Afrika'nın Kanatları: Turakoların gizemli dünyasında bir keşif

-
Aa
+
a
a
a

Antroposen Sohbetler'de Utku Perktaş, endemik bir kuş grubu olan Turakolar üzerinden Afrika biyoçeşitliliği üzerine bilgi veriyor.

""
Afrika'nın Kanatları: Turakoların gizemli dünyasında bir keşif
 

Afrika'nın Kanatları: Turakoların gizemli dünyasında bir keşif

podcast servisi: iTunes / RSS

Afrika kıtası, biyoçeşitliliği ve benzersiz ekosistemleriyle dikkat çeker. Biyocoğrafya bilimi, canlıların coğrafi dağılımını ve bu dağılımların tarih öncesi ve günümüzdeki çevresel faktörlerle nasıl şekillendiğini inceleyerek bizlere doğanın karmaşık ilişkiler ağını anlama fırsatı sunar. Bu disiplin, özellikle Afrika gibi genetik ve kültürel çeşitlilik açısından zengin bölgelerdeki türlerin evrimini ve ekolojik rollerini daha iyi anlamamızı sağlar.

Turakolar, Afrika'nın ormanlarında ve savanlarında yaşayan, renkli tüyleri ve etkileyici görünüşleriyle bilinen bir kuş grubudur. Bu kuşlar, ekolojik olarak ekosistemde çok önemli görevlere sahiptir, biyoçeşitliliğin sürdürülmesinde kritik bir görev görürler. Ayrıca, ekosistemlerin sağlığını gösteren indikatör türler olarak işlev görerek, çevresel değişiklikler hakkında bilgi verirler. Bu özellikleriyle turakolar, biyocoğrafik çalışmalar için mükemmel birer model tür grubu olarak ön plana çıkar. 

Yeşil Turako (Tauraco persa) - Batı Afrika’da görülen bir Turako türü

Turakoların kültürel önemi de göz ardı edilemez. Afrika'nın çeşitli toplumlarında mitoloji, sanat ve geleneksel ritüellerde yer alan turakolar, kültürel mirasın canlı simgeleri olarak kabul edilir. Turakolar, Ekoturizm açısından da ziyaretçileri çeken ve yerel ekonomilere katkıda bulunan önemli birer unsurdurlar. Koruma çalışmaları, bu kuşların ve yaşam alanlarının korunmasını sağlamakla kalmaz; aynı zamanda Afrika'nın genel biyoçeşitlilik korumasına da katkıda bulunur. Böylece, turakolar üzerine yapılan bilimsel ve koruma odaklı çalışmalar, bu eşsiz kuşların geleceğini ve yaşadıkları ekosistemlerin sağlığını güvence altına almada önemli bir rol oynar.

Turakoların akrabalık ilişkilerini işlediğimiz kapsamlı monografımız 2020'de yayımlanmıştı

Afrika'nın Ekosistemlerinde Genetik Keşifler

Turakolar üzerine 10 yılı aşkın süredir devam eden çalışmamız, tür içinde gizli kalan genetik çeşitliliği ortaya çıkardı ve Afrika genelinde farklı popülasyonlar arasında belirgin genetik soy hatları ve değişkenliğin varlığını vurguladı. Bu genetik çeşitlilik, turakoların evrimsel tarihini, popülasyon yapısını ve olası türleşme olaylarını aydınlatan bir çalışma olarak kabul edilebilir.

Araştırma, genetik analizlerin turakolar içindeki gizli evrimsel ilişkileri ve farklı popülasyonları keşfetmedeki önemini de vurguluyor. Aynı zamanda, Afrika biyocoğrafyasının turakoların dağılımını, genetik çeşitliliğini ve evrimsel tarihini şekillendirmedeki öneminin altını çizerek, kıtanın kuş çeşitliliği ve evrimi için bir sıcak nokta rolünü sergileyen bir bilimsel sergi gibi.

Turacin ve turacoverdin, turakoların tüylerine özgü iki pigmenttir ve bu kuşların parlak renklerinin sorumlusudur. Turacin, kırmızı tonlarını sağlarken; turacoverdin ise yeşil tonları verir. Bu pigmentler yalnızca turako türlerinde bulunur ve onların tüylerine, diğer kuşlardan farklı olarak, bakır içeren moleküller katılarak bu canlı renkleri oluşturur. Bu özellik, turakoların biyolojik olarak benzersiz pigmentlere sahip olmalarını sağlar

Çalışma, Afrika'da turakolar içinde gizli genetik çeşitliliğin tespit edilmesinin koruma çıkarımlarını da tartışmakta ve bu kuşların ve yaşam alanlarının kıtadaki benzersiz biyoçeşitliliğinin korunması için hedeflenmiş koruma stratejilerine duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır. Bu bulgular, turakoların daha iyi anlaşılmasına ve korunmasına yönelik stratejiler geliştirilmesinde kritik bir öneme sahip. Çünkü, geleneksel sınıflandırmaya göre yani biyolojik tür tanımına göre, 18 olan tür sayısı gizli kalmış genetik çeşitlilik desenlerinin ortaya çıkmasıyla 27’ye ulaştı. Böylece, turakoların incelenmesi, biyocoğrafyanın ışığında, Afrika'nın doğal ve kültürel zenginliklerinin korunması ve anlaşılması için vazgeçilmez bir araç.

Projemize ve gizli kalmış çeşitlilik desenlerini keşfetmeye hâlâ devam ediyoruz. Esasında biyolojik koruma söz konusu olunca, tür dediğimiz şeyin ne olduğunun felsefesini de doğru yapmamız gerekiyor. Bugün yaygın olan anlayış, biyolojik tür tanımının önemli olduğu yönünde ama bunun ötesinde genetik çeşitliliği tür denkleminin içine kattığımızda, koruma için çok somut adımları atma şansımızın olduğunu da biliyoruz. Biyoçeşitlilik için genetik çeşitlilik çok önemli ve doğru bir şekilde sayısallaştırılmalı ve tanımlamalar da bu yönde yapılmalı - tabii bu benim savunduğum bakış açısı.

Tür dediğimizde hâlâ tam olarak neyin doğru olduğunu bilmiyoruz ama tekrar etmem faydalı olacak; biyoçeşitlilik krizde, genetik çeşitliliği dikkate almak ve gizli kalmış biyoçeşitlilik örüntülerini ortaya koymak zorundayız.