Bu yazımda sizlere YÖK'ün bir uygulamasından bahsedeceğim. Bu konudan bahsederken objektif değil sübjektif olmak durumundayım. Çünkü ben de bir Öğretim Üyesiyim ve kendimden örnekler vereceğim. Ben Mimar Sinan Üniversitesi, Devlet Konservatuvarı, Kompozisyon ve Orkestra Şefliği Anasanat Dalı mezunu bir besteciyim. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk dönem Cumhuriyet bestecilerinden olan Ahmet Adnan Saygun'un öğrencisi olan çok değerli hocam Prof. İlhan USMANBAŞ ile 10 yıl, çok değerli rahmetli hocam Prof. Cengiz TANÇ ile 7 sene çalıştım. Bu arada yardımcı dersler olarak Ahmet Adnan SAYGUN'dan “Modal Müzik”, Cemal Reşit REY'den “Partisyon Okuma ve Çalma”, Bülent TARCAN'dan “Bartok Dördülleri” dersleri aldım. Lisans devresinden mezun olurken bestelediğim “SENFONİ” ile İKSEV – 1.Nejat ECZACIBAŞI Ulusal Beste Yarışması'nda Üçüncülük Ödülü aldım. Atatürkçü bir kuşağın, Atatürkçü bir öğrencisiyim. | |
Besteciye İlahiyat İngilizcesi soruluyor
Gerek Master'a giriş, gerekse Sanatta Yeterlik'e giriş sınavlarında İngilizce sınavlarına hep Mimar Sinan Üniversitesi'nde girmiş ve hepsinden de 80 üzerinde puan almıştım. Araştırma Görevlisi olmak için Mimar Sinan, Öğretim Görevlisi ve Yardımcı Doçent olmak için de Yıldız Teknik'te sınava girmiş ve başarılı olmuştum. Bu sınavlarda çoğunlukla Türkçe–İngilizce ve İngilizce–Türkçe çeviriler yapmıştım. Çünkü İngilizce öğrenmeye 11 yaşında başlamış ve hiç bırakmamıştım.
Ancak Doçent olabilmem için önce Üniversiteler Arası Dil Sınavı’na (ÜDS) girerek 65 puan almam gerekiyor. Ondan sonra Doçentlik Sanat Sınavı'na girebilirim.
ÜDS'ye girebilmeniz için önce bir başvuru formu dolduruyorsunuz. OSYM'nin hazırladığı Kılavuz kitapçıkta benim SOSYAL BİLİMLER alanını seçmem gerekiyor. SOSYAL BİLİMLER alanın içeriği şöyle:
Eğitim Bilimleri ve Öğretmen Yetiştirme (Sosyal Kısımları)FilolojiGüzel SanatlarHukukİlahiyatMesleki Eğitim (Sosyal Kısımları)Sosyal, Beşeri ve İdari Bilimler.Sınavdaki sorular, yukarıdaki listede gördüğünüz tüm alanlardan geliyor. Bir müzikçi olarak benim yukarıdaki tüm alanların İngilizcesine hakim olmam bekleniyor. Benim Ahmet SAY'ın, Evin İLYASOĞLU'nun kitaplarında özgeçmişi ve ürettikleri ile yer almış bir “Çağdaş Çoksesli Türk Bestecisi” olmamın YÖK sistematiği içinde bir anlamı yok. Üniversitelerarası Kurul'un benim alanım olan “Kompozisyon” için belirlediği ölçütlere şu anda ulaşmış olmamın da bir anlamı yok.
Neden sadece Ankara’da?
ÜDS'nin diğer bir özelliği de MERKEZİ olması. Bu sınav biri MART, öbürü ARALIK olmak üzere ANKARA'da, yılda iki kez yapılmakta. Ben 2002 Aralık döneminde başvurumu yapıp, sınav yerim belli olduğu halde, sınavdan üç gün önce başlayan yoğun kar yağışı sebebiyle uçak seferinin iptal edilmesi üzerine ANKARA'daki sınava gidemedim. OSYM, ÖSS gibi sınavları, başvuran adaylara en yakın illerde yapabiliyorsa, acaba ÜDS sınavını neden sadece ANKARA'da yapıyor? Neden ÜDS'ye başvuran adayların sınavını eğer öğretim üyesi veya lisansüstü öğrencisi ise kendi üniversitesinde yapamıyor? Bu çok mu zor? Sanmıyorum.
Üniversitelerimizin Atatürkçü, laik, çağdaş yapıda birer Bilim ve Sanat yuvası olması gerektiği inancını kuvvetle savunuyorum. Çünkü artık üniversitelerimizde, sadece bilimsel çalışmalar değil, sanatsal çalışmalar da önem kazanmış durumdadır. Üniversitelerimizin Sanat ile ilgili bölümleri de giderek ağırlık kazanmakta ve bu bölümler Üniversitelerimize daha geniş bir perspektif ve prestij kazandırmaktadır. Evrensel ölçütlerden bahsediliyorsa, dünyadaki pek çok üniversitenin Sanat Bölümleri'nin ne kadar önemli bir işlevi olduğunun daha iyi farkına varılması gerektiği inancındayım.
Sanat Bölümleri için dil sınavı kriterlerinin yeniden gözden geçirilmesi ve daha gerçekçi, ayağı daha yere basan, kişilerin seviyelerine ve dallarına uygun hale getirilmesi gerektiği inancındayım. Varolan sistemin sürdürülmesi durumunda, Sanat Bölümleri'nde Öğretim Üyesi açığı sürmeye devam edecektir.
e-mail: [email protected]