Tahir Elçi'nin ölümü: Yeni rapor açıklandı

Açık Gazete
-
Aa
+
a
a
a

Diyarbakır Barosu'nun eski başkanı Tahir Elçi'nin ölümüne yol açan kurşunun hangi silahtan çıktığı ve kim tarafından ateşlenmiş olabileceğine dair yeni bir rapor bugün kamuoyuna açıklandı.

Fotoğraf: Reuters

Diyarbakır'ın Sur ilçesinde düzenlediği basın toplantısı sırasında ensesine isabet eden bir kurşunla hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu'nun eski başkanı Tahir Elçi'nin ölümüne yol açan kurşunun hangi silahtan çıktığı ve kim tarafından ateşlenmiş olabileceğine dair yeni bir rapor bugün kamuoyuna açıklandı.

Fotoğraflar: BBC

BBC Türkçe'den Selin Girit'in haberine göre, Diyarbakır Barosu, olayın şüphelilerini belirlemek için Londra merkezli uluslararası araştırma şirketi Forensic Architecture'dan teknik bir araştırma yürütmesini talep etti.

Şirketin bugün kamuoyuna açıklanan raporunda, Elçi'nin olay yerinde bulunan üç polisten birinin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybetmiş olabileceği sonucuna varıldı.

Avukat Barış Yavuz, raporun ardından tanık olarak dinlenmiş olan üç polisin şüpheli olarak ifadelerinin alınmasını talep etti.

Davanın durumu

Kasım 2015'te hayatını kaybeden Elçi'nin öldürülmesine ilişkin açılan davada, halen şüpheliler belirlenemedi. Gizlilik kararı olan soruşturmada henüz bir iddianame de bulunmuyor.

Diyarbakır Barosu, Forensic Architecture'ın araştırmasının sonuçlarını 'uzman görüşü' olarak Aralık ayında savcılık makamıyla paylaşmıştı.

Avukat Barış Yavuz, son durumu şöyle anlattı: "Tahir Elçi'nin ölümüne sebebiyet veren mermi çekirdeği bulunamadı. Tahir Elçi'nin ölüm anı ise tespit edilemedi. Bütün kameralar o sırada koşan iki örgüt üyesine dönmüş vaziyetteydi. Bu yüzden o anı, Tahir Elçi'nin öldürüldüğü anı bulabilmek için bu ana en yakın zamanı oluşturabilmek açısından görüntüleri, sesi, bu gördüğünüz mekanın fiziksel yapısını hepsini 3D modelleme yaparak birleştirmeye çalıştık. Tanık ifadeleriyle, bilgilerle, belgelerle ölüm anını yeniden oluşturmaya çalıştık."

Forensic Architecture nasıl çalıştı?

Forensic Architecture raporu, Diyarbakır Barosu'nun sunduğu kanıtlar, tanık ifadeleri, olay yerinde dört ayrı kameradan çekilen görüntüler, ses analizleri ve mekanın üç boyutlu dijital bir modelinin inşası üzerinden yapılan incelemeler sonucunda hazırlandı.

Forensic Architecture araştırmasında, olay yeri inceleme raporundaki bulgulardan yararlanıldı.

Olay anını kaydeden dört ayrı kameranın görüntüleri eşzamanlı hale getirildi, senkronize edildi.

Ardından Elçi'nin ölümünün gerçekleştiği zaman aralığı, Elçi'nin ayakta olduğu son kare ve yerde yatarken göründüğü ilk kare ile son duyulan atış sesine göre dokuz saniyelik bir dilime indirildi.

Bu zaman diliminde gerçekleşen 40 el silah atışı bir zaman çizelgesine yerleştirildi.

Mimari planlar ve uydu görüntüleriyle, olay yerinin üç boyutlu bir modeli oluşturuldu.

Raporda hangi sonuca varıldı?

Elçi'nin bedeninin görüldüğü bir fotoğraf üzerinden Elçi'nin vurulduğundaki konumu tespit edildi, vurulduğu anda nerede olduğu değerlendirildi.

Bu noktanın Elçi'nin öldürüldüğü zaman aralığında hangi silahların ve kimin atış alanında bulunduğu incelendi.

Buna göre, olay yerinde bulunan iki PKK militanından birinin Elçi henüz hayattayken olay yerinden uzaklaşmış olduğu, diğerinin ise silahının önce atış istikametinde doğrultulmadığı, sonra ise silahını elinden atmış olduğu belirlendi.

Dolayısıyla raporda Elçi'nin olay yerindeki iki PKK militanının silahlarından çıkan kurşunlarla öldürülmüş olması ihtimalinin bulunmadığı ifade edildi.

Yapılan sonik inceleme neticesinde de olay yerinin dışından uzun menzilli bir silahın kullanılmış olmasının da mümkün görünmediği savunuldu.

Araştırmaya göre, Tahir Elçi'yi öldüren kurşun büyük ihtimalle olay yerinde bulunan üç polis memurundan birinin silahından çıktı.

Raporda, şüpheler özellikle Elçi'ye yönelik açık bir atış hattı bulunduğu bir anda silahını ateşlediği belirtilen bir polis memuru üzerinde yoğunlaştı.

BBC Türkçe'ye konuşan Forensic Architecure'ın direktörü Eyal Weisman, "Biz sadece gördüklerimiz üzerinden konuşabiliriz. Bir silahın ateşlendiğini görüyoruz, o silahın yönünü görüyoruz, ve üç boyutlu bir ortamda o merminin Tahir Elçi'yi vurmuş olabileceğini ifade ediyoruz. Spekülasyon yapmak istemiyoruz, bu bizim işimiz değil," diye konuştu.

Diyarbakır Barosu'nda Avukat Barış Yavuz da bu raporun bulguları ışığında olay yerinde bulunan polislerin şüpheli olarak ifadelerinin alınmasını ümit ettiklerini söyledi.

Yavuz şöyle konuştu: "Şimdiye kadar bu kişilerin hepsi tanık olarak dinlendi. Tanık olarak dinlenmek soruşturmayı ilerletmiyor. Biz arkasını öremiyoruz. Örneğin bu insanlar şüpheli olarak dinlenmiş olsa bu şüphelilerin iletişimleri tespit edilebilecek, HTS kayıtlarına göre konumları, daha önce kimlerle konuşmuş oldukları, bunların hepsi tespit edilebilecek. Ama tanık oldukları zaman bunların hiçbirine ulaşamıyoruz. Bu eylemlerin bir daha burada yaşanmaması, yaşandığı takdirde bu faillerin mutlaka bulunup yargı önüne çıkarılması gerektiği, adil yargılamanın muhakkak tesis edilmesi gerektiğine olan inancın bu topraklara da bu halka da yerleşmesi için mutlaka Tahir Elçi'nin failinin yakalanması, yargı önüne çıkarılması gerekiyor."

Ne olmuştu?

Tahir Elçi, 28 Kasım 2015'te Sur semtindeki 16'ıncı yüzyıldan kalma Şeyh Mutahhar Camii yanındaki tarihi Dört Ayaklı Minare önünde basın açıklaması yapıyordu.

O sırada Gazi Caddesi'nde bir çatışma çıkmış, PKK'nın gençlik kolu YDG-H'ye bağlı iki militan ile iki polis memuru arasındaki çatışmada polis memurları yaralanmış, biri daha sonra hayatını kaybetmişti.

Olay yerinden kaçan militanlar, basın toplantısının yapıldığı Yenikapı Caddesi'ne koşmuş, burada bulunan sivil polis memurları ile karşılıklı ateş açılmıştı. Tahir Elçi, bu sırada vurularak ölmüştü.

Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, "Bu olay mutlak surette aydınlatılacak, bizim dönemimizde faili meçhullere izin vermeyiz. Hedef sadece Tahir Elçi değil, Türkiye'dir" diye konuşmuştu.

Birkaç gün sonra yaptığı açıklamada, Davutoğlu Tahir Elçi cinayetinin sorumluluğunun PKK'ya ait olduğunu söylemişti.