Sevgili Ömer,
Açık Radyo'yu dinliyorum. Yayınınızın eksik yanlarını vurgulamak istediğim için bilgisayarımın başına geçtım. Size övgüler göndermemin bir anlamı yok. Ancak İstanbul'un Anadolu yakasından ve Taksim'deki M.Kemalin askerlerinden bahis etmediğinize tanık oluyorum.
Cuma gece yarısı Bağdat caddesinde yürüyüşe geçen topluluk herkesi temsil ediyordu.. Bu grup daha sonra köprüden Gezi direnişine destek vermek üzere karşıya geçti.
Cumartesi ve Pazar günleri ise Bağdat caddesi tamamen kırmızı beyaz bayraklarıyla ulusalcılara kaldı. Kendimi çok yalnız hissettim. Yaş ortalaması yüksek kadın ve erkekle ellerinde bayraklarla, "Çıktık Açık Alınla" marşları eşliğinde Mado, Saray Muhallebicisi gibi mekanlara sataşarak ilerliyorlardı. Belediye otobüslerinin önünü kesip zorla korna çalmaya zorluyor, çalmayanları yoldan geçirmiyorlardı. Korna çalmayan, bayrak tutmayan taşıtlar caddede ilerleyemiyordu. Kapalı kadınlar ortadan kayboldular..
Sabah yayınınıza dikkat ettim. Diren Gezi Parkı inisiyatifi birkaç maddelik bir bildiri yayınladı. Kürtleri ve müslümanları da destek için çağırıyorlardı. Mustafa Kemal'in askerlerine rağmen buna cesaret etmeleri zor görünüyor değil mi? Olayın bu yanını hiç unutmamak gerekiyor..Bu direniş ilerleyerek barış ve demokrasiyi güçlendirmez ise yazık olur.
Başarılar diliyorum.