TV kanallarımızın gözü aydın futbol ligleri sezonu açtılar. Aynı pozisyonu defalarca oynatarak bol bol rating alırlar artık. Bu sezonun flaş konusu Trabzonspor’un tel örgüleri kaldırması oldu. Tel örgüler diğer stadlarda da kalkar kalkmaz bilemem ama kalkıp kalkmaması arasında bence bir fark yok. Tel örgüler kalktıktan sonra olağanüstü güvenlik önlemleri ile seyircinin sahaya girmesinin engellenmesinin bir anlamı yok. Önemli olan, gerçek bilinç altındaki istek, beynimizdeki şiddet dürtüsü. Ayrıca Trabzon-Fenerbahçe maçında yine olaylar çıktı. Üstelik olaya karışan taraflar arasında tel örgü vardı. Olaylar stat dışında da devam etti. Beşiktaş-Bursa maçında da olaylar TV ekranlarına yansıdı.
Sayın okurlar, fiziksel bir takım önlemlerle bazı olayları bazı zaman dilimlerinde engelleyebilirsiniz. Ama insanın düşünce yapısını fiziksel önlemlerle değiştiremeyeceğiniz için sahaya girmek yönünde engellenen olaylar başka şekilde devam edecektir. Bunu değiştiremezsiniz. Bu toplumun suça kendisinin hükmedip, cezayı kendisinin verme alışkanlığından vazgeçmesi gerekiyor. Hatta sadece kendi kendimize yargılama ve infaz alışkanlığı değil sorun. Birkaç gün önce yine babasının silahı ile şaka (!) yaparken arkadaşını öldüren çocuğun haberini okuduk. Şiddet bizim için ekmek ve su kadar doğal. Bu nedenle tel örgüleri kaldırıp sahaya girmeyi önlememizin çok fazla anlamı yok. Şiddet sadece –belki en fazla- zaman ve yer değiştirecek.
Bu konuda beni çok rahatsız eden bir cümle okudum Sn. Kazım Kanat’ın sütununda. Sn. Şenol Güneş’in “tel örgünün hayvanlar için olduğunu” söylediğini yazmıştı. (Futbol haber/yorumlarını pek arşivlemek ve daha sonra kullanmak gibi bir eğilimim olmadığından, eğer yanılgım varsa gerek Sn. Kanat’tan ve gerekse Sn. Güneş’ten özür dilerim.) Ama bu cümlenin sarfedildiğini bir yerde kesin olarak okudum. Yineliyorum, kişilerde hata yapmış olabilirim. Sayın okurlar, tel örgüler-kafesler hayvanlar için değildir. Hayvan doğasında asla böyle bir şey yoktur. Ancak insan yaşamında tel örgüler olabilir. (Mahkeme kararı ile mahkumiyet vb.) Hayvanlar suç amaçlı olarak çalmazlar, cinayet işlemezler. Olağanüstü bir doğal dengede (biz insanlar bozmadığımız sürece) sadece herşeyi zamanında ve yeteri kadar yaparlar. Doğal yaşamlarını sürdürürler. Bu nedenle hayvan kelimesini bir kötüleme tanımlaması olarak kullanmamamız gerekir. Asıl hayvanlar için tel örgüler veya diğer engeller haksızlıktır.
Fenerbahçe ve İnönü statları da kaldırılmalıdır Eğrisi doğrusuna geldi diye bir söz vardır. Galatasaray’ın Ali Sami Yen stadında maçlarını oynamayı bırakması benim yıllardır istediğim, futbol stadlarının şehir içinden çıkmasının ilk örneği oldu gibi. Gibi diyorum, aslında GS eğer para sorununu hallederse oraya yeniden stat yapacak. Ancak bir tek Sn. Fatih Altaylı “bu gerekmeyebilir” diyor. Bence gerekmeyebilirden öte, gerekmez. Rüzgara açık veya değil, ulaşım sorunu çözülmüş veya değil. | Ali Sami Yen stadı |
Ama en azından bitmiş bir stat var. Artık yeni bir yatırım yapmak yerine, var olan bir yatırımın sorunları çok daha kısa sürede ve ucuza çözülerek Mecidiyeköy’de yeniden cinayet işlemenin önüne geçilebilir. Tüm medyanın bu fikre destek olması gerekiyor.
Bir başka nokta ve ne yazık ki beni çıldırtan bir nokta, medyamız maça gidenlerin trafikte çektiklerinden şikayet ediyor. Ama insaf artık insaf, bu kadar çelişki olur mu? O maçlar Mecidiyeköy’de oynanırken biz maça gitmeyenler trafikte çile çekmiyor muyduk? Bu yetmezmiş gibi zorunlu olarak oradan geçersek üstümüze saldırma, cop yeme, aracımızın tahrip olması tehlikesi yok muydu? Bu ülke sadece futbol seyircilerinden mi oluşuyor? Onların çektikleri sorun; ya bizim çektiklerimiz? (Var mı ki?) (Tamamımızın genelde herşeyi seyrettiği, bir başka gerçek.)
Ayrıca sorun sadece Ali Sami Yen stadı değildir. Fenerbahçe ve İnönü statları da kaldırılmalıdır. Hatta Fenerbahçe ve Beşiktaş bile hiç yeni yatırım yapmadan maçlarını olimpiyat stadında oynamalıdırlar. Haftada üç gün maç yapılıyor artık. Rahatlıkla organize edilebilir aynı stadın kullanımı. Kuşkusuz ki mevcut statların yıkımı ile ortaya çıkacak arazinin değerlendirilmesinden takımların yararlanması sağlanarak maddi zarara uğramaları önlenebilir.
Sayın okurlar, bunlar rahatlıkla yapılabilir. Önemli olan niyettir. O da bizde yoktur.