Sayın Açık Radyo Yöneticileri,
Dinleyiciden köşenizde, radyoyu dinleyenlerin görüşlerini dile getirme fırsatı tanımanızı olumlu buluyorum, ancak bu köşeyi, Açık Gazete ile ilgili gelen eleştirileri ve eleştiri sahiplerini yermek için kullandığınızı ve hatta bu yerginin tek taraflı linçe dönüştüğünü teslim etmeniz lazım.
Özellikle, T.Ö.'nün attığı mail'e gayet ağır, kendi bakış açınızı aklamaya yönelik mesajın kesinlikle eşit olmayan bir tartışma ortamında, entelektüel mastürbasyon ve linç olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, maalesef web sitenizdeki kodun yanlış çalışmasından sanırım, bu yazışmalara herhangi bir yorum yapılmasi mümkun değil; hep hata veriyor.
Bu arada, Açık Gazete ile ilgili, sanırım bir çok kişi benzer düşünceler içinde. Siz, zaten bizim "sadık dinleyici"miz değilsiniz demek, nasıl bir savunma şeklidir? Yayınlarınızda bariz bir anti-CHP tınısı olduğunu görmek için çok zeki olmak gerekmiyor ama buna da "biz partiler ötesi bir yerdeyiz" demek de komik. T.Ö.'nün eleştirisini beğenmemiş olabilirsiniz, size haksızlık yapılmış da olabilir ama lütfen, 'biz bütün partilere eşit uzaklikta duruyoruz' saçmalığını savunmayın. Tabii ki, durmuyorsunuz.
Sizinle, aslında genel olarak belirli bir kesimle, bu CHP'yi beğenmiyorsanız niye düzeltme çabası içinde değilsiniz (eğer solda görüyorsanız kendinizi tabii; sağcı iseniz, doğru yolda olduğunuz söylenebilir), neden AKP'yi adam akıllı eleştirmekten imtina ediyorsunuz, neden cemaatleşmenin ne kadar korkunç bir toplum düzenine yol açacağını düşünmuyorsunuz, gibi konularda uzun uzadıya tartışmak isterim. Kendinizi fanatizme kaptırmadan, akılcı ve soğukkanlı bir tartışmaya "açık" oldugunuzu düşünüyorum. Böyle bir tartışmayı mümkün kılacak bir forum kurmak, belki karşılıklı yanlış anlaşmaların da önüne geçebilir.
'Ehh, yeter be, dinleyemecekseniz, dinlemeyin' kolaycılığına kaçmamanız dileğiyle.
Sevgiler.
Sayın Ali Sezgin,
Mektubunuz için teşekkürler.
Neredeyse 15 yıla yakın bir süredir, Açık Radyo'nun sözel ve kimi zaman müzik programlarında mümkün olabilecek en geniş tartışma platformlarından birini oluşturduğumuzu düşünüyoruz. Web sitesinin "Dinleyiciden" köşesinde de -tıpkı sizin şimdiki mejasınızda olduğu gibi - tüm mektupları, kimi durumda cevaplarını da yazarak olduğu gibi yayınlıyoruz. Bu da naçizane kanaatimizce, bir tartışma ortamı için oldukça yeterli. Sözünü ettiğiniz o "son mektup" meselesine gelince, ulusal çerçeveye biraz fazlaca odaklanmış olduğunuz izlenimizdeyiz. Yani, sadece başlıklardan bir seçme ile söylersek:
Eriyen Kutuplar - Kilimanjaro'nun Karları - Hüzünlü Tropikler - Sioux'lara (Yeniden) Soykırım - Irak'ta Radyasyon Kırımı - Kömür Irmağı Dağı'nda Sivil İtaatsizlik - Başka Bir Dünyayı Mümkün Kılma Mücadelesi - Etik - Estetik - Demokrasi - Askeri Vesayetin sona erdirilmesi - Katılımcı Demokrasi - Şeffaflık - Bağımsız Medya vb. konular bizim için öncelikli. CHP, AKP, Cemaatler gibi konular ise iyice sonlarda geliyor ve bunlar bizi sizin kadar kaygılandırmıyor doğrusu...
Bizi her zaman dinlemeniz ve ilginizi eksik etmemeniz dilegiyle,
Saygılar
Ömer Madra