9 Eylül 2004İbrahim Karagül
Time dergisinin son sayısında, 2 Kasım seçimlerini kazanması halinde George Bush yönetiminin "Şer ekseni"nin kapsamını genişleteceği, "beş ya da altı ülkeyi daha düşman ilan ederek saldırı kapsamına alacağı" belirtiliyor. Bush yönetimindeki Hristiyan sağcılarla Yahudi lobisinin bu yöndeki politikayı belirlediği, seçim sonrası yeni düşmanlara karşı "önleyici saldırı"ların yapılacağı" ifade ediliyor. Adı verilmeyen bu ülkelere karşı uygulanacak politika ise tanıdık: Teröre destek vermek ve kitle imha silahı programı yürütmek!
İşgal çetesinin "Dördüncü Dünya Savaşı"nın kapsamını genişleteceğine, "önleyici saldırı"nın tahmin edilen hedeflerin dışına taşacağına ve kaos senaryolarının büyük oranda gerçekleşeceğine ilişkin endişelerin ne kadar ciddi olduğu ortada.
İran ve Suriye'nin hedef alınacağı biliniyor. Ancak bu "yeni düşmanlar" kim? Pakistan mı, Lübnan mı, Sudan mı, Nijerya mı, Endonezya mı, Suudi Arabistan mı, Mısır mı? "Beş ya da altı ülke" arasında Türkiye de var mı? "Ya da altı ülke" ifadesinin işaret ettiği ülke hangisi? Durumu netleşmeyen ülke Türkiye mi?
ABD'nin düşman listesinin ilk bölümünü Afganistan ve Irak oluşturdu. İkinci bölümde Suriye, İran, Lübnan, Sudan, S. Arabistan gibi ülkeler var. Son halkada ise Pakistan, Endonezya ve Türkiye...
"Genişletilmiş Şer Ekseni"ne giren ülkelerin, ABD'nin askeri tehditleriyle doğrudan yüzleşmenin dışında ciddi etnik ve bölgesel sorunlarla mücadele etmek zorunda kalacağı bir gerçek. Petrol zengini bölgelerinin S. Arabistan'dan koparılacağına ilişkin planlar tartışılırken, Endonezya'nın etnik ve din savaşına sahne olması muhtemel. Pakistan'ın nükleer gücünün kontrol altına alınmasına ilişkin ABD-İsrail politikasının varlığı biliniyor. Türkiye, Pakistan ve Endonezya'nın güçlü askeri yapılarının çözülmesi ise "silahsızlandırma projesi"nin bir parçası. Endonezya'nın Açe sorunuyla, Türkiye'nin Kuzey Irak'la, Suudi Arabistan'ın iç çatışmalarla, Sudan ve Nijerya gibi ülkelerin etnik ve din savaşıyla yüzleşeceği, Kafkaslar'da küresel güç dengelerini sarsacak etnik karmaşanın yaşanacağı, Ortadoğu'da petrol ve İsrail'in güvenliğine endeksli istila projelerinin genişletileceği bir döneme gireceğiz.
Demokratlar kazansa bile ABD'nin küresel stratejilerinde temel bir değişiklik olmayacak. Ancak Bush kazanırsa, yönetimdeki kıyamet savaşçıları yerlerini daha da sağlamlaştıracak, bütün dünyayı şimdiden savaş alanına çeviren projelerini uygulamak için daha da çılgınlaşacaklar.
Her şey 1996'da hazırlanan haritaya uygun şekilde gelişiyor. Haritayı çizenler şimdi Amerika'yı yönetiyor. Şu anki çabaları iktidarda kalıp haritada gösterilen hedefe ulaşmak. Bu haritayı bilenler için; Afganistan ve Irak işgali de, küresel terör mücadelesinin temel motivasyonunun ne olduğu da, İran ve Suriye'nin neden hedef ilan edildiği de, silahsızlandırma politikasının amacı da, yeni düşman listesi de sürpriz değil.
Terörün merkezinde onlar var
1996'da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya sunulan "A Clean Break: A New Strategy for Securing Realm" adlı çalışma ile yeni küresel düzene ilişkin kamplaşmayı başlatan, ilk projelerini 28 Şubat'ta Türkiye üzerinde uygulayan, Bush ile birlikte ABD yönetimini eline alan, Afganistan ve Irak senaryosunu hazırlayan, "Şer ekseni" politikasını geliştiren, İran, Suriye, Lübnan ve Filistin'i sıraya koyan güçlerle "Genişletilmiş Şer Ekseni" planını geliştiren güçler aynı.
Yeni düşman ilan edilecek altı ülkenin hangileri olduğunu bu güçlerin kimliğine bakarak bulabiliriz. Ariel Şaron ve Likud Partisi ile birlikte hareket eden bu çevreler, ABD üzerinden bütün dünyayı karıştırıyor. Ortadoğu'nun dışında Kafkaslar'da, Kuzey Irak'ta, Doğu Afrika'da, kirli senaryolar uygularken İsrail'in endişe ettiği güç ve çevrelere savaş ilan ediyor, küresel düzeyde İslam düşmanlığını besliyorlar. "Anglo-Sakson ırkçılığı" ile kader birliği eden bu kirli ekip, bir çok bölgede örtülü operasyonlar planlıyor, uyguluyor.
Pentagon'da patlak veren "İsrailli casus" skandalı rastlantı değil. ABD istihbarat bilgilerinin Yahudi lobisinin en büyük kuruluşu American Israel Public Affairs Committee AIPAC üzerinden İsrail'e aktarılmasına ilişkin skandalı CIA'nın özellikle ortaya çıkardığı, böylece Savunma Bakanlğı'nda denetimi ele alan, ABD'nin Ortadoğu politikasını belirleyen neo-con-Yahudi ittifakını parçalamayı amaçladığı belirtiliyor. Bu iddiaya göre CIA'nın amacı Poul Wolfıwitz-Richard Perle-Douglas Feith'le sembolleşen İsrail eksenini sarsmak. Bu, 1996'dan sonra derinleşen kamplaşmanın ABD içinde de kendini hissettirdiğini gösteriyor.
İslam'ın Amerika'yı tehdit ettiği paranoyasını kullanan şer kadro, ABD'yi İran, Suriye, Mısır, S. Arabistan, Lübnan, hatta Pakistan'a saldırı için kışkırtıyor, bu yönde tehdit değerlendirmeleri, istila projeleri hazırlıyor. İşte "Genişletilmiş Şer Ekseni" projesi, bu ırkçı kadronun yeni eseri. İran, Irak ve Suriye'yi tecrit etmeye dönük "dual containment" politikası ile "Şer ekseni" politikasını da onlar hazırlamışlardı.
Bu hastalıklı insanlar dünyayı hayal gücünün ötesinde bir kaosa sürüklüyor. Küresel terörün merkezinde onlar var.
http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2004/eylul/09/ikaragul.html