Bugün Kopenhag İklim Zirvesine 82 gün kaldı… ve dün gece posta kutuma düşen haberleri heyecanla izledim. Greenpeace aktivistleri, devasa boyutlardaki bir katran kumu çıkarma çalışmasını bloke etti. Dün Alberta Kanada’da katran kumlarının iklim düşmanı olduğuna ilişkin Greenpeace raporundan bahsetmiştik. Bizim için gece saatlerinde dün 25 cesur Greenpeace aktivisti Shell’in kuzey Alberta’daki dev açık maden ocağında dev maden kamyonlarını ve kepçeyi bloke etti.
Kanada’dan, Amerika Birleşik Devletleri’nden ve Fransa’dan gelen aktivistler, sabah saat 8’de maden alanına girdi. Yükleme kamyonlarını birbirine zincirleyen eylemciler, üç kat yüksekliğindeki maden kamyonlarını ve hidrolik kepçeyi böylece bloke etti. Ardından iki takım kamyona ve kepçeye tırmandı, diğer bir takım ise kumların üstünde “Katran kumu: İklim suçu” yazılı kocaman bir pankart açtı.
Kanada şu anda Amerika Birleşik Devletleri’ne en çok petrol ihraç eden ülke konumunda. Üstelik bu petrolün çoğu da kirli katran kumu petrolü. Doğrudan sera gazı salımı yanında karbon tutan yaşlı ormanların da yok olmasına sebep oluyor.
Şu anda katran kumları gezegendeki en büyük endüstriyel proje. Bu sektörün gezegende kapladığı alan, İngiltere’nin yüzölçülçümünden daha fazla. Yalnız katran kumlarınından kaynaklanan sera gazı salımı neredeyse tüm Norveç’in sera gazı salımı kadar. Bu gidişle yıllık 420 milyon tona ulaşması an meselesi. Bu noktada ise 10 milyon nüfuslu Belçika’nın sera gazı salım miktarına eş değer hale gelecek, hatta onu geçecek.
Greenpeace aktivistleri hala zincirli dev kamyonların üzerinde, orada durdukları sürece günde 150.000 varil petrol çıkarımını durdurdular. Onlar yapılması gerekeni yapıyor, iklim değişikliğini kaynağında durduruyorlar.
Halbuki petrol yerine geçecek kaynaklarımız var. Israil teknoloji firmalarından GreenSun Energy’nin fizik ve kimya mühendisleri, güneş panellerinden daha az silikonla elektrik üretmenin yolunu buldu. Geleneksel fotovoltaik güneş panelleri, cam levhalarla kaplanmış ince silikon tabakalardan oluşuyor. GreenSun’ın panellerindeyse, yalnızca cam levhaların dış kenarlarında ince şeritler halinde silikonlar bulunuyor. Bu şekilde silikon bu ışığı doğrudan elektriğe çeviriyor.
Yeni Zelanda’da ormancılar, hükümetin yeni emisyon ticareti planından memnun. Gözden geçirilmiş Emisyon Ticareti Planı ile yatırımcılara “karbon tutma çiftlikleri” için arttırılmış gizlilik sağlanıyor. Haber işin içinde bir bit yeniği var mı yok mu diye ister istemez düşündürüyor.
28 Eylül-9 Ekim arasında yine Bangkok’ta gerçekleşecek iklim ön görüşmelerinde Tayland ve Asean üyeleri yeni anlaşmanın prensipte Kyoto Protokolü’ne sıkı sıkıya bağlı olmasında ısrar edecek. Bazı gelişmiş ülkeler ortalama seviyeyle azaltım hedefinin arasındaki büyük farkı indirmek için taban çizgisinin 1990’dan 2000 veya 2005 yılına çekilmesini talep ediyor.
Bangkok’ta Kyoto’nun yenilenmesi suretiyle gelişmekte olan ülkelere yeni sorumluluklar yüklenilmesine karşı çıkılıyor. UNEP iklim değişikliği bölge koordinatörü Mozaharul Alam, “Orta yol bulmak iyi bir fikir değil. Kyoto Protokolü’ne yıllar harcadık, bu nedenle protokolün esas içeriğini değiştirmekle vakit kaybetmek istemiyoruz” dedi.
Uluslararası haber ajanslarına göre yunusları öldürüp satmasıyla ünlü bir Japon balıkçı kasabası, uluslararası bir çağrının ardından mevsimin ilk avında yakalanan yunusların 70’ini serbest bıraktı. Kamu oyu baskısı ve imaj demekki önemli, dönüşüm mümkün...
Peki Türkiye’de dönüşüm mümkün olacak mı? Türkiye, dünyada en çok sera gazı salan 23. ülke, ve hızla tırmanıyor. Sera gazı salımlarının Türkiye’deki ana sebebi yanlış enerji politikaları. Enerji üretiminin %85’i fosil yakıtlara bağlı olan Türkiye, 47 adet daha kömürlü termik santral inşa etme planları yapıyor. Türkiye’nin enerji politikaları eğer bu şekilde devam ederse, 2020 yılında Avrupa’nın en çok kirleten ülkesi olacak. Türkiye iklim konusunda çözüm üreten bir ülke değil, sorun yaratan bir ülke olma yolunda hızla ilerliyor. Bu konuda hükümet ne yapıyor? Başbakan Erdoğan ne yapıyor?
Kopenhag yolunda 82. gün bugün, gezegenin geleceği hepimizi ilgilendiriyor... Sağlıcakla kalın!
Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü
