Gezegenin Geleceği: 10. Gün

-
Aa
+
a
a
a

27 Kasım 2009

 

Kopenhag İklim Zirvesi’ne yalnızca 10 gün kaldı.

 

Amerika Birleşik Devletleri’nin dün somut iklim hedeflerini ve Obama’nın ülke adına bizzat Kopenhag’a gideceğini açıklamasının ardından, Çin de iklim hedefini açıklamakta gecikmedi. Buna göre Çin, 2020’de, 2005 yılındaki karbon salım miktarının % 40-45 altına düşüreceğinin sözünü verdi. Bu aslında çok büyük ve önemli bir adım. Ancak iklim değişikliğinin ne ölçüde büyük bir kriz haline geldiğini ve sorunun daha da büyüyeceğini göz önünde bulundurursak, Çin daha fazlasını yapabilir, ve hatta yapmalı da...  Amerika için de aynı şey geçerli. Amerika’nın büyük açıklamalarının altında aslında 2020’ye kadar karbon salımını şu anın değerlerinin yalnızca %5 altına indirme hedefi var. Oysa ki iklim alanında çalışan bilim adamlarına göre, gelişmiş ülkeler, 2020 yılında karbon salımlarını, bu yılın değil, 1990 yılı seviyesinin %25-%40 altına çekmek zorundalar. Küresel karbon salımını 2050’ye dek %80-%95 azaltabilmemizin tek yolu bu. Ve ancak bu düzeyde bir azaltım dünyayı iklim felaketlerinden koruyabilir. Bu değişimin öncüleri ise Obama, Merkel, Sarkozy ve Brown olmak zorunda.

 

Bu arada Obama yeşil bir adım daha atarak, Hindistan Başnakanı Mnamohan Singh ile yeşil işbirliği başlattı. Buna göre her iki ülke de iklim değişikliğiyle mücadele, enerji güvenliğini sağlama ve temiz enerjilere yönelme konularındaki sözlerine sadakatlerini dile getirdiler. Bu konular üstüne iki ülke için de bağlayıcı bir anlaşma yapılmasına karar verdiler. Tabii bu hedeflerin inandırıcılığını düşünürken Hindistan’ın Kopenhag için karbon salımını azaltma sözü vermeyi reddettiğini hatırlamamız gerekiyor. Fakat bir yanda ise Hinduizm’in kirlenmeyeceğine inandığı fakat şu anda dünyanın en kirli nehirlerinden biri olan Ganj Nehri’nin temizlenmesine harcanan ve harcanması planlanan milyarlarca dolar var. Böyle bir yeşil işbirliği, dünyanın en kutsal nehirlerinden birinin kurtulmasına da yardımcı olabilir.

 

Sizlere dün Greenpeace’in Endonezya’nın ormansızlaştırılmasından sorumlu dev şirketlerden biri olan Sinar Mas’ın alt şirketi APP’ye karşı yaptığı şiddetsiz doğrudan eylemden söz etmiştim. Eylem tam 27 saat sürdü. Aktivistler, üç vincin çalışmasını engellemek için  tüm geceyi vinçlere zincirli olarak geçirdiler. 11 ülkeden gelen aktivistler, yalnızca Başkan Yudhoyono’ya değil, tüm Dünya liderlerine ormansızlaştırılmanın durdurulması mesajını gönderdiler. Sumatra’daki bu eylem, bizlere aslında iklim kaosundan kurtulmanın çözümünün büyük ölçüde ormansızlaştırmanın engellenmesinden geçtiğini hatırlatıyor. Ne dünyanın daha çok orman kaybetmeye yetecek zamanı var, ne de liderlerin adil ve hukuken bağlayıcı bir iklim anlaşması yapmayarak harcayacak zamanı.. Bu nedenle Greenpeace, liderlerin reddedişleri ve tembellikleri sona erene dek bu konuyu hatırlatmaya devam edecek.

 

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu UNFPA tarafından hazırlanan rapora göre, gelişmiş ülkelerde kadınlar, çevreye zararsız ürünleri erkeklerden daha çok kullanıyor ve geri dönüşüme daha çok önem veriyor. Hem Amerika, hem de Avustralya’da yapılan bir takım araştırmalar da bu sonuçları destekler nitelikte. Üstelik, araba kullanıcılarının çoğunun erkek olması ve uçağa binenler cinsiyetlerine göre ayrıldıklarında erkeklerin çok açık bir farkla önde olduğu da görüldü. Ancak araştırmada, bu farkın bilinçli bir tercihten doğmadığı da açıklandı. En büyük payın ise, kadın-erkek arasındaki ekonomik durum farkından kaynaklandığı özellikle belirtildi.

 

Kızılhaç ve Kızılay Uluslararası Federasyonu, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin gelişmemiş ülkeler üstündeki etkisini azaltmak için liderleri harekete geçmeye davet etti. Bunun da yolunun temiz su sağlamak, besin yardımında bulunmak ve vatandaşların felaketlerle nasıl savaşacaklarına dair farkındalıklarını arttırmaktan geçtiği belirtildi. Federasyon başkanı Tadeteru Konoe, iklim değişikliğini durdurmamızın mümkün olmadığını fakat yavaşlatmamızın mümkün olduğunu söyledi. Bunun da artık insanlığın çok geç kalmış olmasından kaynaklandığını belirtti. Her ne kadar aslında iklim değişikliğini durdurmamız resmedildiği gibi hayal olmasa da, Konoe’nin önerdiği çözümlerinin uygulanması ve genel olarak gelişmemiş ülkelerin desteklenmesi gerektiği de reddedilmez bir gerçek. Zaten 1990ların sonunda iklim felaketlerinden etkilenen insan sayısı 190 milyonken, geçtiğimiz yıllarda bu sayının 245 milyona yaklaşması da, bu gerçekliğin en büyük kanıtı...

Kopenhag İklim Zirvesi’ne son 10 gün, gezegenin geleceği için geri sayım devam ediyor. Sağlıcakla kalın!

 

Dr. Uygar Özesmi - Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü