Sonsuz Çilek Tarlaları Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Sonsuz Çilek Tarlaları’nın bu haftaki konuğu tam kadro Bahr grubu oldu.
Yusuf Bahar, Nihal Saruhanlı ve Ceren Bettemir ile geçen ay yayınlanan ikinci albümlerinin ilk bölümü “cursed home pt. 1”ı dinlediğimiz programda Bahr’ın 2019’da Battle of the Bands yarışması birinciliğinin ardından pandeminin ilk yılında yayınladığı ilk albümü “I Resist”in sonrasında 2. albüme uzanan süreci; Şevket Akıncı, Glasxs, Asena Akan, Ozan Çoban ve Mercan Demirkanlı’nın katkılarıyla 2. albümde Bahr’ın yeni renkler kazanan ses dünyasını, albümün miks ve mastering’lerini üstlenen Barkın Engin’in albümün sound’u üzerindeki etkilerini, pandemi döneminin getirdiği izolasyonun yeni albümdeki şarkı sözlerine etkisini, yeni albümle birlikte Bahr’ın siyah beyaz dünyasına eklenen neon renklerle grubun görsel dilinde gerçekleşen değişimi, artwork’lerin ana temasını oluşturan ve çoğumuzun varlığını bile hatırlamadığı, bazılarımızın ise hiç bilmediği kağıt bebekleri, “Cursed Home” parçasının videosunda yer alan Veronica Solomon imzalı stop motion filmin şarkıyla buluşma hikayesini konuştuk ve albümün 2. part’ına dair tüyoları aldık.
Bahr ile söyleşi
Sonsuz Çilek Tarlaları’nın bu haftaki konuğu Ulaş Şalgam oldu.
Ulaş ile 2013’te kurduğu bağımsız plak şirketi Shalgam Records’ın kuruluşundan bu yana geçtiği yolları, müzik sektöründeki profesyonel yaşamına menajerlikle başladığı senelerde kendisini bir plak şirketi kurmaya yönelten koşulları, 2013’ten bu yana alternatif sahnede gözlemlediğimiz dönüşümü, döviz kurlarındaki artışın ve pandemide dünyada değişen koşulların plak basımı üzerindeki etkilerini, plak şirketinin kataloğunu oluştururken gözettiği ölçütleri, bağımsız bir plak şirketi için tutarlılığın ne ifade ettiğini, Türkiye’de plak şirketleri üzerinden yeni müzik keşfetme kültürünün yerleşmemesinin ardında yatan sebepleri, Shalgam Records’ın son dönem çalışmalarını konuştuk ve label’ın sanatçılarını yakından tanıma şansı bulduk.
Shalgam Records ile söyleşi
Sonsuz Çilek Tarlaları’nın bu haftaki konukları Hexe Music’in kurucuları Hatice Arıcı ve Murat Mrt Seçkin oldu.
Hatice ve Mrt ile bir plak şirketi kurma fikrinin hangi ihtiyaçlardan doğduğunu, Hexe Music’in kurulduğu günden bugüne çalışmalarını, pandemi dönemine nasıl uyumlandıklarını, 2 senede yayınladıkları 80’den fazla release’i, kataloğu genişletirken gözettikleri öncelikleri ve label’ın tutarlılığını sağlama yöntemlerini, sanatçıların bağımsız plak şirketleriyle çalışma motivasyonlarını ve label’lardan beklentilerini, bağımsız bir plak şirketiyle çalışmanın avantajlarını, Hatice ve Mrt’nin hayalini kurdukları kolektif üretim ortamını, bağımsız plak şirketlerini sürdürülebilir kılmak için kuruluş aşamasında göz ardı edilmemesi gereken noktaları, yeni sezon için planlarını, Hexe Music’in sub label’ı olan Hexe Melt’i ve 27 Ağustos’ta Park Orman’da gerçekleşecek Homegrown Festivali’ni konuştuk.
Hexe Music ile söyleşi
Palmiyeler'den Mertcan ile Palmiyeler’in 21 Haziran’da yayınladığı “İkimiz” adlı son albümlerini, bu albümün Palmiyeler diskografisinde durduğu yeri, ilk albümden bu yana Palmiyeler müziğinin kat ettiği yolları, yurt dışı ve özellikle Amerika turnelerinin grubun müziği üzerindeki etkilerini, pandemide iki ay arayla yayınladıkları “Ben-Hür” ve “Şeytan Odama Geldi” albümlerini ve pandemi döneminde yayınlanan albümlerin dinleyicideki yansımalarını, 30 Temmuz’da Burgazada Cennet Bahçesi’nde gerçekleştirecekleri albüm lansman konserini, ilk günden beri bağımsız kalmaya dair tercihlerini ve “bağımsız sanatçı olma”nın ne anlama geldiğini konuştuk.
Palmiyeler ile söyleşi
Sonsuz Çilek Tarlaları’nın bu haftaki konuğu yerli sahnede uzun senelerdir çok sayıda projede gitarist olarak yer alan ve şimdi de ilk solo albümüyle karşımıza çıkan Batu Kurnaz oldu. Batu ile geçen cuma yayınlanan, 11 parçalık ilk solo albümü “A Worried Mind”ı, albüm kayıtlarında kullanılan dobro, tin whistle, gayda enstrümanlarının albüme dahil olma hikayelerini, albümdeki şarkıların Trip hop’tan Country ve Folk rock’a uzanan uzun yolculuklarını, albüm sürecinde şarkı söyleme eylemiyle kurduğu ilişkiyi, muhabirlik geçmişini, Batu’nun 10 senedir üyesi olduğu Sattas’ın bir süredir kayıtları üzerinde çalıştığı ve ilk single’ını geçen cuma yayınladığı yeni albümüne dair tüyoları, Sattas’la uzun yıllardır kesintisiz devam eden yoğun turnelerin grubun üretim süreci üzerindeki etkilerini konuştuk.
Batu Kurnaz ile söyleşi
Sonsuz Çilek Tarlaları’nın bu haftaki konuğu uzun yıllardır yerli sahnede çok sayıda projeden tanıdığımız, son 5 senedir ise çalışmalarına Almanya’da devam eden besteci ve prodüktör Ozan Tekin oldu.
Ozan Tekin ile bundan bir yıl önce Sonsuz Çilek Tarlaları’nda buluşmuş ve 2. solo albümü “Anarya”nın yayınlanan ilk bölümünü konuşmuştuk. Bu defa da Ozan ile geçen ay tamamı yayınlanan 14 parçalık “Anarya” albümünün Köln-İstanbul-Adana hattında anlattığı tersine göç hikayesini; bu albümü kaydederken kullandığı 65 yaşındaki, ömrünün son demlerini yaşayan piyanoyla maceralarını, “Anarya”nın ne anlama geldiğini ve bu albüm bağlamında ifade ettiği yolculuğu, “Anarya” ekseninde “stimmung” kavramını, İstanbul’un hatırında kalan kaotik seslerini susturma fikrinden yola çıkarak oluşturduğu “Anarya II”yi, Adana’daki çocukluk günlerinin sorumsuz, aylak haline duyduğu özlemle şekillenen ve Berke Can Özcan’ın vurmalı çalgılardaki katkılarıyla albümü yola başladığından çok uzak bir noktada, Adana’da bitiren son bölümdeki üç parçayı; son dönemde tiyatro, film ve televizyon yapımları için gerçekleştirdiği müzik ve ses tasarımı üretimlerini konuştuk.
Ozan Tekin ile söyleşi
Sonsuz Çilek Tarlaları’nın bu haftaki konuğu en az sanatsal üretimleri kadar sohbetiyle de ilham ve umut saçan Kalben oldu.
Kalben ile ocak ayında yayınladığı “Eski Dünyanın Yangını” adlı ilk romanını ve albümle aynı ismi taşıyan yeni albümünü, üretim aşamasında albümü ve romanı aynı düzlemde kurgulama deneyimini, albümü geniş bir aileyle birlikte hayata geçirmenin yapım süreci ve albüm üzerindeki etkilerini, romandaki karakterlerin isimlerini bulma hikayelerini, Erol Evgin’in “Eski Dünyanın Yangını”na bir karakter olarak nasıl dahil olduğunu, çok sayıda kadın hikayesi içeren romanın okuyuculardaki yansımalarını, ilk romanını yayınladıktan sonraki sürecin yazma eylemiyle olan ilişkisini nasıl etkilediğini, 30 Haziran’da İstanbul Caz Festivali kapsamında Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Tiyatrosu’nda gerçekleştireceği ilk konserini konuştuk.
Kalben ile söyleşi
Sonsuz Çilek Tarlaları’nın bu haftaki konuğu yeraltı sahnemizin üretken isimlerinden Tolga Özbey oldu.
Tolga ile küratörlüğünü üstlendiği ve Ada Müzik etiketiyle geçen ay yayınlanan “Dip Gürültü” toplama albümünü, birbirinden farklı türlerde 15 parçanın yer aldığı albümün seçkisini hazırlarken gözettiği kriterleri, playlist’ler çağında toplama albümlerin ne ifade ettiğini, günümüzde yeraltı müzik kavramının kapsama alanını, pandemide kurulan Yumuşak Makine adlı yeni grubuyla geçen ay yayınladıkları ilk EP’leri “Geri Ver”i ve grubun kuruluş hikayesini, gelecek yıl 30. yaşını dolduracak olan Rashit grubuyla 9 yıl aranın ardından bu ay yayınladıkları yepyeni parçaları, üzerinde çalıştıkları 30. yıl sürprizlerini, üç dönemdir Açık Radyo’da hazırlayıp sunduğu ve her salı tam gece yarısında yayınlanan “Egzotik Yeraltı” programında dinleyicileri gezdirdiği dönem ve coğrafyaları, son dönemde gerçekleştirdiği konser organizasyonlarını konuştuk.
Tolga Özbey ile söyleşi
Sonsuz Çilek Tarlaları’nın bu haftaki konuğu Korhan Futacı oldu.
Korhan Futacı ile geçen ay yayınlanan yeni albümü “Karmaşa Aşina”yı, albümdeki şarkıların hikayelerini, İstanbul’un albüm üzerindeki etkisini; Seda Gazioğlu, Gazapizm ve Onur Ünlü’nün albüme katkılarını; Korhan Futacı’nın beste yapma süreçlerini, pandemi döneminin ve sonrasında sahnelere dönüşün üretim süreci üzerindeki etkilerini, “korku” hissini ve “sanatçı” kavramını konuştuk.
Korhan Futacı ile söyleşi
Sonsuz Çilek Tarlaları’nın bu haftaki konuğu çok yönlü müzik üretimleriyle tanıdığımız Özge Ürer oldu.
Özge ile kent yaşamını ve kentli insan hikayelerini anlatan ikinci albümü “Urbanist”i, İstanbul’daki hızlı dönüşümün kentle ilişkisini nasıl etkilediğini, albümün prodüktörlüğünü üstlenen Da Poet ve Emre Malikler ile yollarının kesişme hikayesini, ilk albümü “Duvar”dan bu yana aradan geçen 6 senede müziğindeki değişime ilham veren faktörleri, solo projesi dışında farklı müzik türlerindeki çalışmalarının, reggae sahnesindeki kolaborasyonlarının “Urbanist” albümü üzerindeki etkilerini; 2008’de kurulan Reggae, Soul & Funk grubu Good Vibes ile uzun yıllardır aralıklı olarak süren çalışmalarını, aktif olan diğer projeleri MESS ve Sista Sound’u, uzun yıllardır edindiği sahne tecrübesinin ardından son yıllarda daha fazla kayıtlı üretim yapmasının sebeplerini, sahnenin onun için ne ifade ettiğini, pandemide sahnelerden uzak kalmasının kendisini nasıl etkilediğini ve “Urbanist” albümünün sahneye nasıl taşınacağını konuştuk.
Özge Ürer ile söyleşi
Kâinatın tüm seslerine, renklerine, titreşimlerine Açık Radyo...
