“Sen küçük kutu, tutun bana kaçalım.
ki taşırken seni evden gemiye, gemiden trene
kırılmasın lambaların.
Düşmanlarım hakkımda atıp tutarken yanındaydın
hem yatağımın hem acımın.
Onların zaferlerinden benim kulaklarımdan geçen,
gece en son sen, sabah ilk ses sen
Söz ver bana birden bire susmamak için” -Bertolt Brecht
Bugünün alıntısı Ömer Madra önerisi.
Az önce programcılarımızdan Gonca’dan bir mesaj geldi; “morali yerinde, enerjisi yüksek, harıl harıl çalışmaktan mutlu bir çete.” diye tanımlamış ekibimizi. Bunun tek bir sebebi olabilir elbette: Dorukta dayanışma! 1995’te söz verildiği gibi.
Bir başka programcımız da içinde olduğumuz günleri anlatmış: “Bize uzun gelen ama yaşama göre kısa bir süre”. Hakikaten!
Böyle günlerde bazı anların ekip üzerindeki etkisi daha gözle görülür oluyor, Gretamızın etkisi hâlâ baki örneğin.
Bu sırada döndüğümüzde anlatacaklarımız birikiyor, kayıt stüdyomuz pek sessiz sayılmaz birkaç gündür. Hatta biraz abartırsak, bu sabah Murat Sevinç’le Ömer Madra arasındaki diyalog bize Açık Gazete’yi aratmadı neredeyse!
Hemen ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney ve CHP İl Başkanı Özgür Çelik, bir heyet eşliğinde radyomuzu ziyaret etti!
Bir yandan da binlerce mesaj, mektup, telefon görüşmesi; bir arada olmanın başka yollarını arayanlar… Tülinay Kambur’un ofisimize getirdiği neşe ve el yapımı vegan pasta mesela! Editörün Notu’nun da sıkı takipçilerindenmiş, bir kere de buradan teşekkür edelim.
Bizi özleyenlere bir de çalma listesi bırakalım: