Açık Gazete: 19 Ocak 2018

Haftanın son Açık Gazete'sine Vladimir Vysotsky'nin "Leningrad Ablukası" adlı eseri eşliğinde okuduğumuz Eduardo Galeano'nun St. Petersburg anlatısıyla başladık. Nazi Almanyası'nın 1941 yılında başlattığı ve 900 gün boyunca sürdürdüğü Leningrad Kuşatmasında 1.5 milyon civarında kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Galeano, kalkan kuşatmanın ardından şehirde her şeye rağmen yaşamın rağmen nasıl devam ettiğini okuyucularını hatırlatıyor, biz de dinleyicilerimize aktarıyorduk.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in İstanbul'un merkezinde, herkesin gözü önünde, sokak ortasında öldürülmesinin ardından 11 yıl geçti. Açık Gazete'nin ilk yarım saatinde bu cinayetin 11. yılında yazılanların ve çağrıların bir derlemesini yaparak, yıllardır devam ettiğimiz davanın haberlerinin takibini yaptık. 

Evrensel Gazetesi'nden Meltem Akyol ve Cansu Pişkin'in "Hrant Dink’siz 11 yıl: Kötülüğe direnmeyi ondan biliyoruz..." başlıklı haberinden, hemen her duruşmada adliye önünde ‘Hrant için adalet isteyen’ Hrant’ın Arkadaşlarından biri olan Bülent Aydın'ın şu sözlerini aktardık;

"Yıllar boyunca bu cinayete karışan kamu görevlileri birbirlerini hep kolladılar. Soruşturma talepleri hep reddedildi. Soruşturulması gerekenler kendileri hakkında yazılara yanıt döşendi. Cinayetten yargılanması gerekenler terfi ettirildi. Eylül 2010’daki AİHM kararının üzerinden de yıllar geçti. 17 Ocak 2012’de ilk dava skandal bir kararla sonuçlandı. Kararı verenler bile savunamadı. Karar bozuldu. Cinayetin 9. yılına yaklaştığımız günlerde, 4 Aralık 2015’te 27 kamu görevlisi hakkında hazırlanan 2. İddianame ile dava yeni bir aşamaya girdi. Bizler bu kez yeni yapılan Adliye Sarayı önünde adalet nöbetindeydik. Cinayetin 10. yılında 10 Mayıs 2017’de çoğunluğu jandarma mensubu 50 kişilik 3. İddianame ile birleştirilmiş dava devam ediyor. Hrant Dink cinayetinin tüm failleri en baştan belliydi ve değişmediler. Yıllar boyunca birbirlerini koruyup gizlediler. Konjonktür değişince bunlardan bir kısmının yargılanması mümkün oldu. Yoksa zaten en baştan hepsi oradaydı.”

Bianet'ten Pınar Tarcan'ın "Ümit Kıvanç: Dink Cinayetinin Kilit Noktası 2-3 Saatlik Kayıt Boşlukları" başlıklı haberinden ise, Hrant'ın arkadaşlarından gazeteci-yazar Ümit Kıvanç herkesin bildiği ama bazılarının bilmemezlikten gelmeyi tercih ettiği durumun ne olduğunu aktardık. DurDe Platformu ve Antikapitalistler Platformu'nun Cezayir Toplantı Salonu'nda düzenlediği "Hrant Dink'siz 11 yıl Paneli"nde konuşan Kıvanç şunları diyordu;

"Aslında söyleyeceğim her şeyi gereksiz kılan yine yıllardır tekrarladığımız inanılması çok zor bir ayrıntı var. Eksikli, gedikli, lumpen gençlerin dahil edildiği ama birer saatin hep boş olduğu kayıt dosyaları var... "Bizim olayımızda saat 3'e gelinirken ve de 3'ten bir saat sonrası 2 ya da 3 saatlik bölümler yok. Bunları daha o anda gelip polis alıyor. Bu da olabilir, bu çok önemli bir soruşturma olduğu için alabilir. Ama bunlar alındığı zaman bir şey yapılmak üzere alınır herhalde. İncelenecek, soruşturulacak, mahkemeye sunulacak. Halbuki kamera kayıtları yok... "Bizim olayımızda saat 3'e gelinirken ve de 3'ten bir saat sonrası 2 ya da 3 saatlik bölümler yok. Bunları daha o anda gelip polis alıyor. Bu da olabilir, bu çok önemli bir soruşturma olduğu için alabilir. Ama bunlar alındığı zaman bir şey yapılmak üzere alınır herhalde. İncelenecek, soruşturulacak, mahkemeye sunulacak. Halbuki kamera kayıtları yok."

Hrant’ın Arkadaşları grubu, Dink için bugün, vurulduğu saat olan 15.00’te Agos gazetesinin eski bürosunun önünde, insanları adalet talebiyle ve "Buradayız Ahparig" sloganıyla buluşma çağrısını yaptı ve biz de Açık Gazete'de bu çağrıyı bir kez daha yineledik.

Gündemin diğer konuları arasında, Avrupa’nın genelinde etkili olan fırtına sebebiyle hayatın kaybeden insanlar ile hareket edemez hale gelen trenler, İzmir’de şiddetli lodosun etkisiyle yükselen denizle birleşen kıyılar, Hatay’da aşırı yağıştan dolayı çöken yollar, Zonguldak’ta şiddetli rüzgar nedeniyle limanlara sığınmak zorunda kalan teknelerin haberleri vardı. Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Taşpınar'ın "sanıldığı gibi Türkiye genelinde tarımsal kuraklık yok." açıklamasını, Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof.Dr. Yusuf Demir, "Samsun başta olmak üzere ülkemiz çok ciddi kuraklık yaşamakta." açıklamasıyla beraber okuyarak biraz kafaları karıştırmış olsak da, BM'nin El Nino etkisi olmadan geçen en sıcak yılın 2017 olduğu açıklamasını aktararak dinleyicilerimize daha net bir tablo çizmeye çalıştık.

TBMM Genel Kurulu’nda Olağanüstü Hal’in (OHAL) uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresinin görüşmeleri sonucunda 19 Ocak Cuma günü saat 01.00’den geçerli olmak üzere 3 ay süreyle uzatılırken, Hürriyet Gazetesi'nin önceki gün gündeme getirdiği İstanbul Küçükçekmece'deki Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne 5 aylık süreçte gelen aşları 18'in altında 115 çocuğun hamile olduğu skandalı konuşulmaya devam ediyordu. 

Açık Gazete'nin ikinci yarım saatinde önce, Prof. Burhan Şenatalar ile 10 Aralık Hareketi ile ortaya atılan itham ve suçlamalar karşısında duruma bir açıklık getirmeye çalıştık. Ardından, "İstanbul Seçim Sürecini Konuşuyor" etkinliği hakkında bilgi almak üzere Cemre Cemri'ye telefon ile bağlandık.

Saat 09:00'da bağlandığımz Sezin Öney ile Türkiye'deki Adalet müdahaleleri ve mücadeleleri ekseninde gazetecilerin durumu ve Türkiye'nin AB ile konumu üzerinde bir söyleşi gerçekleştirdik. "Alp Ulagay ile Spor" programında konumuz ise, Arda Turan transferi merkezinde İstanbul Başakşehir Futbol Kulübü ve Türkiye futbolunun durumu oldu.  

Can T.