Şakşakçılığını gizlemek için bir takım eleştirilerle döşenmiş bir yeni anayasa tasarısı güzelleme yazısı Ahmet İnsel in sitenize başyazı gibi koyduğunuz yazısı. neden? çünkü getirdiği hiçbir eleştiri, gideceği yere kadar devam ettirilmemiş. AKP nin -yüce divana gitmemek için- iktidardan uzaklaştırılmasını engelleyecek yargı yollarının tıkanması, kalıcılığını daimi kılacak kadrolaşmalarını son sürat tamamlaması vesilesiyle -medya zaten satın alınmıştı- yaratacağı diktatörlüğe; sivil faşizm e dikkat çekilmeden her ne hikmetse, bu seferlik de böyle olsun kabilinde eriyip gitmiş ülkemizin başına devasa dertler açacak olan yasa önerilerine eleştirimsi girişimler. yine grevsiz toplu sözleşme hakkı gibi hiçbir anlam ifade etmeyen, muhalif kesimlerin ağzına bir parmak bal niyetine getirilen öneriler de "e hoş yani" havasında karşılanıyor söz konusu yazıda. ben bu süreçle yakından ilgilenen bir vatandaş değilim aslına bakarsanız. ama sadece yazıyı okumak bile değişikliğin asıl anlamını ve yazanın asıl motivasyonunu kavratmaya yetiyor kanımca. yazıda diyor ya: "AKP’nin Meclis gündemine getirdiği Anayasa değişikliği paketinin demokratikleşme açısından kesinlikle kabul edilemez olduğunu söylemek için bağnazlık derecesinde iman sahibi olmak lazım. Ya da AKP’ye iktidar partisi olarak hiçbir meşruiyet tanımamak, bu partinin yöneticilerinden, seçmenlerinden nefret etmek. " Anayasa değişikliği paketinin böyle sulandırılmış gerekçelerle havada karada kabul etmek -eleştirimsiler falan fasa fiso, eğer yazı yazanın başını ağrıtacak olursa ilerde kıvırabilmek; ben de çok desteklemedim demek için bence- için de iktidar sahipleri ile çok sıkı ilişkiler içinde bulunmak gerek herhalde. ayrıca evet -çocuk mu kandırıyorsunuz- AKP meşru bir hükümet değildir. hakkında Anayasa MAhkemesi nin cumhuriyeti yıkma faaliyetleri içinde olduğuna karar verdiği bir Türkiye "Cumhuriyeti" hükümetidir. bütün derdi de bu kararı veren, bu fikirlere sahip olanların kellesini uçurmaktır, kendi amaçlarından vazgeçmek değildir. zaten öyle bir idaresi de yok da, o amaçlar kendisine ABD tarafından dikte edilen memurlardır. bkz. RTE nin defalerca bizzat söylediği "Büyük Ortadoğu Planı eşbaşkanıyız" sözü... peki siz Açık Radyo hala görmeyecek misiniz askeri darbe paranoyası yaratılarak, irtica ile mücadele dendiği anda kuyruğuna basılmış yılan gibi yerinden sıçrayan, buluttan nem kapan bu hükümetin, yandaş medyasının da gözü kapalı desteği ile faşizme doğru gittiğini? hala ergenekon davası nın koca bir yalanlar silsilesinden ibaret bir hukuksuzluk abidesi olduğunu; yalan olduğu ortaya çıkan, hukuken geçerli sayılmayan "deliller" e dayanarak bir sürü muhalif aydının cezaevinde tutulduğuna dair tek sözcük gel-e-miyor mu kursağınıza? gerçi altına imzanızı koyarcasına ana sayfanıza koyduğunuz bu saçma sapan Ahmet İnsel yazısından sonra umudum tükeniyor ama görmek istemediklerinizi görmediğinize dair... güzel günler... |
Merhaba arma?an hazyrol,
Biz, programcılarımızdan Prof. Dr. Ahmet İnsel'in bu yazısını beğendik ve web sitemize koyduk. Siz itiraz ya da kaygılarınızı öncelikle yazarın kendisine ve bu yazının orijinal olarak yayımlandığı Radikal 2 adlı yayına yazmalısınız bize kalırsa. Yok eğer daha iyisini siz kaleme alabiliyorsanız, onlara veya bize yollayın. Eğer editörümüz beğenir ve basılmaya değer görürse, onu da web sitemizde yayınlarız. (Tabiî, bize yolladığınız mesajdaki gibi galiz ve hakaretamiz ifadeler barındırmayan, daha nazik bir üslupla yazılmış olması şartıyla. Yoksa, biliyor musunuz arma?an hazyrol, iki şey olmadan bu dünya hiç çekilmiyor doğrusu: zekâ ve nezaket. )
Saygılarımızla,
Açık Radyo ve acikradyo.com.tr
adına
Ömer Madra