktı. İktidar kendine çoğunluk oy çıkan bölgeleri ayırarak üstünlük sağlamak istiyor. Bu hesap yanlıştır.” İzmir’in Karşıyaka ilçesinde de uygulamaya tepki var. İlçedeki 9 mahalle muhtarı, il özel idare binası önünde kararı protesto etti. AKADEMİSYEN VE STK’LAR DA TEPKİLİ Yeni belediyeler tasarısına akademisyenlerden, sivil toplum kuruluşlarına kadar pek çok farklı kesimden de tepkiler geldi. Maltepe Üniversitesi Öğretim Üyelesi Profesör Ülkü Azrak’a göre karar siyasi amaçlar taşıyor:“Kimi 2 binin altına düştüğü için, kimi de çok fazla nufusu olduğu için ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Yerel seçimler yaklaşıyor ve seçimi öne alacaklar bu belli. İlk dönemlerinde ve ikinci dönemin başlarında da böyle şeyler söz konusu değilken birdenbire yerel seçimlerden önce böyle kararlara başvuruluyorsa buradaki artniyet ortaya çıkıyor. Bu, siyasi art niyettir. Bu uygulamayı getirecek ne coğrafi, ne ekonomik, ne de kamu hizmetleri bakımından bir zorunluluk yok. Çünkü bu belediyeler kamu hizmetlerini düzenli biçimde götürüyorlar. Sınırlarının olduğu yerlerde halk bunları çok başarılı buluyor. Bulmasa oy vermezdi: Bu ortada dururken şimdi onları parçalayıp, kendilerine daha fazla oy vermiş belediyeleri bağımsız belediyeler haline getirip oralardan çoğunluk elde etmeye çalışıyorlar.”ANAYASA MAHKEMESİ’NDEN DÖNER“İktidarın siyasi gücünü artırmaya dönük böyle bir girişimin Anayasa Mahkemesi’nden döneceğini düşündüğünü” belirten Azrak şöyle devam etti:“Siyasi amaçlarla oraları bölüp daha fazla oy elde etme ve yeni bir belediye olarak kendine taraftar toplama amacı hakim burada. Bu kanun Anayasa Mahkemesi’nin önüne götürüldüğü zaman önce yürürlüğü durdurma kararı alır ve hemen durur. Ondan sonra da iptal yoluna gider.”SİYASİ İRADE GÖZARDI EDİLİYORProf. Azrak, Başbakan’ın “Referandum kültürüne alışmamız gerekli” sözünü hatırlatarak, bu dönemde siyasi iktidarın halkın iradesini gözardı ettiğini söyledi: “Avrupa Yerel Yönetimler Özerlik Şartı’nın Türkiye tarafından 1991 bir kanunla onaylandığı biliniyor. Şartın 5. maddesi var. Avrupa Konseyi kabul etmiş, buna Türkiye de katılmıştır. 5. maddeye göre yerel yönetimlerin sınırlarında (mevzuatın elverdiği durumlarda ve mümkünse bir referandum yoluyla) ilgili yerel topluluklara önceden danışılmadan değişiklik yapılamaz.” GENİŞ KATILIMLI OLMASI GEREKİYORŞehir Planlamacıları Odası Başkanı Pınar Ünlü ise yasa hazırlanırken meslek odalarına danışılmamasından şikayetçi:“Bu tasarı, birdenbire önümüze düştü. Ne oldu, nasıl oldu, kimlerle konuşuldu bilemiyoruz. Meslek odaları olarak böyle bir çalışmadan hiç haberimiz olmadı. Bu, işin bir ayağının sakat olduğunu gösteriyor. Bunun çok geniş katılımlı olması gerekiyor. Bunun seçim hazırlığını olduğunu biliyoruz.” ERDEM: EMİNÖNÜ’DE NÜFUS DEĞİL TARİH ÖNEMLİNTV canlı yayınında konuyla ilgili soruları yanıtlayan Araştırmacı-Yazar Tarhan Erdem ise bu tür uygulamalarla ilgili tasarılarda bir ilke belirlenmesi ve bir rapor hazırlanması gerektiğini anlattı:“Bu işle ilgili Batılılar ‘beyaz kitap’ denilen bir rapor hazırlıyorlar. Böyle bir rapor olması lazım. Herhalde vardır. Bu, kamu yönetimi planlamasının bir parçası mıdır, onun anlaşılması lazım. Onu da tasarı Meclis’e gelince göreceğiz. Özellikle nüfusu 2 binin altındaki 863 belediyenin kapatılması kararı çok önemli. Nüfusu az olan yerlerde, biri kapatılır diğeri kapatılmazsa yanlış olur. Aslında bu düzenlemenin bir standart içinde olması iyi ama örneğin Eminönü tarihi yarımadadır. Nüfusu az. Oranın belediye teşkilatı dışında müstakil bir yönetimi olması lazım. Çünkü orada oturanların tarihi yarımadanın değerleriyle bağlantısı yok.”İktidarın bu tür düzenlemeleri niçin yaptıklarını, fayda ve zararlarını orada oturanlara açıklaması gerektiğini ifade eden Erdem “Hepsinin oralarda örgütü var. İçişleri Bakanlığı bunları oralarda anlatabilir. Bu 863 belediye nasıl bulundu, onu da bilmiyoruz. Burada halkın tatmin olması çok önemli” dedi.

http://www.ntvmsnbc.com/news/436307.asp