Ekonomi Tıkırında (II): Bor’dan Niğde’ye, Antarktika’dan Uzaya Dolar, TL, Kırmızı Et, Kara Kömür, Bor, Drone, Tank, Top, Uydu...
“Diktatörler, her siyasi kararda yaptıkları gibi, mali politika ve para politikasını da dikte etmeyi sevdiklerinden, çok ender durumlarda iyi birer ekonomi yöneticisi olurlar. Erdoğan seçimler öncesinde faizleri düşük tutmak istedi...Ancak, plan ters tepti ve şimdi de kurdaki yükselişten yabancılar ile Batılı politikacıları sorumlu tutmaya çalışacak. Türkiyeliler, yaşananların hesabını Erdoğan'dan sorarlarsa akıllılık etmiş olurlar.”
(Wall Street Journal [WSJ] gazetesi haber analizi)
“Türkiye, lira'nın serbest düşüşünü durdurdu – ancak tehlike henüz geçmiş değil..." Erdoğan'ın geçen hafta Bloomberg'e verdiği röportajda seçimlerden sonra para politikaları üzerindeki baskının artırılabileceği yönündeki sözleri dolardaki yükselişi hızlandırdı.”
(MarketWatch gazetesi haber analizi)
“Kurdaki yükseliş seçim kampanyasını başlatmaya hazırlanan Erdoğan için olabilecek en kötü zamanda geldi...Lirada değer kaybı Erdoğan'ın tekrar seçilme şansını tehlikeye attı.”
(New York Times [NYT] gazetesi haber analizi)
“Merkez Bankası’nın (TCMB) 300 baz puanlık faiz artırımı açık yaranın üstünü yara bandıyla kapatmaya benziyor, piyasada artışların devam etmesi beklentisi var.”
(Bloomberg haber ajansı haber analizi)
“Lirada değer kaybının sürmesinin ardından Başbakan Yardımcısı Şimşek, Maliye Bakanı Ağbal ve TCMB Başkanı Çetinkaya, Pazartesi günü olağanüstü bir toplantı gerçekleştirdi....Toplantıda, faiz artırımına gidilmesi gerektiği konusunda mutabakat sağlandı. Ancak, TCMB, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz artırımına yönelik duruşu nedeniyle hemen harekete geçmek istemedi...Görüşmeler Salı da sürdü, liradaki değer kaybı da sürüyordu. Ancak, Erdoğan'a faiz artırımı konusunun iletilmesi, ilk mutabakatın sağlanmasından üç gün sonra, Çarşamba günü oldu. Erdoğan Çarşamba ikna oldu.”
(Reuters haber ajansı haber analizi)
“Erdoğan'ın Bloomberg röportajında 24 Haziran'dan sonra para politikası alanında daha aktif rol oynayacağı yönündeki sözlerinin ardından satışlar hızlandı... Enflasyondaki yükseliş özellikle orta sınıf üzerinde baskı oluşturuyor... Ama, ekonomik sıkıntılara rağmen seçimlerden Erdoğan'ın galip çıkma olasılığı da yüksek.”
(Reuters haber ajansı haberi: “Liradaki yükseliş, seçimleri gölgede bırakıyor”)
“Trump ile Erdoğan arasında çok sayıda benzerlik var...Her iki lider de uzmanlaşmayı hor görüyor ve etraflarını cahillikleri ve tuhaf görüşleriyle tanınan kişilerle dolduruyor...Erdoğan'ın yargıyı siyasallaştırarak yolsuzluklardan da yakasını kurtarma konusundaki başarısı, Trump'ın da olmak istediği gibi otoriter bir lidere dönüşmesi halinde neler yaşanabileceğinin rahatsız edici bir önizlemesi niteliğinde...Böyle durumlarda, liderlik kalitesi büyük önem taşır. Neler olup bittiğini anlayan, verilebilecek karşılıkları geliştiren ve piyasalarca güven duyulan yetkililere ihtiyaç duyulur...Bazı gelişmekte olan ülkelerde bu özellikleri taşıyan isimler var ve bu çalkantıyı nispeten daha hafif atlatıyorlar. Erdoğan rejiminde ise bunların hiçbiri yok.”
(NYT gazetesi köşe yazarı, Nobel ödüllü akademisyen Paul Krugman’ın haber analizi)
“Dolar pahalandıkça özel borçlar kabarıyor ve Türkiye ekonomisi mahvoluyor. Uzmanlara bakılırsa Türkiye de sonunda Para Fonu'na sığınmak zorunda kalacak.”
(Die Welt gazetesi haber analizi)
“TCMB sıkı para politikasında ısrar ederken Erdoğan'ın faizlerin düşeceğini açıklaması yatırımcıyı paniğe sevk etti. Uzmanlar ekonomi politikalarına güvenirlik kazandırabilmesi için Türkiye'nin Uluslararası Para Fonu'na (İMF) başvurmasının gerekebileceğini belirtiyorlar. Türkiye'nin yüksek büyüme hızını teşvik ve kredilerle finanse etmesinin aşırı ısınmaya yol açtığı da aktarılan görüşler arasında.”
(Frankfurter Allgemeine Zeitung [FAZ] gazetesi haber analizi)
“Bir yıl önce dolar 1,5 lira ederken Erdoğan dövize yatıran kaybeder demişti. Dolar 5 lira sınırına dayanınca dövize yatıran değil, Erdoğan'ın sözünü dinleyip dövizini bozduran kaybetti. Dolara yatıran spekülatör ise zengin oldu. Türkiye sıcak parayla milli gelirinin yüzde 6'sına tekabül eden 55 milyar dolarlık cari açığını finanse edebiliyordu. Şimdi sıcak para Türkiye'den kaçıyor. Erdoğan'ın merkez bankasının para politikasına müdahale edeceklerini açıklaması, Türkiye'de yatırım yapmayı planlayanların hevesini kaçırdı.”
(Die Zeit gazetesinin haber analizi)
“Lira'nın hızla değer kaybetmesi 2001 yılının üç haneli enflasyon oranlarını gördüğü ağır finans krizini hatırlatıyor. 2002'de Türkler kurtuluş vaat eden Erdoğan’ın AKP’sini tek başına iktidara getirmişti. Şimdi de bütün belirtiler Cumhurbaşkanlığı ve Meclis genel seçimlerine haftalar kala güven krizinin hızla büyüdüğüne işaret ediyor. Bunda Japon yatırımcının lirayı elinden çıkarması ve doların yükselmesi de rol oynadı.”
(Berliner Zeitung gazetesinin haber analizi)
“Erdoğan, seçimlerin ardından para politikasının kontrolünü ele alacağını söyledi ama artık iş işten geçti.”
(ABD'de 2008 ekonomik krizini öngören “kâhin” lakaplı ekonomi profesörü Nouriel Roubini’nin twitter mesajı)
“Reformlara hız vermeliyiz ve zaman kaybetmemeliyiz. Hukuk devleti her şeyin üzerinde olmalıdır. Kuvvetler ayrılığı bir entellektüel tartışma konusu değil, çağdaş bir devletin olmazsa olmazıdır. Kural temelli, öngörülebilir politikalara dayanmadan günübirlik tedbir ve paketler, bir ülkenin ekonomisinin sürdürülebilirliğini sorgulanır hâle getirir. Kurda gördüğümüz hızlı yükseliş, Türkiye ekonomisi için bu sorgulamanın başladığını gösteriyor. Bir an önce ekonomimize duyulan güveni yeniden tesis etmemiz gerekiyor.”
(Türk Sanayici ve İşadamları Derneği [TÜSİAD] Başkanı Erol Bilecik’in konuşması)
“Bağımsız kurumlar güçlü olmalı, bürokraside liyakat esas alınmalı ve ellerindeki yetkiyi etkili bir şekilde kullanmalılar...Türkiye ceza evindeki akademisyenlerle medya alanında yapılan kısıtlamalarla anılan bir ülke olmamalıdır... Ekonomide birikmiş sorunlar hukukun üstünlüğünü, yargıya güveni sağlayacak adımlar atılmadan çözülemez.”
(TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi [YİK] Başkanı Tuncay Özilhan’ın konuşması)
“Ekonomide yaşanan bozulmanın durdurulması için yalnızca finansal tedbirler yeterli olmayacaktır. Özellikle siyasetin normalleşmesi, OHAL’in kaldırılması, yapısal reformların hayata geçirilmesi ve kurumların bağımsızlığının güçlendirilmesi en öncelikli meseleler olmalı.”
(Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi ekonomist Murat Sağman’ın analizi)
“Tek adam zihniyetinin damgasını vurduğu Türkiye'de her geçen gün yönetim zaafiyeti derinleşiyor. Dolar krizi de bu zaafiyetin sonucu. Aslında yaşadığımız bir dolar krizi değil, ... tek adam krizidir, politik bir krizdir...Türkiye'nin hukuk devletine ihtiyacı var. Kuvvetler ayrılığına ihtiyacı var.Yargı bağımsızlığına ihtiyacı var. Özgür ve bağımsız medyaya ihtiyacı var. Biat kurumları ile Türkiye artık yönetilemez. ‘Tek adam’ın iki dudağının arasından çıkacak söze bakan bir Türkiye, her geçen gün daha çok batağa saplanır. Saplanıyor da...”
(Duayen gazeteci ve T24 yazarı Hasan Cemal’in haber analizi)
“Mega projelerimiz... Her alanda yerli ve milli üretimde söz sahibi olan güçlü ülke... Özellikle savunma sanayiinde kendi ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayacak, önemli ihracatçılar arasında yer alacak. Kırmızı et tüketiminde kendimize yeter ülke haline geleceğiz…Altay milli tankı …İnsansız savaş uçakları …Hava savunma sistemleri...Uzay ajansı… Otomobil projesi...Yerli kömür…Bor…Akıllı ve yeşil şehir projelerimiz... Otoyol ağımızı 2 katına çıkaracağız...İstanbul ile birlikte 9 havalimanını kullanıma açacağız... İki yeni uyduyu daha uzaya göndereceğiz ...”
(AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın okuduğu AKP Seçim Beyannamesinden)
“OHAL’i vaat etti: Erdoğan’ın açıkladığı AKP seçim bildirgesinde ‘cemevlerine statü’ haricinde iddialı vaatler olmaması dikkat çekti. OHAL’in sürdürülmesi de vaatler arasında...”
(Cumhuriyet gazetesinden Emine Kaplan’ın haber analizi)
“Beyannamede, ciddi dalgalanmalara yol açan ekonomik sorunlar, OHAL ve KHK’lerle iyice daraltılmış olan adalet ve özgürlük sorunları yok sayılmaya, ötelenmeye devam edildi. 16 yıl iktidarda olan bir liderin ...zaten yapmak zorunda olduğu icraatı ve ...önünde hiçbir engel olmayan adımları vaat olarak sıralaması gerçekten şaşırtıcıydı. Ancak Erdoğan ... Antarktika’da kurulacak bilim merkezini, uzay çalışmalarına verilecek desteği ... de bu “sürpriz” listeye ekledi.”
(Cumhuriyet gazetesinden Kemal Can’ın haber analizi)
“Tepeden tırnağa Tayyip Erdoğan’ın etiketini taşıyan bu durum, dolar kuruna ve faizlere yansıyordu. Faizlerin yükselme eğiliminin karşısına iktisat biliminin bütün kurallarını hiçe sayan Tayyip Bey’in dikilmesi ise kaderin garip bir cilvesidir. Çünkü şurası bir gerçektir ki, engellenmeye çalışılan faiz yükselmesinin bir numaralı nedeni sistemin simgesi Tayyip Erdoğan’dır. Bu yüzdendir ki Tayyip Bey gitmeden ne dolar düşer ne de faizler. Çünkü özünde sorun dolar sorunu değil, Tayyip Erdoğan sorunudur.”
(Cumhuriyet gazetesinden Ali Sirmen’in haber analizi)
Ekonomi tıkırında – hep öyle.
Vakanüvis ÖM