Alp Ulagay'la Spor'da Ukrayna'nın işgalinin ve savaşın spor dünyasına yansımalarını ve Rus takımlarına, sporcularına etkisi üzerine konuşuyoruz.
(25 Şubat 2022 tarihinde Açık Radyo’da Spor programında yayınlanmıştır.)
(Bu metin hızlıca hazırlanmış bir ses kaydı deşifresidir, nihai biçiminde olmayabilir.)
ÖM: Günaydın Alp merhabalar.
Alp Ulagay: Günaydın Ömer Bey.
ÖÖ: Günaydın.
AU: günaydın Özdeş.
ÖM: Evet, korkunç bir ortamdayız.
AU: Maalesef.
ÖM: Topyekun bir saldırı savaşı cereyan ediyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana gördüğümüz en korkunç durumlardan birinin içindeyiz yani. Bunun spora da yansımaları olacak tabii Rusya'nın Ukrayna'yı düpedüz işgal etmesi üzerinde birçok şey var. Yani hangisinden bahsederim bilmiyorum ama Rusya'nın Ukrayna'yı işgale başlamasının ardından futbolla ilgili bir haber vardı T24'te; Polonya, İsveç ve Çekya Futbol Federasyonları ortak bir açıklama yapmışlar ve Rusya'da oynanacak Dünya Kupası playoff maçlarına ilişkin “Biz gitmeyeceğiz. UEFA buna çözüm bulsun.” demişler. İstersen bunlardan başlayalım.
AU: Evet, çok korkunç bir durum tabii. Yani en kısa sürede bir en azından bir ateşkesle şu mevcut durumun sonlanmasını bir kere diliyorum daha fazla kimsenin canı yanmadan… Bilmiyorum tabii Rusya buna ikna olacak mı? Tabii yani öncelik insanların canı, güvenliği ama spora da bir yansıması var tabii mutlaka bunun. Hem bir yandan Ukraynalı hatta bazı Rus sporcuların tepkileri var bu işgale karşı. E bir yandan da tabii devam eden turnuvaların müsabakaların aksaması söz konusu. Bu verdiğiniz örnek yaklaşık bir ay sonra yapılacak Dünya Kupası baraj maçlarıyla ilgiliydi. Rusya, Polonya'yla oynayacak barajların ilk turunda. Eğer Polonya'yı elerse de Rusya, İsveç-Çekya galibiyle karşılaşacak. Ama o üç takım biz Rusya'yla oynamayacağız açıklaması yaptı. Ukrayna'nın da maçı var. Onlar da İskoçya'yla oynayacaklar. Ama şu durumda bu maçın oynanması biraz zor gibi gözüküyor. Zaten Ukrayna'da tüm spor müsabakaları otuz gün süreyle ertelendi. Şu an herhalde kimsenin sporu düşünecek hali yok orada hani. Bir ay sonra da durum değişir mi? Ülkede maç oynanacak ya da ülke dışında bir Ukrayna takımı maç oynayabilecek hale gelir mi? Doğrusu emin olamıyorum, bugünden söylemek çok zor. İlginç, dün tabii Ukrayna'nın Avrupa futbol kupalarında takımı kalmamıştı. Oraya bir yansıma olmadı ama basketbola dair şöyle bir şey oldu; Ukrayna takımı değilse de Rus takımlarının maçları vardı ve dünkü iki maç ve bugünkü bir maç ertelendi. Unics Kazan İspanya'da deplasmandaydı dün akşam. Orada olduğu, takım gittiği halde maç ertelendi ve Bayern Münih-CSKA Moskova maçı vardı yarın akşam, o maç da ertelendi. Bu akşamki Zenit-Barcelona maçı da İspanyol takımı uçağa kalkmadan, zaten herhalde onlar gelmekten vazgeçtiler. EuroLeague yönetime de maçı şimdilik oynatmaktan vazgeçti. İleri bir tarihte bakılacak duruma. Futbolda ise en büyük etkilerden biri herhalde yıl sonundaki, sezon sonundaki Şampiyonlar Ligi finaliyle ilgili olacak. Covid sebebiyle bu Şampiyonlar Ligi finallerine ev sahipleri birkaç kez değişmişti, hatırlarsınız. Geçen sene İstanbul'da olacaktı, o 2023’e alındı. İşte araya Saint Petersburg girdi bu sene için falan. Şimdi UEFA resmi açıklamayı yapmadı. Kesin görüşme ve karar bugün ama herhalde yüzde doksan beş ihtimalle Saint Petersburg’un bu seneki ev sahipliği alınacaki, başka bir şehre verilecek bu seneki Şampiyonlar Ligi finali. İşte şu an üç aylık bir iyi zaman var finale kadar. Londra olabileceği söyleniyor. Onu bugün öğreneceğiz, henüz bilmiyoruz. Formula 1’de Rusya Grand Prix’si için şimdiden birtakım şeyler söyleniyor; bazı sporcuların gitmek istemeyeceğini, sürücülerin gitmek istemediğini şimdiden duyuyoruz. Sebastian Vettle ben Rusya'ya gitmem dedi, yarış orada yapıldığı takdirde. Yani o Formula 1’in en azından 2022 için Rusya'dan alınması gündemde şimdi gözüken etkinliklerden biri olarak. İlk aşamada, hani özellikle Rusya'yla ilgili ya da Rus sporuyla ilgili gelişmeler bunlar gibi birtakım başka unsurlar etkinlikler de var. Tabii uluslararası federasyonlar, kurumlar bu işgalden sonra bazıları hemen reaksiyon veremediler, toplantı yapamadılar. Önümüzdeki günlerde herhalde birtakım gelişmeler olacaktır bununla ilgili. İşgal Ukrayna'da devam etse de Rus sporunu ve Rus takımlarını etkileyecek gibi gözüküyor. Birtakım ihraçlar, askıya almalar, ertelemeler, iptaller olabilir Rus takımlarıyla ilgili. UEFA'yla futbolla ilgili son örnek Gazprom, Rusya'nın devasa doğal gaz şirketi, UEFA'nın sponsorlarından biri. Aynı zamanda Şampiyonlar Ligi'nin sponsoru. Alman Schalke takımının da Schalke 04 takımının da sponsoru. Dün itibariyle Schalke, Gazprom forma reklamını artık taşımayacaklarını diyordu. UEFA'nın tutumu ise bugünkü toplantıda belli olacak. Yani Gazprom’un UEFA müsabakalarında Şampiyonlar Ligi maçlarında sponsorluğu devam edecek mi yoksa belli bir süre için askıya mı alınacak, belki bugünkü toplantıdan sonra göreceğiz.
Avrupa'nın büyük trajedisi burada
ÖM: Bunun tartışılması bile akıl alır gibi gelmiyor bana doğrusu. Yani Gazprom en önemli anahtar noktalardan bir tanesi. Çünkü hem dünyanın ekolojisinin en büyük yıkıcı etkenlerinden bir tanesi, bir kuruluş hem de bunu kullanarak bunun gücünü kullanarak Rusya işte işgallerde bu korkunç istila savaşlarını yapabiliyor. Hala bunu keselim mi, kesmeyelim mi tartışması yapıyorlar. Avrupa'nın büyük trajedisi burada. Dramı diyecektim ama trajedisi. Bunu hala kesip kesmeyeceği belli değil mesela senin de dediğin gibi. Olacak iş değil.
AU: Şöyle yani Gazprom sponsorluğunun herhalde bu UEFA, yani Avrupa futboluna sponsorluğu 10 yıldır sürüyor aşağı yukarı. Yani bu mevcut anlaşma 2021 ile 2024 arası için ama herhalde önceden bir sekiz yılı falan vardır. Belki daha fazla. Yani 8-10 yıldır biliyorum ben, Şampiyonlar Ligi reklamlarındaki mevcudiyetini. Yani bu Gazprom üzerinden Avrupa futboluna Rus hükümetinin müdahalesini de sağlıyor. Bu, hatırlarsınız geçen sene ölü doğan bir Avrupa Süper Ligi projesi vardı. Orada Rusya'nın UEFA yönetimine ciddi bir desteği ve bu Süper Lig projesini kösteği vardı. İşte hep bu Gazprom üzerinden kurulan ilişkiyle muhtemelen bu şey sağlandı, bu ilişki sağlandı. Bakalım nasıl bir karar olacak? Şimdi bir de tabii bir yandan sporcuların gösterdiği tepkiler var. Son bir 2-3 gün diyelim, dünden önce başlayanlar da var. Mesela Ukrayna'nın belki gelmiş geçirmiş en büyük oyuncularından. Andriy Shevchenko şu an İtalya’da teknik direktörlük yapıyor. O tepkisini İtalyan basınına dile getirdi. Zinçenko, Ukrayna futbol milli takımının kaptanı, Manchester City oyuncusu, o bir basın açıklaması yaptı. Uzakta da olsa ve yani asla böyle bir şeyi kabul edemeyeceklerini dile getirdi ama oynanan maçlar sırasında birtakım ilginç tepkiler gördük. Mesela mesela dün Atalanta Bergama takımının Olympiakos'la UEFA Avrupa Ligi'nde maçı vardı. Ruslan Malinovskiy, Ukraynalı oyuncu gol attı orada ve golden sonra formasını çıkardı. Altta “Ukrayna’da savaşa hayır” tişörtü olduğunu gördük. Malinovskiy’in üzerinde. Bir diğer tepki, ilginçtir, Ukraynalı basketbol hakemi Boris Ryzhyk var, o da EuroLig'de Olympiakos-Armani Milano maçının hakemiydi. Maçtan önce elinde bayrakla protestosunu yaptı, yani seremoni sırasında. NBA'de biri Ukraynalı, biri Ukrayna asıllı iki oyuncu var, basketbolcu. Alex Len, Sacramento Kings’ten ve Toronto Raptors'tan Sviatoslav Mykhailiuk, onlar basın açıklaması yaptılar. Yani Amerika'da belki bu işe duyulan iki sporcu takımlarında Sacramento Kings takımı maçtan önce bir dakikalık saygı duruşu yapmış işgal sırasında ölenler için. Bunlar ilk sahada gördüğümüz, saha ya da civarında gördüğümüz ilk Ukraynalı tepkiler, tabii başka sporculardan da gelecektir. Bir de Ukrayna'daki sporcuların durumu var. Tabii Ukrayna'nın önde gelen erkek futbol takımları var. Shaktar Donetsk, uzun bir süredir kendi şehrinde oynayamasa da sanıyorum Kiev'de maçlarını oynuyor, Donetskte oynayamadığı için. Ve Dinamo Kiev, işte bir sürü yabancı oyuncu var, Brezilyalılar var, onlar tabii Kiev’de mahsur kaldılar. Dün bir video açıklama yaptırdılar aileleriyle beraber; işte ülkeden kendilerini kurtarabilecek bir yardım talep ediyorlar. Junior Moraees adlı oyuncu diğer oyuncularla beraber bir video paylaştı işte yaklaşık bir dakikalık bir çağrıda, yardım çağrısında bulunuyor. İlginç tabii diğer ülkelerden, yani Ukraynalı olmayan ülkelerden destek geliyor. Biz dün Fenerbahçe maçındaydık, bilmiyorum dikkatinizi çekti mi, Fenerbahçe'nin Slavia Prag'la UEFA Avrupa Ligi maçı vardı ve maçtan önce Slavia oyuncuları seremoniye Ukrayna bayrağı renginde şeylerle, formalarla çıktılar. Maç forması değil ama seremoni formaları.
ÖM: Görmemiştik, çok ilginç.
AU: Evet, yani seremoni sırasında işte o sarı-laci, sarı-mavi demek lazım değil mi Ukrayna bayrağına? Ukrayna bayrağı renginde formalarla çıktılar Slavia rengi çünkü kırmızı-beyaz. Maçı kendi formalarıyla oynadılar. Barselona ve Napoli maçı vardı yine Avrupa Ligi'nde. Onlar da yine “Stop war”, “Savaş hayır” yazan bir pankartla çıktılar seremoniye maç öncesinde, Napoli’ deki maçta. Herhalde gecenin en önemli maçıydıi o kupada hani tabii Barselona'da olduğu için olduğu için işin içinde çok duyuldu. Bir de tabii benim en ilginç bulduğum Rus sporcu Fedor Smolov var. Böyle bir durumda tabii üçüncü ülkelerden protesto yapmak evet, çok güzel bir şey ama hani daha kolay tabii. Siz işin içinde değilsiniz, o ülkeden değilsiniz. Hele yani saldırgan taraftan birinin, ülkede herhangi birinin protesto yapmak için bu işe karşı çıkması çok zor bir olay, değil mi? Rusların ellerinde protestolar var herhalde, Moskova'da var, Saint Petersburg'da var, yanılıyor muyum, gösteriler var.
ÖM: Çok sayıda.
ÖÖ: 40’tan fazla şehirde
ÖM: Kalabalık ve ilginç yani.
ÖÖ: Binin üzerinde de gözaltı var ayrıca.
ÖM: 1506 sayısı da.
AU: Yani, değil mi, insan haklarının, ifade özgürlüğünün çok sınırlı olduğu bir ülkede hani bunu cesaret edip yapabilmek çok gerçekten sıradışı bir olay. Rus sporcu Fedor Smolov’la ilgili futbolcunun durumu ilginç. Rusya milli takım oyuncusu, Dinamo Moskova oyuncusu, çok tecrübeli bir isim. O, savaşa, yani bu Ukrayna işgaline karşı fikrini söyleyebilen hani duyduğumuz en azından ilk ünlü Rus sporcu oldu. Rus, hani ülke dışında da oynamıyor. Başka bir ülkede olup da hani yapabilirdi. Hani bir Rus takımında oynuyor, dediğim gibi milli takım oyuncusu. Buna karşı mesaj verebilen, sesini çıkaran ilk Rus sporcu oldu belki. Hani dediğim gibi, belki başkaları vardır ama böyle uluslararası ölçüde işte milli seviyede bir kariyere sahip ilk oyuncu. Belki peşinden başkaları da gelir. Yani ülke içinde buna bir karşı ses çıkması, bir protesto olması çok kritik bir rol oynayacak.
ÖM: Adını bir kez daha tekrarlar mısın?
AU: Fedor Smolov.
ÖM: Evet, mesajında da net olarak 1savaşa karşıyım1 diyor, değil mi?
Ergin Ataman: “Masum insanların ölmesi kabul edilemez. Savaşı durdurun”
AU: Evet, evet. Bir de tabii Türkiye'den de dün gördüğüm kadarıyla büyük kulüpler sosyal medya hesaplarından “savaşa hayır” diye paylaşımlar yaptılar. geç saatlerde. Hani güzel mesajlar, tabii hani üçüncü ülkeden yapmak dediğim gibi, olaya dahil değilsiniz, daha kolay, yine de önemli. Bir de Ergin Ataman’ın mesajı var. Dün Anadolu Efes'in Maccabi Tel Aviv’le EuroLig maçı vardı. O maç öncesi işte standart şey var, hani kısa, son görüşleri alıyorlar şey yayıncı kanalda tüm uluslararası yayına verilen bir görüntü bu yani, ülke içinde değil de. İngilizce yapılıyor zaten, her maçta standarttır. Orada Ergin Ataman’ın pek maçla ilgili konuşmadı ama yani “Savaşı durdurun, çocukların ve masum insanların acı çekmesi çok anlamsız. Bugün yapacağım tek açıklama bu.” dedi. Galiba yayında son kesin… Yani söylediği üç cümle zaten. Kısa mı kesmişler onu anlayamadım. Ben çünkü hani o kısmını izleyemedim. Hani spora dair, sahaya dair bir açıklama olmadığı için yayıncılar da çekindi mi bilmiyorum. Kısa kesilmiş yani anladığım kadarıyla bu açıklaması. Ama teknik-taktik hiçbir açıklama yapmamış maç öncesi, doğrusu anlamlı.
ÖÖ: Gazete Duvar’da var, uzun diyebiliriz gene -böyle iki paragraf, üç paragraf- açıklamasına yer vermişler.
AU: Maç sonrası mı acaba ama? Bu maç önü açıklamaydı bu.
ÖÖ: Şöyle söylüyor: “Maçtan önce söyledim, maçtan sonra da söyledim.” diyor Ataman. “Şimdi burada yine söylemek istiyorum, savaşı durdurun. Biz Rusya'daki tüm maçlarımızı oynadık ama sporun birleştirici bir güç olması gerektiğini düşünüyorum. Spor ayrımcı bir çözüm olamaz.” diyor ve devam ediyor daha sonra.
ÖM: Alp'in söylediği gibi, yani maç öncesi yaptığını bir de maçtan sonra da tekrarlamıştı açıklamayı ama maç öncesi açıklamasını maçla ilgili değil diye koymamış olabilirler diye de bir
yorum yaptı Alp.
AU: O şey, yani maç öncesi, maça çıkarken her resmi yayıncının yaptığı işte standart işte “Bugün nasıl oynayacaksınız”, “Maçla ilgili hedefiniz ne” falan gibi çok kısa bir açıklama alınır. Orada şey yapmamış. Belli ki spora dair bir şey konuşmak istememiş, ama maç sonu herhalde hem TV'ye ve basın toplantısında da diğer gazetecilere söyledikleri var. Orada muhtemelen tekrar değinmiştir mevzuya haklı olarak belki de sözü kısa kesildiği için.
ÖM: Evet, yani ilginç olan şey Maccabi Tel Aviv maçının ardından Rusya'nın Ukrayna'ya askeri müdahalesine tepki gösterip şey demiş “Masum insanların ölmesi kabul edilemez. Savaşı durdurun”. demiş.
AU: Evet, yani Türkiye'den ilk önemli değinme o. Bilmiyorum belki, işte hafta sonu futbol maçlarında ya da diğer maçlarda da birtakım şeyler olur, işte pankart vesaire gibi eylemler olur. Bir yandan basketbol takımının, milli takımın Yunanistan'da maçı var mesela bugün. Bilmiyorum orada nasıl bir şey olacak, iki takımın nasıl bir seyremi olacak onu da göreceğiz. Hatta tam Rusya'da, galiba Perm şehrinde Rusya-Hollanda basketbol milli maçı vardı. Yani hemen karar alınamadığı için maç dün gece oynandı bildiğim kadarıyla. Çünkü işte bu ertelemeler, askıya almalar söz konusu olabilir, yani bundan sonraki hemen birkaç gün için veya sonrası için. Onun için bir karar alamamışlar. Belli ki yani Hollanda takımı gittiği gibi maça da çıktı.
ÖM: Bir de şeyi sormak istiyorum. Birtakım yaptırımlar uygulanması söz konusu diye birçok laf dolaşıyor ama içi boş mu, laga luga mı belli değil, tam anlaşılamadı. Rusya, özellikle de Gazprom başta olmak üzere birtakım yaptırımlar uygulanıp, uygulanmayacağı tartışılıyor. Bir de oligark denilen yani çok zengin, özellikle de petrol ve gazdan zengin olmuş insanların durumu var. Onlar da birçok futbol takımı sahipleri filan mesela. Onlarla ilgili ne olacak? Rokman Abrahamovic mesela bir tanesi.
AU: Evet, çok önemli bir noktaya değindiniz. Yani bu 90’lı yıllarda aslında Rus halkının parasını gasp eden diyelim ve olmadık yere zengin olan böyle bir… bilmiyorum kaç kişiden söz etmek lazım, işte belki 150 küsür süper zengin Rus var; Roman Abrahamovic debunlardan biri. İşte bir giyim mağazasında tezgahtarken birden, birkaç yıl içinde işte neydi onun şirketi? Birkaç maden şirketini ban ele geçirip işte şu an, bugün 10 milyar dolar civarında serveti olan bir süper zengine dönüştü.
ÖM: Dünyanın da galiba ikinci en büyük yatına sahip. Yat içinde yatları olan, yüzme havuzları, denizaltısı olan yatlarda filan kullanılan, böyle tuhaflıklar var.
Spor kulübü sahibi Rus oligarklar
AU: Evet, 2003 yılında Premier Lig takımı Chelsea’yi satın almıştı ve bu İngiltere'deki yabancı kulüp sahibi takımını satmıştı. Sonra Premier Lig'deki kulüplerin ekseriyetini yabancı patronlar satın aldı. Yani işte Amerikalılar, Çinliler, İtalyanlar hepsi birden Premier Lig'e üşüştüler ama bu dediğim gibi bu akımı başlatan kişiydi 2003’te ve tahminen Chelsea’yi satın aldığından beri herhalde kişisel servetinden bir buçuk ila iki milyar sterlini bu Chelsea'yi işte yukarılara çekmek için harcadı; transferler, borç kapatmak falan diye işte takım iki kere Avrupa şampiyonu oldu ama bunu aynı zamanda tabii nüfuzunu arttırmak için de kullandığını söyleyebiliriz. I2019 yılında zaten İngiltere'yle ilgili bir problemi olmuştu ve yaklaşık üç seneye pek Londra'ya gelemedi, çünkü vizesini yenilemediler burada. Abrahamovic'in. Sonra o İsrail vatandaşı oldu biliyorsunuz, üzerine Portekiz pasaportu da aldı. İşte herhalde Rus pasaportuyla değil ama diğer iki pasaportuyla bir şekilde İngiltere'ye giriyor, ama şimdi Başbakan Boris Johnson’a da çağrı var, işte İngiltere özelinde; bu Rus iş adamlarının varlıklarını dondurun. Bunlar arasında Roman Abrahamovic de var diye. Naşka Rus patronlar da vardı böyle, NBA takımı sahibi olan da vardı mesela Prokhorov’un New Jersey Nets’i satın aldığını bir dönem biliyoruz. Başka çok önemli Rus takım sahibi kaldı mı… Bir yer, İskoçya'da falan da vardı. Sayıları biraz almış sanki ilginç bir şekilde. Yani daha fazla olduğunu hatırlıyorum. Mesela Alisher Usmanov vardı, Arsenal’in küçük ortağıydı. Sonra büyük ortak olamayacağını anlayınca hisselerini sattı. Şu an Everton’da galiba bir küçük listesi var. Hani şimdi bu kulüplere mesela Everton’da belki hakim hissedar bir Rus değil ama Chelsea'ye bir müdahale gelecek mi? Oradaki nüfuzuna, çünkü Chelsea'yi tabii kendi nüfuzu için kullandığı da aşikar Abrahamovic’in.
ÖM: Evet, çok önemli bir konu bu yani, bir de işte Boris Berezovski diye biri vardı galiba,
Abrahamovic’le kapışıyordu filan. Neyse, yani ayrıntılarına dedikodusuna girecek durumumuz yok ama yani son derece önemli bir konu bu, kritik bir konu.
AU: yani Rus sporu tabii toptan bir şeyle karşı karşıya kalabilir. Zaten biliyorsunuz işte bu doping yüzünden birtakım yaptırımlara uğradılar, belli spor dallarında bazı kategorilerde yarışamıyorlar. Olimpiyatlara da Rusya adıyla değil de Rusya Olimpiyat Komitesi adıyla katılabilirler. İşte madalya töreninde milli maçları çalmıyor falan. Hani bu durum herhalde spordaki çekişmeyi de, bu spordaki müdahaleleri daha da arttıracaktır. Birtakım başka yaptırımlar da görebiliriz yani. Rusya'nın bu işgal devam ettikçe belli uluslararası spor kurumlarından ihraç edildiğini görmemiz de çok olası bence. Mesela işte Dünya Kupası playoff’u oynayacaklar, o maçlar o oynansa bile belki FIFA ya o maçları mesela oynatmayacak, diyecek ki “Rusya’yı askıya alıyorum, diğer ülkeler oynasın. Dünya Kupası'na gitmeyin siz.” ya da hani oynandığı yere işte gitme hakkını sonra elinden alacak. İşte 1992’de Yugoslavya yapıldığı gibi falan, böyle bir durum da söz konusu olabilir. Spor üzerinden de bir yaptırım çeşidi gelebilir yani. Şaşırtıcı olmaz bu durum.
ÖM: Evet, vallahi çok kritik ve zorlu bir dönemden geçtiğimiz şüphesiz. Şeyi gördüm bir de onu da söyleyeyim bitirelim, son dakikaya geldik; Dinamo Kiev'in teknik direktörü Mirsea Lucescu Lucescu şey demiş: “Umarım bu beyinsiz büyük insanlar savaşı durdurur.” demiş.
AU: Evet, ben o notumu unutmuşum, evet. O yani şöyle güzel bir açıklama yaptı: “Ben hem Kiev’den ayrılmayacağım.” dedi, çünkü tabii yabancı sporcuların ilk refleksi hani ülkelerine dönmek ve oradan kurtulmak oluyor. Yani doğal da bir refleks, bir şey diyemezsiniz, ama Lucescu çok uzun yıllardır Ukrayna'da çalışıyor, biliyorsunuz. Shaktar Donetsk’le herhalde 10 yıl falan çalıştı, onları Avrupa'da ciddi bir kulüp haline getirmişti. Hatta İstanbul'da oynanan finalde 2009’da -ben de o maçtaydım- UEFA Kupası'nı kazandılar. Şimdi Dinamo Kiev’in antrenörü, orada iyi işler yapıyor. O işte ayrılmayı reddediyor anladığım kadarıyla yani. Hani Kiev’de kalacak. Bu işgallere, tehditlere rağmen. Bir açıklama da ondan geldi yani, ülkeyi bilen birisi olarak tabii. Onları çok iyi anlıyorum.
ÖM: Evet, yani şey demiş; “30 günlüğüne askıya alındı Ukrayna'daki tüm spor organizasyonları korkak değilim ve Kiev’i terk edip Romanya'ya dönmeyeceğim. Umarım bu beyinsiz büyük insanlar savaşı durdurur. Bunun olabileceğini asla düşünmemiştim.” diye bir açıklama yapmış, önemli yani. Peki, sonuna da geldik sürenin çok karanlık günlerden geçiyoruz, hayırlısı diyelim. Çok teşekkürler Alp.
AU: Ben teşekkür ediyorum, iyi yayınlar diliyorum. Haftaya görüşmek üzere.
ÖM: Görüşmek üzere.
ÖÖ: Görüşmek üzere.