Kültürel Miras Ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin? Kayıt Arşivi
Podcast kanalları ve üyeliği hakkında daha detaylı bilgi almak için tıklayın.
Konuğumuz ICOMOS- ISCoAH Komite Başkanı Gai Jorayev ile Ay’ın World Monuments Fund'ın 2025 World Monuments Watch listesine alınması vesilesiyle aya ayak basmış insanların geride bıraktıkları fiziki izlerin tam olarak neler olduğunu ve bunların neden insanlığın somut ve somut olmayan kültürel mirasının bir parçası olarak görülmeleri gerektiği konuşuyoruz.

Ay’ı Takipteyiz: Kültürel miras gündemi uzaya açıldı
“Antakya Tarihi Şehri” World Monuments Fund (WMF) -Dünya Anıtlar Fonu’nun, World Monuments Watch (WMW)- Dünya Anıtları İzleme/Takip 2025 Listesi’ne dünyanın dört bir yanından seçilen 25 kültürel miras alanı arasında yer aldı. Bu listeye ilk kez dünya dışından bir yer, gökteki Ay da girdi. Bu akşam, Antakya’yı WMW listesine aday gösteren Yavuz Özkaya ve Buse Ceren Gül ile konuşuyoruz. 1965’ten beri dünya kültürel mirasının korunması için çalışan, bu amaçla kaynak oluşturan WMF, 1996’dan beri yürüttüğü WMW programıyla da dünyanın dört bir yanında çeşitli tehditlerle ve sorunlarla karşılaşan kültürel miras alanlarının bilinirliklerinin artması ve korunmalarına yönelik kaynaklar oluşturulmasını destekliyor. WMF, 1996’dan bu yana WMW Listesine giren 350 kadar projeye doğrudan 120 milyon dolardan fazla katkıda bulunmuş. Konuklarımızla tarihi dokusunun ve kültür varlıklarının neredeyse yüzde doksanının deprem ve ardından gelen ‘temizlik’ hareketi sonucu yıkılmış olan Antakya şehri için bu Listede yer almanın tarihi kentsel kimlik ve kültür mirası için etkisinin ne olacağını konuşuyoruz.

World Monuments Watch 2025 Listesi: Yıkılmış Antakya için yeni bir nefes
Bu akşam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camisi’nin rekonstrüksiyon kararını konuşuyoruz. Türkiye’de, özellikle de İstanbul’da son 20 yıldır bir nedenle yok olmuş “tarihi” yapıların rekonstrüksiyonu projelerinin çoğalmakta olduğunu görüyoruz. Bu durum aynı yıllarda ortaya koyulan büyük “inşaat” harekatının uzantısı olarak rekonstrüksiyon kavramının içerdiği “konstrüksiyon/inşaat” eylemine tarihi bağlamda da yer açmanın bir yolu mu sorusunu akla getiriyor.
Bu konu bizi bu programa başladığımız ilk yayınımıza götürüyor; 3 Kasım 2020’de “Rekonstrüksiyon” kavramını tartışarak başlamıştık. Konuğumuz bu konuyu Arkitera’da yayınlanan yazısıyla bütün boyutlarıyla değerlendirmiş olan koruma mimarı Barış Altan ile Karaköy, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camisi üzerinden bu konuyu yeniden konuşacağız: Rekonstrüksiyon nedir, kültür varlıklarını koruma ilkeleri içinde yeri nedir, hangi koşullarda kabul edilebilir bir yöntemdir, tarihi ve kentsel bağlamını yitirmiş bir yapı yeniden inşa edilince “tarihi” olabilir mi, rekonstrüksiyon kararları neye dayanarak alınıyor sorularını ele alacağız.

Tarihi canlandırma adına bir inşaat daha mı? Karaköy Camii ile rekonstrüksiyon sorunsalı yeniden...
Ekim ayından bu yana Marmara Denizi’nin çeşitli yerlerinde müsilaj tekrar görülmeye başlandı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında oluşturulan Bilim ve Teknik Kurulu’nu geçtiğimiz günlerde acil toplantıya çağırdı. Toplantıda 'alternatif çözümler' kısmında sunum yapan Doç. Dr. Ahsen Yüksek’e sorduk: Denizin karşı karşıya olduğu ekolojik felaket karşısında atılması gereken en acil “alternatif” çözüm öneriniz nedir?

“Müsilaj ile küçük balıkların aşırı avlanması arasında ilişki var!"
23 Aralık 2024’te Belgrad Ormanı’nda yer alan Bentler, Neşetsuyu, Kömürcü Bendi tabiat parkları ile Bahçeköy ve Kurtkemeri giriş kapılarının işletmesi İBB’den alındı ve İBB personeli o gün tahliye edildiler. Aynı günlerde, bazı medya kanallarında Belgrad Ormanlarının bir kısmının Milli Park ilan edilmesi için girişimler bulunduğu yazıldı. Halihazırda “muhafaza ormanı” statüsüne sahip Belgrad Ormanı’nın bir kısmının “milli park “ilan edilmesinin sonuçları ne olur, 2013 yılında Belediyelere verilen Tabiat Parklarını işletme hakkı bugün neden gerekçe gösterilmeden geriye alınıyor, bu soruları Doç. Dr. Cihan Erdönmez ile konuşuyoruz.

Belgrad Ormanı’nda “Milli Park” olursa doğal orman “muhafaza” edilemez!
Bu akşam 4-8 Kasım tarihlerinde Şanlıurfa’da toplanan Dünya Neolitik Kongresi’ni, Bilim Komitesinin ve Organizasyon Komitesinin üyesi Prof. Dr. Necmi Karul ile konuşuyoruz. Kongre neolitik araştırmalar alanında 63 ülkeden binin üzerinde bilim insanlarını, uzmanları bir araya getirmekle kalmadı hem yerel hem dünya basının ve kültür kurumlarının odağındaydı. Neolitik çağın, insanlık ve çevre tarihinde işaret ettiği “büyük dönüşümün coğrafyası”nı, bu dönüşümün, anahtar gelişmelerinin nerelerde ve nasıl meydana geldiğini, bu ve benzeri kavramları Necmi Karul’la ele aldık. Yoğunlaşarak artan ilginin bir turizm baskısı şeklinde arkeolojik alanlara geri dönmesinin kaçınılmaz olduğu gerçeğinden hareket ederek, bu baskının Taş Tepeler-Şanlıurfa Neolitik Çağ Araştırmaları Projesi kapsamında nasıl yönetileceğini; Göbeklitepe örneğinde gördüğümüz olumsuz durumların diğer Neolitik Çağ kazı alanlarında yaşanmaması için kongre vesilesiyle bilimsel bir tavır ortaya koyuldu mu sorularını ele aldık.

Büyük dönüşümün coğrafyasında Dünya Neolitik Kongresi
Kültürel Miras ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin?'de Asu Aksoy ve Burçin Altınsay, Avrupa Birliği Erasmus + programı kapsamında gerçekleştirilen; Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan’daki manastır ve kiliselerde bulunan eklesiyastik yani taşınabilir dini kültürel varlıkların dijital kaydını ve belgelenmesini yapmak ve geniş toplumda bu değerlerin bilinmesini sağlamak üzere yola çıkan Narrate Projesi'ni projenin Türkiye koordinatörü Prof. Dr. Eva Şarlak ile konuşuyoruz ve Türkiye’de kilise ve manastırlardaki taşınabilir dini mirasın dijital olarak kayda geçirilmesinin önemini, açtığı imkanları soruyoruz.

Narrate Projesi: Manastır ve Kiliselerdeki Eklesiyastik Kültürel Hazinelerin Dijital Olarak Kaydedilmesi ve Belgelenmesi
Kültürel Miras ve Koruma: Kim İçin? Ne İçin?'de Asu Aksoy ve Burçin Altınsay, Esra Ekşi Balcı ile dünyada ve Türkiye’de bu yıl 60. yılı kutlanan Venedik Tüzüğü’nün günümüzden bakınca nasıl değerlendirildiğini, o günden bugüne kültürel miras ve koruma anlayışının nereye doğru yönlenmekte olduğunu ele alıyorlar.

Venedik Tüzüğü’nün 60. yılında kültürel miras kimin için, ne için?
Gelibolu Yarımadası’nın güneybatı ucunda yer alan Seddülbahir Kalesi’nin restorasyon projesi müellifi Arzu Özsavaşçı (AOMTD) ve yeniden kullanım tasarım projesini yürüten Burak Dolu (KOOP Mimarlık) ile kendilerine Dezeen 2024 Miras Ödülü'nü getiren projelerini konuşuyoruz.

Gelibolu Muharebeleri'nden beri harap kalmış Seddülbahir Kalesi'ne yeni hayat...
Hrant Dink Vakfı tarafından İstanbul’da düzenlenen 'Tarihi Yeniden Keşfetmek: Arşivler, Hafıza ve Siyaset' başlıklı panel etkinliğinin moderatörü Ayfer Bartu Candan ile konuşuyoruz. Resmi tarih anlatısında yok sayılan halkların, toplulukların, kimlik gruplarının, bireylerin geçmişlerini miraslaştırma çabasının öneminden yola çıkan bu panelde bireysel ve kurumsal arşivler üzerine çalışmalar ve savaş ve yıkım gibi olağanüstü koşullarda ya da siyasi baskı ortamlarında hafızanın nasıl kayda alınabileceği sorusu ele alındı.

Tarihi Yeniden Keşfetmek: Arşivler, Hafıza ve Siyaset