Antroposen Sohbetler'de Utku Perktaş, bülbüller ve iklim değişimi arasındaki ilişki üzerine konuşuyor.
Küresel ısınma ve iklim değişikliği, hayatın her alanında etkisini hissettiriyor. İnsan sağlığını tehdit eden salgınlardan tutun da biyolojik çeşitliliğin temel taşları olan türlerin hayatta kalma becerilerini sınayan zorlu süreçlere kadar birçok alanda derin değişimlere tanık oluyoruz. Üstelik bu değişimlerin etkilerini görmek için artık yıllarca beklememize gerek kalmıyor. Doğa, hızla değişiyor ve bu hız, türlerin milyonlarca yıl süren evrimsel süreçlerle kazandıkları adaptasyonların ötesine geçiyor.
Bu durumun çarpıcı bir örneği, bülbüller gibi ötücü kuşlarda görülüyor. Amerikan Ornitoloji Topluluğu’nun dergisi The Auk’da (derginin ismi artık Ornitology olarak değişti) 2020 yılının Temmuz ayında yayımlanan bir araştırma, Akdeniz Bölgesi’nde üreyen göçmen bülbüller üzerinde yapılan 20 yıllık bir çalışmanın sonuçlarını paylaştı. Sonuçlar o kadar etkileyiciydi ki kısa sürede uluslararası haber kanallarında geniş yankı buldu.
Kanatların Azalan Genişliği
Araştırma, bülbüllerin kanat açıklıklarının son 20 yılda vücut büyüklüklerine oranla küçüldüğünü ortaya koydu. Bilim insanları, bu değişimi ilkbaharın erken başlaması ve bölgedeki artan kuraklıkla ilişkilendirdi. Küresel ısınmaya bağlı bu hızlı iklim değişiklikleri, bülbüllerin daha kısa üreme dönemleri ve verimsiz yuvalarla karşılaşmasına yol açtı. Araştırma ekibinden Dr. Carolina Remacha, “Sonuçlarımız, baharın ertelendiğini ve yaz kuraklığının şiddetlendiğini gösteriyor; bu da kuşlar için daha kısa ve zorlu bir üreme dönemi anlamına geliyor,” diyor.
Bu durum, bülbüllerin göç etme yeteneğini de olumsuz etkileyebilir. Göçmen kuşlar, genellikle hızlı yol alabilmeleri için uzun kanat açıklıklarına sahiptir. Ancak bu avantajı kaybetmek, popülasyonlarda ciddi düşüşlere neden olabilir.
Bülbüller ve Azalan Nüfuslar
Bülbüller, Avrupa ve Asya genelinde geniş bir yayılışa sahip; ülkemizde de sıklıkla görülen bir türdür. Özellikle geceleri yaptıkları eşsiz ötüşleriyle bilinen bu küçük kuşlar, İngiltere'de yoğun olarak tanınır. Ancak İngiltere’deki popülasyonlarının son 50 yıl içinde yaklaşık %90 oranında azaldığı rapor edilmiştir. Bu düşüşün başlıca nedenleri arasında yuvalama alanlarının bozulması ve değişen iklim koşulları yer alıyor. Eğer İngiltere’de böyle bir azalma gözlemleniyorsa, ülkemizde de benzer bir durumun yaşanması şaşırtıcı olmayacaktır.
Altıncı Yok Oluşun Gölgesinde
Son 20 yılda bülbüllerin karşılaştığı bu tehdit, doğanın daha geniş bir problemle karşı karşıya olduğuna işaret ediyor: Altıncı Yok Oluş. Akdeniz Bölgesi’nde yaşayan bülbüller, İnsan Çağı’nın (Antroposen) etkilerini şimdiden hissetmeye başladı - ancak tehdit altında olan yalnızca bülbüller değil; daha fazla türün yok olmasını önlemek için bu tür bilimsel çalışmalara daha duyarlı olmamız gerekiyor.
Geçmişin derslerinden faydalanarak geleceği öngörebilir ve bilinçli adımlar atabiliriz. Bülbüller, biyolojik çeşitliliği koruma yolculuğunda bize rehberlik eden bir alarm niteliğinde. Bu kuşların melodileri, yalnızca doğanın repertuarındaki bir şarkı değil, aynı zamanda bize yol gösteren bir çağrı esasında.
Carolina Remacha, César Rodríguez, Javier de la Puente, Javier Pérez-Tris. 2020. Climate change and maladaptive wing shortening in a long-distance migratory bird, The Auk, Volume 137, Issue 3.-https://academic.oup.com/auk/article/137/3/ukaa012/5814682