İnsana değer verilen toplumlarda oğullar babalarını gömer. İnsanın değerinin olmadığı, insanın “tane” olarak görüldüğü toplumlarda babalar oğullarını gömer. Çünkü savaş insanlığın en rezil halidir. Hamasetle, şovenizmle, milliyetçilikle savaşı yücelten güçlerin o savaştan beslenen şahinler olduğunu, savaşların milyarlarca dolarlık sektör olduğunu, barışı kurmanın ve yaşatmanın savaştan çok daha kolay ve ucuz olduğunu kimse düşünemez, konuşamaz; akıl tutulması halidir yaşanan.
Toplumsal akıl tutulması’nı ilk kez yaşamıyoruz.
Alman toplumunun bugünkü haline bakarak 2. dünya savaşı öncesi Almanların faşizm bayrağı altında nasıl toplanabildiğine hep şaşırdık. Milyonlarca insan bu yüzden öldü.
Dünya tarihindeki savaşların nasıl çıkarıldığına ve normal görüldüğüne hep şaşırdık. Yanıtı bu akıl tutulmasıdır.
ABD’nin dünyayı işgal etmesini; kadın, çocuk, yaşlı dinlemeden insanları öldürmesini haklı göstermek için 11 Eylül yetti akıl tutulmasına. Kısa sürede kendi ülkesinde yaşayan tüm Müslümanları terörist gören bir ABD toplumu yaratabildi akıl tutulmasının gücü.
Bu akıl tutulmasını 12 Eylül’de gördük, anayasa oylamasını da kapsayan bir akıl tutulmasıydı. Daha öncesinde 6-7 Eylül olaylarında İstanbul’da gördük; Maraş’ta Çorum’da gördük, daha sonrasında Sivas’ta gördük. Çok gördük ve çok da göreceğiz demek ki.
Akıl tutulması hakim olunca kavramlar, doğrular, bilim, siyaset, yazı, söz anlamsız hale geliyor. Hatta baş aşağı çevriliyor.
Bir insan öldüğünde dünyadaki tüm insanlar ölmüş demektir. Bir genç öldüğünde ben de ölmüşüm demektir. İnsanı tane olarak görüp, düşen nar tanelerini kendince yeterli veya yetersiz görerek kan üzerinden siyaset yaparak kışkırtmanın düğmesine basanların sırıtmasını akıl tutulmasına uğrayanlar göremez.
Terörün amacı toplumda infial yaratmak değil mi? İnfial hali terörün istediği doğrultuda hareket etmek değil mi?
12-15 rakamları şovenistlere asla yeterli gelmiyor. Önlerinde koca bir ömür olan gencecik insanların yüzlercesinin ölmesi için ağızlarından savaş saçıyorlar.
15 insan ölünce, 20 insan ölünce dünya 15 kere – 20 kere yok oldu demektir. Ağızlarından savaş salyaları akanlar bu ölümler karşısında büyük bir coşku halindeler. Şölene dönüşmüş bir infial, garip bir durum.Bağırarak, sokaklara dökülerek, daha çok insan ölsün diye yapılan çok tehlikeli bir şölen. Akıl tutulmasının gövde gösterileri.
Büyük televizyonları istedikleri gibi kullanan şahinler her türlü kışkırtıcılığı yaptılar; sonra sonuçlarını gerçek Türkiye gibi veriyorlar. Şahinler, şovenistler savaş isteyebilir; analar barış istiyor, babalar barış istiyor, çocuklar barış istiyor. Toplumun geneli savaş istiyor gibi sunulunca ekranlarda, barış akıl tutulmasına uğruyor. Kafalar karışıyor.
Terörün en korktuğu şey demokrasidir, barıştır, insan haklarıdır, hukuk devletidir, şiddetin lanetlenmesidir, özgürlüklerdir. Bunlara ne kadar sahip çıkarsanız çocuklar babalarını gömer; bunları yok sayıp düşmanca yaşarsanız babalar çocuklarını gömer.
Başkaları akıl tutulmasına uğramış olsa da birileri aklına sahip olmalı; bu yazı bunun için yazıldı.