Antroposen Sohbetler'de Utku Perktaş, Doğa Koruma Merkezi Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Yıldıray Lise ile bambaşka bir perspektifte doğa koruma ile çocuk kitaplarını bir araya getiriyor.
Bu hafta Antroposen Sohbetler’de hem ilham verici, hem de düşündürücü bir konu var; Geleceğimizin teminatı çocuklarımız ve onların doğa ile ilişkileri. Günümüz dünyasında doğa koruma sadece yetişkinlerin değil, aynı zamanda küçük yaştaki bireylerin de sorumluluğunda. Metropollerde büyüyen çocuklar, doğal ortamlardan giderek uzaklaşsa da doğayla kuracakları bağ, onların ve gezegenimizin geleceğini şekillendiriyor. Bu bağlamda, çocukların doğa algısını geliştirmek, küçük ama etkili adımlarla nasıl büyük değişimlere yol açabilir? İşte bu sorunun peşine düşüyoruz.
Satırbaşları…
- Doğa koruma dediğimizde, sadece ıssız yerler, bakir ormanlar, Antarktika’nın aklımıza gelmemesi lazım artık. Biyolojik çeşitlilik açısından şehirler içindeki korunaklı yerler, birkaç ağaç topluluğu bile aslında çok değerli.
- Doğa koruma dediğimizde de aslında bunlarla birlikte hem koruma, hem de bunların sürdürülebilir yönetimini de sağlamak lazım.
- Hakikaten gönüllüleri ve vatandaş bilimiyle birçok bilimsel verinin de üretildiği bir dünyadayız. Yani yaptığınız bir gözlem bile çok değerli olabilir.
Küçük Adımlar, Büyük Değişimler: Çocuklarda Doğa Algısını Geliştirmek
Utku Perktaş: Merhabalar, iyi akşamlar herkese. Antroposen Sohbetler’e hoş geldiniz, ben Utku Perktaş. Bugün doğa koruma üzerine konuşacağız ama çok başka bir perspektiften konuşacağız. Doğa koruma, kavram olarak geniş bir kavram esasında. Hem akademik anlamda, hem de halka indirgendiğinde altı farklı şekillerde doldurulabilir ve bugün de bizim aslında dikkatimizi çeken bir kavram çünkü biyoçeşitlilik krizi içindeyiz. Ben her seferinde bunu dile getiriyorum ve bu nedenle esasında günümüzde bu kavramın hepimizde bir karşılığı var - betonlaşan ve doğal yaşama yabancılaşan şehirlerde yaşıyoruz artık. Daha da önemlisi çocuklarımız gözlerini çoğunlukla buralarda dünyaya açıyor. Zira nüfusun önemli bir kısmı artık metropollerde ve büyük şehirlerde yani artık doğaya yabancı nesillerden bahsetmek çok olası. Ne yazık ki bu bir gerçek. Bugün bu çerçeve içerisinde konuşmaya çalışacağız ve tabii çocuklar da konumuz olacak. Çocuklarla doğa koruma arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Bunu da biraz kurmaya çalışacağım.
Ben bu anlamda önemsiyorum bu programı ve çok da iyi bir arkadaşım var konuk olarak, çok önemli bir konuk esasında benim için; Yıldıray Lise. Kendisi, Doğa Koruma Merkezi Vakfı Genel Müdür Yardımcısı. Yıldıray, hoş geldin. Öncelikle ne iyi ettin de geldin ve beni kırmayıp vakit ayırdın, çok teşekkür ediyorum, eksik olma!
Yıldıray Lise: Hoş bulduk, iyi akşamlar herkese. Ne demek, keyifle, güzel bir program olacaktır eminim. Teşekkür ederim davetin için.
U.P.: Eksik olma! Çok teşekkür ediyorum ben de. Şimdi bu kısa giriş sonrası sana öncelikle doğa korumayı sormak istiyorum. Yani bugün içinde olduğumuz çağda, doğa koruma kavramından ne anlamalıyız? Sonra da senin ilgi alanın olan bölüme geçeceğiz ama doğa korumayla başlarsak sevinirim. Ne söylersin bu soru için?
Y.L.: Valla zor bir soru çünkü dünyada en çok konuştuğumuz konulardan biri - senin programının da başlığı olan Antroposen Çağ’daki doğa korumayı ben de konuşmalarımda ve söylemlerimde söylüyorum, sunumlarda da anlatıyorum. Aslında biz hep doğayı 1900'lü yılların başına kadar uzakta bir yer, korunması gereken ıssız, bakir bir alan olarak kodlamışız. Bütün kodlarımızda da öyle bir şeyler var. Sonra yine 20. yüzyıla doğru geldiğimizde görüyoruz ki aslında doğa, sosyal ve ekonomik işlerin hepsinin orta noktasında duruyor ve bu yüzden kaynak kullanımı, kaynakları verimli kullanma, bunların koruma kullanma dengesi dediğimiz sisteme doğru bir gidiş var. 21. yüzyıla geldiğimizde ise artık şunu anlamış durumdayız; bizim dünyada yaptığımız her şey doğada yaptığımız bir faaliyet. Yani oturduğumuz ev, derse girdiğimiz yer hepsi bu mavi küre içinde, o yüzden bütün etkinliklerimizi doğanın içinde yapıyoruz. Doğa koruma dediğimizde, o yüzden ıssız yerler, bakir ormanlar, balta girmemiş ormanlar, Antarktika'nın aklımıza gelmemesi lazım artık. Eskiden öyle geliyordu. Bunun adını da koymakta yarar var. Az önce sen de açılışta söyledin; şehirler içindeki bazı korunaklı yerler, birkaç ağaç topluluğu bile aslında çok değerli biyolojik çeşitlilik açısından. Belki buradaki daha önceki programlarda biyolojik çeşitliliği ele aldın ama bizim aklımıza hep tür çeşitliliği gelirken – yani hepimiz böyle biliyoruz, ne kadar tür var gibi - aslında genetik çeşitliliğinin ne kadar önemli olduğunu pandemi sürecinde gördük. Herkese aynı etkiyi yapmadı virüs.
Genetik çeşitliliğimiz var, tür çeşitliliğimiz var, ekosistemlerin çeşitliliği var. Yani orman, sulak alan, çöl, buzullar - ne derseniz deyin. Bir de ekolojik işlevler var yani bu döngüler ile başlayan tozlaşmaya kadar giden şeylerle birlikte işlevler var. Son dönemde de ekosistem hizmetlerini konuşmaya başladık. Yani doğanın bize verdiği, aslında bedava dediğimiz o faydalar üzerinden temiz hava, temiz su... Bizim için sanatsal bir öge olmasını da konuşmaya başladık. Yani biyolojik çeşitlilik ve doğa dediğinde bunların hepsini bir ele almak lazım.
Doğa koruma dediğimizde de aslında bunlarla birlikte hem koruma, hem de bunların sürdürülebilir yönetimini de sağlamak lazım. Son dönemde de - sen de vurguluyorsun - dünyada iki temel kriz var aslında; biri iklim değişikliği krizi, diğeri de biyoçeşitlilik kaybı krizi. Bunlar iç içe, birbirinden ayırmak mümkün değil. Birinde bir şey yaparken, öbüründe de mutlaka yapmalıyız. Yani birinde bir şey yaparken, öbürünü bozuyor da olabiliriz. O yüzden çok önemli ikisinin bir arada ele alınması. Aslında iklim kriziyle, koruma dediğimiz şeyde biz saklama yani mevcudu koruma üzerinden gidiyoruz. Biraz iklim değişikliğiyle birlikte belki geleceğe doğru bir korumayı da ele almamızda yarar var, ben onu görüyorum. İklim değiştikçe bazı türlerin ya da habitatların da değişme olasılıkları var, modeller bunu gösteriyor. Korumayı biraz gelecekteki duruma da oturtmamız gerekiyor. Son dönemde tüm dünyada buna yönelik aktiviteler, buna yönelik projeksiyonlar da var.
“Biyoçeşitlilik nedir? – Madem kitapları konuşuyoruz, o zaman biyoçeşitlilik için şöyle bir tanım açıklayıcı olur; Biyoçeşitlilik, dünyamızın kütüphanesindeki kitaplar gibi, gezegenimizin 3,8 milyar yıllık tarihinden süzülüp gelen, değerli ve çeşitli yaşam formlarının bir araya gelmesiyle oluşan bir koleksiyondur. Her tür, bu kütüphanedeki bir kitap gibidir; genetik çeşitlilik her kitabın sayfalarındaki benzersiz kelime kombinasyonlarına benzer. Ekosistemler ise bu kitapların bir arada oluşturduğu raflar, bölümler ve tüm kütüphane düzenidir. Biyoçeşitlilik, gezegenimizin sağlık ve istikrarını sürdürmek, ekosistem hizmetleri sağlamak ve gezegenin tüm canlılar için refahını desteklemek için hayati öneme sahiptir. Tıpkı bir kütüphane nasıl ki bilgi ve kültür mirasımızı muhafaza ederse, biyoçeşitlilik de dünyamızın doğal mirasını yani 3.8 milyarlık dünya mirasımızı korur ve gelecek nesillere aktarır.”
U.P.: Biyoçeşitliliğe değinmek çok doğru oldu burada. Bambaşka açılardan da biyoçeşitliliği tanımlamak lazım çünkü ağzı dolduran bir kavram ve çok da zor bir kavram tanımlaması yeri geldiğinde. İnsanlar bunu zenginlik olarak algılıyor ama senin buna değinmem de çok iyi oldu, çok teşekkürler!
Y.L.: Doğa deyince, hakikaten ıssız ve uzakta bir yer algılamamak lazım. Senin de altını çizdiğin gibi, bahçemizdeki iki ağaç, küçük bir alan - özellikle bunu İngiltere'de çok görüyoruz - arka bahçelerde yapılan böcek sayımları, kuş sayımlarıyla çok güzel bilgiler de gelmeye başlıyor. O açıdan söylemek gerekirse, doğa koruma da, biyolojik çeşitliliğin korunması da 1992'den beri Rio'daki sözleşmelerden sonra daha da küresel halde önem kazanmaya başladı. Son geldiğimiz durumda da geçen senelerde yapılan Biyoçeşitlilik Sözleşmesi Taraflar Konferansı'nda 2030 hedefleri konuldu. Bunlardan en temelinden biri de 2030’a kadar tüm dünyada karasal ve okyanus ekosistemlerinde %30 koruma sağlamak - şu an %17 civarında. Yani korumayı artırmak, korunan alanları arttırmak bir temel. Orada da bugüne kadar zarar verdiğimiz ekosistemlerin onarımı, restorasyonu %30. Yani bugüne kadar biz insan olarak zarar verdik ve onları tekrar rehabilite etmek, restore etmek gibi hedefler var. Aslında doğa koruma, artık hem mevcudu koruma, hem bir restorasyon, hem de ileriye doğru bir projeksiyon olarak algılamamız gerekir diye düşünüyorum. Bu çağda, yaşadığımız çağda bunu özetleyebilirim. Yani bu konuda herkesin farklı uygulamaları, düşünceleri de olabilir ama biz doğa koruyucular olarak son dönemde bunları tartışıyoruz kendi aramızda.
U.P.: Teşekkürler Yıldıray, çok iyi oldu bu giriş. Ben şimdi buradan şuna geçmek istiyorum; tabii gelecekten bahsedince, söz konusu geleceği de projekte etmek ve gelecekle ilgili bir takım sürdürülebilir koruma planları yapmak deyince aslında çocuklara yani genç kuşağa odaklanmak en doğrusu oluyor galiba. Çünkü kendimizi düşündüğümüz zaman, bizim önümüzde belki bir 40 – 50 yıllık daha bir ömür uzunluğu var her şey yolunda giderse ama çocuklara iyi bir miras bırakmak lazım gezegen anlamında. Dolayısıyla bugün, gezegeni ve gezegendeki yaşamı gelecek için garantiye almak istiyorsak, çocuklar ve genç kuşakları odaklanmamızın mantıklı olduğunu düşünüyorum. Onların eğitimi dikkate alındığında da örneğin çocuklara ve gençlere doğa koruma ve çevrelerindeki biyoçeşitlilik konusunu algılatmak konusunda çocuk kitapları önemli olabilir ki senin de resimli kitaplar anlamında önemli bir koleksiyonun olduğunu biliyorum ve bunu program öncesinde de konuşmuştuk biraz. Bunlar nasıl yardımcı oluyor yani burada senin dikkatini çeken şeyler var mı? Eğitim anlamında bu kitaplar ve kitaplar üzerinden çocuklara ulaşmak açısından örnekler nasıl verilebilir?
Y.L.: Aslında iyi bir araç kitap, yani eğitimde temel araçlarımızdan biri. Burada belki okul öncesi ve örgün eğitim diye ayırmakta yarar var. Benim resimli kitaplarda yani bu kalın romanlardan ziyade 30 - 40 sayfalık kitaplarda bir koleksiyonum var tüm dünyadan, onun altını çizmek de lazım.
Son 20 yılda tüm dünyada okul öncesinde doğa bilinci, ağaç sevgisi, geri dönüşüm, iklim değişikliği konuları öne çıkmaya başladı. Türkiye'de de çok güzel uygulamalar var. İşi daha çocukluktan başlatmak çok önemli. Sonrasında zaten milli eğitimin müfredatına giriyorsunuz, orada biraz yontuluyoruz, iyi ya da kötü şekil alıyoruz. O açıdan dediğin gibi, özellikle resimli kitaplar önemli. Son yıllarda da doğa ile ilgili olarak dünya ile ilgili, buradaki dünya sistemiyle ilgili, evrimle ilgili ki dinozorlar ve geçmişteki şeylerle ilgili, doğayı anlatan, doğa korumayı anlatan, ormanları, denizleri, hayvanları, belli canlı gruplarını anlatan yerli yazar ve çizerlerin yaptığı kitaplar, hem uluslararası, hem Türkçe olarak bir çok kitap yayımlandı. Bunların en önemlilerinden biri de aslında bizim eski ansiklopedilerimiz yani onlara benziyor.
Kuşlarla ilgili kurgu dışı kitaplar var yani konu olarak sadece kuşları anlattığı için söylüyorum. Atlas yani büyük boyutlu, dev boyuttaki kitaplar. Baktığınız zaman içinde kuşlarla ilgili, ağaçlarla ilgili türlü türlü bilgiler var ve bu tüm dünyada bir akım haline geldi. Son üç, dört yıldır Türkiye'de de böyle.
Türkiye'ye has Ağaç Atlası gibi kurgu dışı kitaplar çıkmaya başladı. Ormanlarla ilgili, ormanların korunması, ormanlardaki canlıları, ekosistemi, buradaki ilişkileri anlatan birçok kitap ön plana çıktı ve bu kitaplar da aslında çocuklara birebir olarak bu önemi, doğanın önemini anlatmada iyi bir araç. Çünkü ebeveynler ya da yetişkinler olarak biz, okul öncesinde o kitapları seçip çocuklarla paylaşıyoruz ve Türkiye'de dört, beş yaşındaki erkek çocukların çoğu, sen ben bilmezken, o işin akademisyeni bile bilmezken dinozorların adlarını biliyorlar.
U.P.: Evet, dikkatimi çeken bir şey.
Y.L.: Yani valla söylüyorlar, duyuyorum - bu neydi, benim de bakmam lazım gibilerinden bir ilgi var. Sonra o ağaca ya da memeli hayvanlara, kuşlara, bazen örümceklere, bazen karıncalara kadar gidiyor - özellikle de orman ve ağaç sevgisi. Son dönemde de giderek hem dünyada, hem de Türkiye'de birçok yayın çıktı ve bu da çocuklara bu bilgiyi vermek açısından önemli araçlardan biri. Türkiye'de de bu konuda hem çeviri kitapları, çok güzel kitaplar var, hem de yerli yazar çizerlerin hazırladığı kitaplar var. Program sonunda dinleyicilerimiz için bir liste hazırlayıp paylaşırız, sonra oradan belki erişim olur.
U.P.: Şimdi ben onu da hazır yeri gelmişken söyleyeyim; programın deşifresi Açık Radyo'nun web sitesinde, program sonrasında yayında olacak. O deşifre içerisinde de aslında bu tür bilgiler yani ekstra bilgileri dinleyicilerimiz, web sitesini ziyaret eden herkes bulabilecek kayıtla beraber.
Yıldıray, o zaman şunu söyleyeyim; şimdi senin bana gönderdiğin notlara, benim aldığım notlara bakıyorum - hangi çocuk kitapları diye soracağım. Yani genel olarak programda doğa koruma, biyoçeşitlilik ve iklimi genellikle konu etmeye çalışıyorum duyarlılık oluşturmak açısından. Hangi çocuk kitapları, örnek verebileceğin bir şey var mı elinde?
Y.L.: Şunu söylemekte yarar var ki iklim boyutunu unuttum. Özellikle Greta ile başlayan, lise öğrencileri için bu iklim elçileri, iklim söylemi gibi konular tüm dünyadaki gençlerde, 13 - 18 yaş grubundaki gençlerde bayağı bir akım oluşturdu. Hem kitaplar, hem de söylemler olarak sosyal medya ve internet de kullanarak bir akım oluştu ve devam da ediyor. O kişilerin belki ileride yönetici kademelerine geldiklerinde farklı bir etkileri olacağını düşünüyorum. Dediğim gibi, hem dünyanın oluşumu, hem de iklim değişikliği, geri dönüşüm, bazı orman yangınları da dahil son dönemlerde birçok kitap çıkmış durumda, bunun altını çizmekte yarar var. Türkiye'de dediğim gibi atlaslar, kuş atlası, ağaç atlası, başka başka atlaslar var. Dünyada bitkilerle ilgili sadece mantarları anlatan kitaplar, sadece ağaçları anlatan kitaplar var.
Bu konuda vereceğim kitap örneklerinden biri, Türkiye'den değil ama önemli bir şey. Belki bir sonraki sorumuza da cevap verecek kelimelerden biri şu; 2007’de Oxford, çocuklar için olan sözlüğünü güncelliyor ve bu güncellemede bazı doğa ile ilgili kelimeleri çıkartıp daha modern teknolojiyle ilgili kelimeleri sokuyor. Mesela, ‘yalı çapkını’nı çıkarıyor, ‘sarmaşıklar’ı çıkarıyor ve bazı kuşları ve bitkileri de çıkartıyor. 2012'de bir daha bunları güncelliyor ve onun yerine kopyala yapıştır geliyor yani bizim hepimizin kullandığı kelimeler gibi. Buna cevap olarak, İngiltere'de bazı yazarlar açık mektupla Oxford'a diyorlar ki, ‘Bu kelimeler önemli, bunu çıkarmamamız lazım, bunlar bizim için değerli’ ve böyle bir akım başlıyor. 2019’da da o zaman ödül de alan The Lost Words: A Spell Book1 diye bir kitap, yazar Robert Macfarlane ve çizer Jackie Morris'in imzasıyla çıkıyor. İşte bu kitap o kelimelerle ilgili.
Y.L.: Mesela buradaki kelimelerden biri meşe ile ilgili yani meşe kozalağıyla, palamuduyla ilgili kelimeyi çıkarıyorlar ya da benim en sevdiğim bitkilerden biri olan karahindibayı. Burada hem güzel bir çizimi, hem de akrostiş şiir dediğimiz yani dizenin baş harfleriyle kelimeyi yazdığımız bir şiiri var - çok özel bir kitap. Bu kitap çıktığında ödül de aldı ve sonra bu kitap bir akıma dönüştü. 2019’dan sonra öğretmenler kitaptan alıp okullarında dağıttılar; bir ilde de toplum fonlaması yaparak bu kitabı tüm okul kütüphanelerine bağışlayanlar oldu; belli bir yerden bir yere yürüyerek, para toplayarak bu kitabı okullarda dağıtmaya başlayanlar oldu. Bu kitabın sergileri de oldu. Sonra buradaki dizeler, şarkılara dönd - iki tane albüm yayınlandı. Yani bayağı bir dolaştı ülkede ve bu bilinci oluşturmaya çalıştılar. Bir kitaptan bir kampanya ile unutulan kelimeler, doğa ile ilgili ilişkimizi tekrar oluşturacak bir bir akıma dönüştü. Şu anda hala etkileri devam ediyor. Daha geçen aylarda ikinci bir müzik albümü çıktı. Yani çocuklara tekrar ‘yalıçapkını’nı anlatan ya da başka kuşları, bitkileri anlatan bir şeye dönüştü. Yani bu tarz şeyler de beni çok etkileyen şeylerden. Bir resimli kitap, bir akıma, bir doğa koruma etkinliğine geçti ve sivil toplum kuruluşları bu kitabı kendi uygulama programlarına alıp çocuklara eğitim kitlerinde bunların özel ve daha basit hallerini oluşturdular, internet sitelerinde yayınlayarak ücretsiz olarak bazı uygulamalara gittiler.
Bu kitap önemli kitaplardan biri. Ülkemizde kampanyaya dönüştürecek henüz böyle bir kitap yok. Ama dediğim gibi, aklınıza gelecek şu an bütün yayınevlerinin çocuk kitapları var, resimli kitapları var - A'dan Z'ye, düşüncesi ne olursa, fikri ne olursa olsun önemli değil ve hepsinde de, çoğunda da doğa ile ilgili konular artık gündemde. Biri belki İslam açısından sadece doğa korumayı alıyor, biri belki evrimi alıyor ama farklı farklı yayınevleri bütün bu mavi köydeki yaşamla ilgili bize bir şeyler anlatıyor ve faydalı da olduğunu görüyorum. Çocuklar dediğim gibi, onlar da okuyup size soru soruyorlar ya da merakını gidermek için daha detaylı olarak YouTube'da ya da başka kanallarda açıklamalara bakıyorlar, bunu da söyleyebilirim. Bir tek bir kahramanlaşma çok az yani bir karakter, bir dedektif karakteri deriz ya, böyle şeyler çok az bu konuda. Ama hep bir grup çocuk bir arada doğaya gidiyor, ormana gidiyor ve keşfediyor, oradaki güzellikleri görüyor, bir yürüyüşe katılıyor - hikayelerin temelinde bunlar var. Sonunda da küçük bir dönüşüm oluyor. Yüzüklerin Efendisi gibi yıllar süren bir yolculuk yok ama daha küçük yolculuklarla aslında doğayı tanıma ya da ebeveynle kaliteli zaman geçirme gibi konular çocuk kitaplarında, özellikle resimli kitaplarda son dönemlerde iyice giderek artıyor. Diğer yandan kurgu dışı kitapların altını çizmekte de yarar var. Atlaslar hem akademik olarak, hem de güncel dil anlamında çocuklara çok şey katıyorlar, merak uyandırıyorlar. Belki de ileride onlar bu konuda çalışacak uzmanlar ya da bilim insanları olacaklar.
U.P.: Çok teşekkürler, çok bilgilendirici bir bölüm oldu burası. Lost Words diye ben de not aldım, bakacağım. Burada bir şeyi de belki hatırlatmakta fayda var; Emrah'ın kitabını. O da ilginç yani ondan da güzel bir örnek sunabiliriz.
Y.L.: Hangisi? Ağaç Atlası gibi, senin Hacettepe'deki arkadaşlarından birinin hazırladığı kitap, Kuş Atlası - Taze Kitap'tan çıktı. Farklı yayınevleri de bu tip şeyler çıkarıyor. Dünyada çok yaygın bu arada. Hakikaten böyle büyük boy, masaya koyduğunuzda yer kaplayan ve açtığınızda fotoğrafların ya da çizimlerin devasa olduğu şeyler var. Hakikaten deniz canlıları ile ilgili yapılanlar var, farklı farklı konular var.
U.P.: Peki, zaman da hızlı geçiyor ama yine de yetiştireceğiz zannediyorum. Şimdi çocuk kitapları küçük okuyucuların, özellikle çocukların doğal çevreye, doğaya karşı sorumluluk duygusu geliştirmelerine katkı sağlıyor mu? Ben bu tür bakış açılarıyla sağladığını düşünüyorum ama bilmiyorum, ne dersin?
Y.L.: Tabii, uygulama da önemli. Ben bazen bazı anaokullarına gittiğimde oradaki öğretmenlerin çocuklarla çok iyi iletişim kurup doğaya gittiklerini görüyorum yani doğada birebir uygulama yaptığınız zaman o çocukların bir ağaca sarılmalarını görüyorsunuz. Bir sahiplenme söz konusu. Tabii kitap bir araç yani bize bu yolda gidecek, o doğa sevgisini aşılamak için en önemli araçlardan biri. Ama mutlaka bir dokunma ile devam etmesi, yani eğitimde o dokunarak öğrenmeyi de desteklemekte yarar var. Sadece okumakla olmuyor biliyorsun ama çok önemli bir araç. Dediğim gibi, temelde öğretmenin de bilmesi gerekiyor. Hepimiz biyoloji eğitimi bile alsak çoğu detayı bilemiyoruz tabi ve çocuktan gelen çok zeki bir soruyu hemen bulamayabiliriz, bir soruşturmamız gerekebilir. Bu açıdan kitaplar en temel araçlardan biri ve sonrasında da eğitimde hem öğretmenlerle, hem de aileyle - özellikle ebeveynler ya da yakın akrabalarla yapılan yürüyüşler, okul gezileri, orada gördüğünüz canlılar, duyduğunuz, görüp sevdiğiniz kokular, aldığımız kokular, çok önemli. Kitaplar da bunların temellerinden birini oluşturuyor diyebilirim.
U.P.: Bu konuda katılıyorum sana. Benim de başıma geldi; ben ilkokul çocuklarıyla üçüncü, dördüncü sınıflarla bir doğa eğitimi yapmak için bir araya geldiğimde sorularının bir kısmı, üniversitedeki öğrencilerden duymadığımız sorular olarak karşımıza çıkıyor. Çok ilginç - farklı bir duyarlılık vardı ve çok sıradışı sorular vardı. Dürüstçe söylemem gerekirse benim zorlandıklarım da oldu.
Yıldıray, yavaş yavaş programın sonuna geldik sayılır. Ben şunu soracağım; şimdi dinleyicilerimize, ebeveynlere ve bizi dinleyen gençlere doğa koruma, biyoçeşitlilik ve iklim değişimi konularında önerilerin ne olur? Bu arka plan ile beraber bir de programa özel kitap önerilerin olur mu? Bu program sonrası değişimleri de paylaşacağız tabii ama yine özellikle senin elindeki koleksiyondan önerilerin bizi dinleyen çocuklar ve gençler için faydalı olacak diye düşünüyorum, neler söylersin?
Y.L.: Teşekkür ediyorum. Özellikle bu konular bizim uzmanlık konularımız değil, bunun altını çizeyim - sen de, ben de bu konunun uzmanı değiliz. Hakikaten gönüllüler ve vatandaş bilimiyle birçok bilimsel verinin de üretildiği bir dünyadayız yani yaptığınız bir gözlem çok değerli olabilir, bulunmamış bir şey de olabilir, küçük - büyük veri havuzuna bir nokta da koyabilir. Bu açıdan çok önemli. O yüzden okuyup kendimizi geliştirmek, bir kuş gözlemi, kelebek gözlemi, belki amatör bitki gözlemcisi olmakta ve çocuklara bunu anlatmakta fayda var. O yüzden kapalı kapılar ya da ev içinde kalmaktansa daha sık dışarı çıkmak gerek - Pandemi de biliyorsunuz, balkonların bile değerini anladık.
U.P.: Ses azalınca neler neler duyduk, şehir ortamında neler varmış diye gördük. Aslında şehir bile çok etkiliyor.
Y.L.: İngilizler bunu kullanıyorlar. Bizim de belki parklara ve bahçelere gidip görmemizde fayda var ama o arka bahçemizde bile aslında bir dünya var - bir mikro dünya, bir evren var. Böceklerden kuşlara, belki bazen tilkilere kadar giden bir şey var. Daha çok doğaya çıkıp dokunmak, anlatmak, öğretmek önemli. Birçok kitap var dediğim gibi, özellikle bu kurgu dışı kitaplar, ağaç ve orman sevgisini anlatan, dünyanın oluşumundan, bütün o magmasından tutun, bütün evrenleri, evrim süreçlerini de anlatan birçok kitap var. Biz bir öneri serisi hazırladık, onu da program sonrasında paylaşırız. Ne kadar söylesek de akılda kalmıyor.
U.P.: Tabii, Yıldıray, ben çok teşekkür ediyorum sana, programın sonuna geldik. Gerçekten benim açımdan da çok faydalı bir program oldu, ben de çok şey öğrendim bu sohbetimizde, üretken bir sohbet oldu. Eksik olma, ağzına sağlık, iyi ki geldin, iyi ki vakit ayırdın bana, programa vakit ayırdın. Çok çok teşekkür ediyorum.
Y.L.: Ben teşekkür ederim, herkese iyi akşamlar.
U.P.: Evet, ben de bu vesileyle dinleyicilerimize iyi akşamlar diliyorum. Bugün konuğum Doğa Koruma Merkezi Vakfı Genel Müdür Yardımcısı sevgili arkadaşım Yıldıray Lise idi. Bugün çocuk kitaplarını konuştuk, doğa korumayı konuştuk, bambaşka bir perspektifte doğa koruma ile çocuk kitaplarını bir araya getirdik. Benim eksik bıraktığım bir perspektifti bu ve bu boşluğu zannediyorum çok iyi bir konukla doldurabildik. Çok teşekkürler. Herkese iyi akşamlar diliyorum, önümüzdeki haftalarda buluşmak üzere hoşça kalın.
Biyolojik çeşitlikle ilgili resimli kitap önerileri:
KİTAP ADI | YAZAR | ÇİZER | YAYINEVİ |
---|---|---|---|
Aç Tırtıl | Eric Carle | - | Mavibulut Yayınları |
Ağaç Alfabesi | Ebru Akkaş | Vaghar Aghaei | Final Kültür Sanat Yayınları |
Ağaç Atlası | Fatih H. Dikmen | Sümeyye Eroğlu İskit | Taze Kitap |
Ağaç Dedi ki | Sophie Lescaut | Thanh Portal | Ketebe Çocuk |
Ağaç Gibi | Rosanna Bossu | - | TÜBİTAK Yayınları |
Ağaç Kitabı | - | Hannah Alice | Megakids |
Ağaçların Nasıl Konuştuğunu Duyuyor Musun? Ormanda Küçük Bir Keşif Gezisi | Peter Wohlleben | - | Kitap Kurdu Yayınları |
Akarsular | Peter Goes | - | Hep Kitap |
Ayı Geldi | Richard T. Morris | Leuyen Pham | Ketebe Çocuk |
Bir Ağaç Ol | Maria Gianferrari | Felicita Sala | Koç Üniversitesi Yayınları |
Biricik Dünya’mız - Gezegenimizin 24 Saati | Nicola Davies | Jenni Desmond | Ketebe Çocuk |
Biyoçeşitlilik: Hubert Reeves Anlatıyor | Huvert Reeves & Nelly Boutinot | Daniel Casanave | Kuraldışı Yayınları |
Böcek Atlası | Fatih H. Dikmen | Sümeyye Eroğlu | Taze Kitap |
Böcek Oteli | Gonca Mine Çelik | - | Tekir Kitap |
Bu Renge Orman Denir | Sima Özkan | Esra Şanal | Meraklı Tilki Kitaplığı |
Büyük Sev Beni | Şiirsel Taş | Akın Düzakın | Redhouse Kidz Yayıncılık |
Canım Ağacım | Jacques Goldstyn | - | Can Çocuk |
Carl ve Yaşamın Anlamı | Deborah Freedman | - | Kuraldışı Yayınları |
Çevremizdeki Dünya Serisi (Orman / Okyanus / Böcekler) | Kolektif | - | Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları |
Çocuklar İçin Bitki Ansiklopedisi | Teresa Nemcova | Tomas Pernicky | Ketebe Çocuk |
Çocuklar İçin Kuş ansiklopedisi | Thomas Tuma | - | Ketebe Çocuk |
Çorbadaki Ekoloji | Ileana Lotersztain & Mariela Kogan | Pablo Picyk | PAN Yayıncılık |
Çöpten Toprağa Bir Kompost Hikâyesi | Ayşe Soylu, Elif Çatıkkaş, Yasemin Kırkağaçlıoğlu | Asya Fatma Bağcı | Vakıfbank Kültür Yayınları |
Denizanası Bahçesi | Paola Vitale | Rosanna Bossu | TÜBİTAK Yayınları |
Devasa Deniz Hayvanlarının Büyük Kitabı - Minik Deniz Hayvanlarının Küçük Kitabı | Cristina Banfi | Francesca Cosanti | Ketebe Çocuk |
Devasa Hayvanların Büyük Kitabı / Minik Hayvanların Küçük Kitabı | Cristina Banfi | Cristina Peraboni | Ketebe Çocuk |
Doğa Güncesi | Kay Maguire | Danielle Kroll | Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları |
DOĞAL YAŞAM - Resimli Doğa Harikaları | Amanda Wood & Mike Jolley | Owen Davey | Meav Yayıncılık |
Dokun Sihirli Ağaca | Christie Matheson | - | Kuraldışı Yayınları |
Finn ile Bahçedeki Dostları | Rachel Lawson | Lia Visirin | Meraklı Tilki Kitaplığı |
Hadi Ormana Gidelim | Christiane Dorion | Jane McGuinnes | Taze Kitap |
Hayvan Atlası | Zeynep Sevde & Fatih H. Dikmen | Sümeyye Eroğlu İskit | Taze Kitap |
İki Ağaç | Élisabeth Brami | Christophe Blain | Yapı Kredi Yayınları |
Kakanın, Pandanın ve Senin Yaşamında Bir Gün | Mark Barfield | Jess Bradley | Domingo Çocuk |
Kaybolan Göl | Paddy Donnelly | - | Fibula Yayıncılık |
Kurtların Dönüşü - Bir Ekosistemi Onaran Yırtıcının Gerçek Hikayesi | Isobella Jade | Kim Smith | Meav Yayıncılık |
Kurumuş Ağaçlar | Alper Tüydeş | Berk Öztürk | Karavan Çocuk |
Kuş Atlası | Emrah Çoraman | Rukiye Ulusan | Taze Kitap |
Mavi Balina | Jenni Desmond | - | ODTÜ Yayıncılık |
Merhaba Doğa | Nina Chakrabarti | - | Meav Yayıncılık |
Meşe Palamudunun Sihri | Lola M.Schaefer & Adam Schaefer | Frann Preston-Gannon | abm Yayınevi |
Ne görürsün bir ağaca bakınca? | Emma Carlisle | - | Domingo Çocuk |
Okyanuslar: Hubert Reeves Anlatıyor | Huvert Reeves & David Vandermeulen | Daniel Casanave | Kuraldışı Yayınları |
On Dört Kurt | Catherine Barr | Jenni Desmond | Ketebe Çocuk |
Orman Kalpli Şehir | Mira Lobe | - | Final Kültür Sanat Yayınları |
Orman: Hubert Reeves Anlatıyor | Huvert Reeves & Nelly Boutinot | Daniel Casanave | Kuraldışı Yayınları |
Ormanlar - Dünya Üzerindeki Balta Girmemiş Ormanlar, Korular ve Doğal Rezervler | Mia Cassany | Marcos Navarro | Hep Kitap |
Sevgili Dünya | Isabel Otter | Clara Anganuzzi | Meav Yayıncılık |
Son Ağaç - Umut Tohumu | Luke Adam Hawker | - | Epsilon Yayınevi |
Son Ayı | Neşe Kınalı | Zeynep Macit | Fibula Yayıncılık |
Soso'nun Kompost Kitabı | Sima Özkan | Orhan Ata | Redhouse Kidz Yayınları |
Şehirdeki Son Ağaç | Peter Carvanas | - | TÜBİTAK Yayınları |
Tepeden Kuyruğa Serisi (Kuşlar / Böcekler / Deniz Canlıları / Dinozorlar) | Stacey Roderick | Kwanchai Moriya | Domingo Çocuk |
Türkiye'nin Ağaçları Albümü (Yapraklı Ağaçlar / İğne Yapraklı Ağaçlar / Çiçekli Ağaçlar / Meyve Ağaçları) | Işıl Erverdi | Karen Fung | Kumdan Kale Yayınları |
Türkiye'nin Ağaçları: Genç Kaşifin Doğa Rehberi 1 | Gülnar Önay | Tim Davis | Mandolin |
Türkiye'nin Kuşları: Genç Kaşifin Doğa Rehberi 2 | Tim Davis | - | Mandolin |
Türlerin Kökeni | Charles Darwi (Derleyici: Sabina Radeva) | Sabina Radeva | Domingo Çocuk |
Yer Altı Su Altı | Aleksandra Mizielińsk & Daniel Mizieliński | Daniel Mizielinska | Domingo Çocuk |
Yerden Göğe Ağaçsın | Nilay Yılmaz | Esra İlter Demirbilek | Altın Kitaplar |
Yeşil Günlük | Fatih H. Dikmen & Zeynep Sevde | Eren Dedeleroğlu | Taze Kitap |
İNGİLİZCE KİTAPLAR | |||
In the Forest | - | Anouck Boisrobert & Louis Rigaud | Tate Publishing |
Play the Forest School Way: Woodland Games and Crafts for Adventurous Kids | Peter Houghton & Jane Worroll | - | Watkins Publishing |
The Big Book of Birds | Yuval Zommer | - | Thames & Hudson |
The Big Book of Bugs | Yuval Zommer | - | Thames & Hudson |
The Lost Words | Robert Macfarlane | Jackie Morris | Hamish Hamilton |
The Tree and the River | - | Aaron Becker | Candlewick Press |
Wild In The City | Kate Baker | Gianluca Foli | Lonely Planet |