Ocak
Dünya
- Savaşın iki yıldan uzun süredir devam ettiği Ukrayna yeni yıla maalesef bombalar altında girdi. Rusya, yeni yıla saatler kala özellikle Harkiv kentine roket saldırısı gerçekleştirdi. Onlarca bina vurulurken en az 24 sivilin öldürüldüğü açıklandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise yaptığı yeni yıl konuşmasında, Ukrayna’daki savaşta geri adım atmayacağını söyledi.
- Japonya'da yeni yılın ilk gününde 7,6 büyüklüğünde bir deprem ve ardından 140'tan fazla artçı sarsıntı gerçekleşti. Birçok adada on binlerce hanenin elektriği kesildi, yüzlerce bina yıkıldı, 170 bin yapı hasar gördü ve 401 kişi öldü.
- Yeni yılın ilk günlerinde yaşanan bu olayların ardından, yeni yılın daha ikinci gününde Hamas’ın ikinci büyük lideri Salih el Aruri, Lübnan’da düzenlenen bir suikast sonucu öldürüldü. Ocak ayının üçüncü gününde de İran’da korkunç bir saldırı düzenlendi. 2020 yılında ABD tarafından öldürülen Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani için düzenlenen anma töreninde iki patlama meydana geldi. IŞİD’in üstlendiği saldırıda en az 103 kişinin öldüğü açıklandı. Bu katliamdan bir gün sonra da Irak'ta Haşdi Şabi komutanına ABD tarafından suikast gerçekleştirildi. Lübnan'dan İsrail’e onlarca roket saldırısı gerçekleştirildi.
- Kosova ile uzun süredir askeri gerginlik yaşamakta olan Sırbistan’da muhalif Sırp Cumhuriyetçi Partisi lideri Nikola Sandulović, Sırpların 1988-89 yıllarında Arnavut ve Kosovalılara karşı suç işlediğini söylemesinden günler sonra Sırp istihbarat ajanları tarafından alıkonarak hapse atıldı. Sandulović’in gözaltı sırasında ağır şekilde dövüldüğü, vücudunda kırıklar olduğu ve kısmi felç geçirdiği açıklandı.
- Yeni yılın ilk seçimlerinde Tayvan’da Çin karşıtı Demokratik İlerlemeci Parti'nin (DPP) başkan adayı William Lai Ching-te zafer kazandı. Çin’in başbelası dediği William Lai Ching-te’nin başkan seçilmesinin ardından Çin, Tayvan için 'savaşla barış arasında tercihini yaptı' dedi.
- Yeni yılın ilk göçmen ölümleri de maalesef daha ikinci hafta dolmadan gerçekleşti. Fransa’dan İngiltere’ye ulaşmaya çalışan 70 kişilik teknenin dondurucu sularda batması üzerine Iraklı ve Suriyeli dört göçmen hayatını kaybetti.
- Almanya'da Sosyal Demokrat-Yeşiller-Hür Demokratlar koalisyonunun tarım sübvansiyonlarını kaldırma kararına ve artan hayat pahalılığına karşı isyan başlatan onbinlerce çiftçi Berlin’de dev gösteriler düzenledi, traktörlerle yolları kapadı. İklim aktivistlerine karşı son derece sert olan polis çiftçilere aynı şekilde davranmadı. Çiftçilere aşırı sağcı gruplar da destek verdi. İktidarın, yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması, restauranlardaki KDV’nin artırılması gibi toplumun en zenginlerini değil de alt ve orta sınıflar ile gıda üreticilerini hedef alan uygulamaları tepki toplamıştı.
- Çiftçi eylemleri Almanya’dan Fransa’ya sıçradı. Tarım üretiminde Avrupa’nın en büyük ülkesi konumunda bulunan Fransa'da, çiftçilerin artan maliyete ve ucuz gıda ithalatına karşı eylemleri iki hafta boyunca devam etti. Paris yüzlerce traktörle kapatıldı. Birçok şehirde çiftçiler yollara traktörlerle barikat kurdu.
- Çiftçi eylemlerinin hemen ardından Almanya’da büyük bir skandal haberi patladı. Almanya İçin Alternatif (Alternative für Deutschland- AfD) temsilcileri, Hristiyan Demokrat temsilciler ve Neonazi temsilcilerden oluşan bir aşırı sağcı grubun, Kasım ayında, göçmenlerin kitlesel olarak sınır dışı edilmeleri gündemiyle Potsdam kentinde gizli bir toplantı yaptıkları ortaya çıktı. Correctiv adlı araştırmacı gazetecilik ağı tarafından ortaya çıkarılan haberde sadece siyasi parti üyeleri değil milliyetçi-muhafazakâr öğrenci birliklerinden, hukukçulardan, iş insanlarından, doktorlardan, zenginlerden oluşan çok sayıda katılımcı bu gizli toplantının katılımcısıydı. Bu gizli buluşmada tüm göçmenlerin Almanya’dan zorla yollanması projesine “geriye göç” adı veriliyordu. Bu geriye göç için hazırlanan planda Kuzey Afrika’da bir ülkeyi kullanma fikri de, basının hedef alınması da seçimlerin güvenirliği hakkında kuşku yaratılması da yer alıyordu. Bu haberin ortaya çıkmasının ardından birkaç hafta boyunca çok sayıda şehirde yüzbinlerce kişi faşizme karşı kitlesel gösteriler düzenledi.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Ege'de yaşanan mülteci faciaları için emsal niteliğinde bir karara imza attı. Mahkeme, Yunanistan'ı Ege'de mültecileri taşıyan deniz araçlarına yasadışı bir şekilde ateş açmaktan suçlu buldu. AİHM Yunanistan'ı 'yaşam hakkını ihlal ettiği' gerekçesiyle mahkum ederek 2014 yılında Ege'de yaşanan olayı mahkemenin gündemine taşıyanların ailelerine 80 bin euro tazminat ödenmesine karar verdi. Böylece mülteci hakları örgütlerinin yıllardır Yunanistan’a karşı verdiği mücadele önemli bir kazanım elde etmiş oldu.
- Fransa’da Macron hükümetinin geçen ay aşırı sağcıların desteğiyle parlamentodan geçirdiği mülteci yasasının maddelerinin yarıya yakını Anayasa Konseyi tarafından anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edildi.
- ABD’de ise göçmenler meselesi yeni ve büyük bir politik krize yol açtı. Yüksek Mahkeme'nin Teksas eyaletinin sınıra çektiği dikenli-jiletli tellerin kaldırılması, gerekirse federal hükümete bağlı görevliler tarafından kesilmesi kararını, Teksas Valisi Greg Abbott tanımadı. "Vatandaşları koruma görevinin her türlü federal yasanın üstünde olduğunu, eyalet sınırlarını korumanın anayasal görev olduğunu" öne süren Abbott, anayasaya kendisinin uyduğunu, esas uymayanın Biden olduğunu söyledi. Ardından Cumhuriyetçi Parti yönetimindeki 25 eyalet, Teksas'a destek veren bir bildiri yayınladı.
- Uzun yıllar dünyanın en kalabalık ülkesi olan ve geçen yıl bu unvanı Hindistan'a kaptıran Çin'de nüfus, üst üste iki yıl gerilemiş oldu. Son rakamlara göre Çin nüfusu 2023'te 1 milyar 409 milyona düşmüştü.
- Japonya Ay'a yumuşak iniş gerçekleştiren beşinci ülke oldu. Ay’da su ve mineral aramak üzere geçen yıl Hindistan’ın aya araç göndermeyi başarmasının ardından Japonya da benzer bir başarıya imza atmış oldu ve aydaki rekabete katıldı. Ayrıca bir Space X programı dahilinde Türkiye de uzaya ilk astronotunu gönderdi. İlk Türk astronot Alper Gezeravcı, uzay istasyonuna yerleştikten sonra ilk bağlantısını tabii ki Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptı!
Filistin
- Gazze yeni yıla İsrail bombaları altında girdi. Dünya yeni yılı kutlarken İsrail yeni hedefinin Gazze’nin orta bölgesi olduğunu ilan etti ve sürdürdüğü saldırılarda en az 100 kişiyi öldürdü. 7 Ekim’den bu yana öldürülen Filistinlilerin sayısı 22 bine yaklaştı. İsrail Başbakanı Netanyahu, savaşın aylarca devam edeceğini ilan etti. Bu saldırılara karşılık olarak Hamas da İsrail kentlerine beklenmedik şekilde roket saldırısı düzenledi.
- İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü savaş ve dünya genelinde sürdürdüğü lobi faaliyetleri Ocak ayının ilk günlerinde Harvard Üniversitesi’nde istifa getirdi. 1636 yılından bu yana üniversitenin rektörü olmayı başaran ilk siyah ve ilk kadın Rektör Claudine Gay, Cumhuriyetçilerin başlattığı antisemitizm suçlamaları nedeniyle istifa etmek zorunda kaldı. Gay, üniversitedeki Filistin eylemlerinin antisemit olduğuna ikna olmaması ve eylemlere karşı çıkmaması nedeniyle suçlanıyordu. Gay, Harvard mezunu büyük zenginlerin bağışlarını çekmekle tehdit etmeleri ve ayrıca eski makalelerinde intihal olması gibi tuhaf gerekçelerle de
istifaya zorlanmıştı.
- Savaşın üçüncü ayı dolduğu sırada İsrail'in Gazze'ye 65 bin tondan fazla yani 3 nükleer bombanın ağırlığından ve gücünden daha fazla patlayıcı yağdırdığı duyuruldu. Üstelik bunların üçte ikisinin hedef ayrımı gözetmeyen, isabetten uzak 'aptal bombalar' olduğu belirtildi.
- BM Çocuklara Yardım fonu (UNICEF) üçüncü ayını dolduran savaşta her gün en az 10 çocuğun bir veya iki bacağının ampute edildiğini, 7 Ekim'den beri ampute edilen çocukların sayısının 1000'i geçtiğini açıkladı. Ameliyatların çocuklara anestezi uygulanmaksızın gerçekleştirildiğini, tıbbi malzeme yetersizliği nedeniyle ameliyat sonrası antibiyotik de verilemediğini açıklayan UNICEF, bu çocukların büyüme çağında olması nedeniyle kemiklerinin büyümeye devam ettiğini ve yetişkinlik çağına eriştiklerinde çok sayıda yeni ameliyat yaptırmış olması gerekeceğini de ekledi.
- Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Gazze‘deki Filistinli gazetecilerin, cephedeki askerlerden daha yüksek bir ölüm riski ile karşı karşıya olduğunu açıkladı. 75 Gazzeli gazetecinin ölümünün bölgede çalışanların yüzde 7,5’ine denk gelen bir oran olduğu vurgulanıyordu. Vietnam‘daki ABD Deniz Piyadeleri arasında çatışmaya giren askerlerin bile ölüm oranı yüzde beşti. Yani Gazze’de gazeteci olmak Vietnam’da asker olmaktan daha yüksek ölüm riski anlamına geliyordu.
- İsrail ordusunun Gazze’de bir öğretmen ve bilim insanı kıyımına da sebep olduğu açıklandı. Euro-Med Human Rights Monitor, 7 Ekim’den bu yana 17’si profesör olmak üzere 94 akademisyen ve yüzlerce öğretmenin saldırılar sonucu öldürülmüş olduğunu açıkladı.
- 11 Ocak’ta Güney Afrika’nın başvurusuyla Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’in Gazze’de soykırım yapmakta olduğuna dair tarihi davanın duruşması başladı. Güney Afrika’nın hazırladığı 84 sayfalık başvuru dosyasında İsrail’in, Gazze'de yürüttüğü operasyonlarda, Gazze halkına karşı soykırım maksadıyla hareket ettiğini ve Gazzelilerin yaşam şartlarını, fiziksel varlığını ortadan kaldıracak şekilde kasten değiştirdiğini iddia etti. Güney Afrika, Divan'dan, İsrail'i "soykırım yapmamaya, soykırımı önlemeye ve soykırımın faillerini cezalandırmaya" zorlamak için geçici bir tedbir uygulanmasını istedi.
- Birleşmiş Milletler'in en üst mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davasında ara kararını açıkladı. 15’e karşı iki oyla alınan ara kararda, İsrail'e "soykırımın doğrudan teşvikinin engellenmesi ve cezalandırılması için önlem alma" emri verildi. İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nin ihlali anlamına gelecek her tür eylemden kaçınması ve sivillere yardım etmek için daha fazla adım atması istendi. Mahkeme, İsrail'in davanın reddedilmesi talebini kabul etmeyerek İsrail'in soykırım suçlamasıyla yargılanmasına da karar verdi. Ayrıca İsrail'in bir ay içinde mahkemeye rapor sunması da istendi.
- İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "İsrail'in uluslararası hukuka bağlılığı sarsılmazdır. Ayrıca, ülkemizi ve halkımızı savunmaya devam etme yönündeki kutsal bağlılığımız da aynı derecede sarsılmazdır” ifadelerini kullandı. İsrail'in faşist Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, ülkesi aleyhinde açılan soykırım davasında ihtiyati tedbir kararı alan Uluslararası Adalet Divanı'nı (UAD) “antisemizm” (Yahudi düşmanlığı) ile suçladı. Ben Gvir, "Lahey'deki antisemit mahkemenin kararı, önceden bilineni kanıtlıyor: Bu mahkeme adalet değil, Yahudi halkına yönelik zulüm arıyor.” dedi.
- İsrail karşı saldırıya geçerek 13 bin çalışanı olan BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) personelinin 12’sinin 7 Ekim saldırılarına karıştığına ilişkin iddiaların acilen soruşturulmasını istedi ve ayrıca Dünya Sağlık Örgütü'nü "Hamas'la gizli anlaşma içinde olmak"la suçladı. İddialar üzerine ABD, Kanada, İtalya, İngiltere ve Avustralya derhal UNRWA'ya sağladığı fonları geçici bir süre durdurma kararı aldığını duyurdu. Daha sonra fon desteğini askıya alan ülke sayısı 14 oldu. İki BM kurumu da iddiaları redderken Filistinli sivillerin açlıkla boğuştuğu dönemde yardımların kesilmesinin insani krizi ağırlaştıracağı açıklandı. İsrail’in altı sayfalık iddia dosyasını ele geçiren İngiliz Channel 4 kanalı, dosyada sadece istihbarata dayandığı iddia edilen suçlamalar olduğunu ama hiçbir somut kanıt bulunmadığını açıkladı.
Türkiye
- Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Hüsnü Çaksen'in, hakemli bir dergi olan Alman tıp ve bilim yayıncısı Thieme'de yayınlanan makalesi yılın ilk “şakası” oldu. Çaksen, multipl skleroz (MS) hastalığına ilişkin kaleme aldığı makalede "Her ne kadar bilimsel olarak kanıtlanamasa da bazı MS hastalarındaki hastalığın temel sebebinin Allah’tan gelen bir ödül, sınav ya da ceza gibi doğaüstü sebepler olduğuna güçlü bir şekilde inanıyoruz" diye yazıyordu. Bu olağanüstü tespitten yola çıkan Çaksen “sağlık profesyonellerinin dini bağlamlı doğaüstü sebepler konusunda eğitilmesi ve MS hastalarının doğaüstü inançlarını sağlık hizmetleri profesyonelleriyle konuşma konusunda cesaretlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz” diyerek makalesini sonlandırıyordu.
- Irak’ta Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde çıkan çatışmada 9 TSK askeri hayatını kaybetti. Saldırı üzerine o haftasonu AYM’nin Can Atalay kararının uygulanmamasına tepki göstermek için Tandoğan’da anayasa mitingi yapacak olan CHP, mitingi iptal ettiğini duyurdu ve bu mitingi bir daha da yapmadı.
- 19 Ocak’ta Hrant Dink öldürüldüğü yerde 17 kez anıldı. Vurulduğu yerde bir araya gelen kalabalıklar bir kez daha Hrant’ı andı. Bu yılki anma konuşmasını yazar Oya Baydar yaptı.
- Antalya sahillerine bir hafta içerisinde dokuz insan cesedi vurdu. Cesetlerden birinin, kaybolduğu belirtilen bir kadına ait olduğu açıklanırken diğerlerinin muhtemelen Suriye’den veya Lübnan’dan yola çıkıp Kıbrıs’a ulaşmak isteyen göçmenler olduğu iddia edildi.
- TBMM Genel Kurulunda, İsveç'in NATO'ya katılımına ilişkin teklif kabul edildi. Teklife, AKP, CHP, MHP ve DEVA Partileri grupları evet oyu verdi. İsveç’in üyeliği önünde kalan tek engel Macaristan vetosuydu.
- Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, yeni yılın ilk toplantısında faizi 250 baz puanlık artışla yüzde 45'e yükseltti. Böylelikle, seçimden sonraki 8 ayda faiz toplam 36,5 puan artırılmış oldu.
- İstanbul Sarıyer'de Santa Maria Kilisesi'nde, ayin günü silahlı saldırı gerçekleşti. İki kişinin açtığı ateş sonucu tesadüfen o gün kiliseyi ziyarete giden bir yurttaş hayatını kaybederken saldırıyı IŞİD üstlendi.
- Uzun zamandan beri ayin günleri Sarıyer'deki Santa Maria Kilisesi önünde nöbet tutan polislerin ise saldırının olduğu gün kapıda olmadıkları ortaya çıktı ve haklarında soruşturma başlatıldı.
- Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında, Gezi davasında 18 yıl hapse mahkûm edilmesinin ardından Yargıtay'ın gönderdiği vekilliğinin düşürülmesi kararı TBMM Genel Kurulu’nda okundu. Böylece Anayasa Mahkemesi’nin iki defa hak ihlali verdiği Atalay’ın milletvekilliği düşürülmüş oldu. Kararın okunması sırasında muhalefet milletvekilleri kürsüye yürüyerek protesto ettiler. Bu sırada oturumu yöneten Bekir Bozdağ'a anayasa kitapçığı fırlatıldı.
İklim ve Çevre
- Copernicus İklim Değişikliği Servisi, Temmuz ayından itibaren arka arkaya altı ayın en sıcak ay olarak ölçüldüğü 2023 yılının, beklendiği üzere, gezegenin 1850'den beri ölçülen en sıcak yıl olduğunu ilan etti.
- Küresel ortalama sıcaklıklar sanayi öncesi dönem ortalamasının 1,48 derece üzerine çıkarak aslında yıllar sonra varılacağı düşünülen 1,5 derece eşiğine dayandı. Yılın yarısı, sanayi öncesi dönem olan 1850-1900 dönemi ortalamasından 1,5 derece daha sıcak geçerken, Kasım 2023'te iki gün sıcaklık artışı ilk kez sanayi öncesi dönemi ortalamasına göre 2 dereceyi aştı. Bu açıklamadan günler sonra okyanus sıcaklıklarında da 2023’ün rekor kırdığı açıklandı.
- Dünya genelindeki sıcaklıklara paralel bir şekilde Türkiye’de de Ocak ayı, son 53 yılın en sıcak ocak ayı olarak kayıtlara geçti. Fakat Türkiye’nin sıcaklık artışı dünya genelinden biraz daha yüksekti. Ocak ayı ortalama sıcaklığı 2,9 derece iken bu ay Türkiye’de 5,7 dereceyle normallerinin 2,8 derece üzerine çıktı.
- The New York Times, uydu görüntülerinden elde ettiği haritaya göre Grönland'ın saatte ortalama 30 milyon ton buz kaybettiği belirtildi. Veriler, Grönland'ın tahmin edilenden yüzde 20 daha fazla eridiğini gösterdi. Ayrıca Grönland, 1992'den bu yana yaklaşık beş trilyon ton buz kaybetmişti. Söz konusu erimelerle deniz seviyesinde yaklaşık 13 milimetre yükselme olduğu aktarıldı.
- ABD’de Ocak ayının ortasında, bir hafta içerisinde gerçekleşen aşırı kar yağışı ve fırtınalar nedeniyle 90 kişi hayatını kaybetti. Ülkede bir süredir kar, soğuk hava ve fırtına vardı.
- Kolombiya’da daha Ocak ayının ilk üç haftasında yaklaşık 230 orman yangını yaşandı. Ülkenin 952 belediyesinin yarısından fazlasında kırmızı alarma geçildi.
- İspanya'nın güney ve doğu kesimlerinde etkili olan sıcak hava dalgası nedeniyle sıcaklıklar yer yer 30 dereceye yükseldi. Meteoroloji kurumu Aemet, sıcaklık rekorları kırıldığını ve değerlerin "anormal" olduğunu belirtti. Ülke genelinde ölçüm yapılan yaklaşık 800 istasyonun neredeyse yarısında 20 santigrat dereceye ulaşıldı ya da 20 derecenin üstüne çıkıldı.
- Türünün ilk örneği olan bir araştırmaya göre Hamas’ın 7 Ekim saldırısını takip eden 60 gün boyunca İsrail saldırıları sonucu salınan CO2 miktarının 281 bin metrik ton yani 150 bin ton kömür yakılmasına eşdeğer olduğu açıklandı. Bu miktar Dünyanın iklim açısından en kırılgan 20'den fazla ülkesinin yıllık karbon ayak izinden daha büyüktü. Araştırma, tankların, roketlerin, savaş ve silah taşıyan kargo uçaklarının emisyonlarını hesaplayarak bu sonuca varıyordu. Araştırma Gazze’nin yeniden inşasının ise 30 milyon metrik ton karbondioksit emisyonu gibi akıl almaz bir emisyona yol açacağını öngörüyordu. Bu da Yeni Zelanda’nın yıllık emisyonuna eşitti.
- National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, ortalama bir litre şişe suda yaklaşık 240 plastik parçacık bulunduğunu ortaya koydu. Bu parçacıkların çoğu, bir mikrometreden (insan saçının çapının yetmişte birinden) daha küçük olan “nanoplastikler”den oluşuyordu. Plastik kirliliğinin hem suyun şişelendiği yerden, hem pet şişenin kendisinden hem de filtrasyondan kaynaklandığı duyuruldu.
- Bilim insanları deniz dibi trolü ile avcılığın deniz tabanında yutulmuş olan karbonun ne kadarını havaya saldığını hesapladı. Türünün ilk örneği olan bu araştırma, trolle avcılığın, yılda 370 milyon ton gibi inanılmaz düzeyde karbondioksit salımına neden olduğunu "göz ardı edilemeyecek kadar büyük" diyerek dünyaya duyurdular.
- Science dergisinde yayınlanan bir araştırma, Kanada'daki geniş petrol kumullarından kaynaklanan hava kirliliğinin, şaşırtıcı bir şekilde endüstri tarafından bildirilen emisyonların %1.900 ila %6.300 kadar üzerinde olduğunu ortaya koydu. Bilim insanları, eksik bildirilen bu büyük kirliliğin onyıllardır yerli halkların belirttiği üzere ciddi sağlık etkileri olduğunu açıkladı.
- Açık denizlerin korunmasına ilişkin Birleşmiş Milletler Anlaşması’nı ilk onaylayan ülkeler Palau ve Şili oldu. Yalnızca yüzde 1’i koruma altında olan açık denizleri uluslararası kurallara tabi tutacak ve 2030 yılına kadar okyanusların yüzde 30’unu koruma altına alacak olan anlaşmanın kısa sürede yürürlüğe girebilmesi için diğer ülkeler tarafından da onaylanması gerekiyordu.
- BM İklim Zirvesi COP28’in bir fosil yakıt ülkesinde ve bir fosil şirketi CEO’su başkanlığında başarısız bir şekilde sonlanmasından haftalar sonra yine bir fosil yakıt ülkesi olan Azerbaycan’da yapılacak COP29’un başkanlığına yine bir fosil yakıt şirketi yöneticisi getirildi. Azerbaycan devlet petrol şirketi Socar’ın uzun yıllar yöneticiliğini yapan ve de aynı zamanda Ekoloji ve Ulusal Kaynaklar Bakanı olan Muhtar Babayev’in bu yılın sonundaki zirveye başkanlık edeceği duyuruldu. Bu karardan sadece birkaç gün sonra Guardian gazetesine sızdırılan bir rapora göre Azerbaycan önümüzdeki 10 yıl içerisinde gaz üretimini üçte bir oranında artırmayı planlıyordu.
- AB geçen yıl CO2 salımında önceki yıla göre yüzde 8 düşüş sağlayarak son 60 yılın en düşük karbon salımına ulaştı. Bu yetersiz ama önemli başarıda en büyük pay da yenilenebilir enerji miktarındaki artıştaydı. Ancak Türkiye tam aksi yönde giderek kömürlü termik santralların elektrik üretimindeki payını bir yıl öncesine göre 2 puan artırdı ve yüzde 36,3’e çıkardı. Böylece elektrik üretiminde fosil yakıtların payı da yüzde 58’e yaklaştı.
Şubat
Dünya
- Ocak ayında birçok Avrupa ülkesinde görülen çiftçi eylemleri, Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinin yapıldığı gün Brüksel'e yayıldı. AB'nin kalbi olan kentte yaklaşık 1000 traktörle ana yolları kapatan çiftçiler, Avrupa Parlamentosu (AP) binasına da yumurta fırlattı. Çiftçiler, yeterli gelir elde edemediklerini, enerji ve gübre maliyetlerinin arttığını, vergilerin ve iklim kurallarının yükü altında ezildiklerini, adil olmayan bir uluslararası rekabetle karşılaştıklarını söylüyordu. Çiftçiler, aynı zamanda AB'yi "Yeşil Mutabakat kapsamında karbon gübre ve pestisit kullanımına ilişkin katı kurallar getirerek tarımsal üretimi zorlaştırmak"la suçluyordu.
- Çiftçilerin traktörlerle yolları kapadığı eylemler Fransa ve İspanya’da ise kitlesel katılımla gerçekleşmeye devam etti. Bu eylemlerde de çiftçiler AB’nin çevreyi korumak için çiftçilere getirdiği kuralların maliyetleri artırarak kendilerini dünya pazarlarında dezavantajlı konuma getirdiğini söylüyordu.
- Tüm bu eylemlerin ardından AB, pestisit (tarım ilacı) kullanımını yüzde 50 azaltma planından vazgeçildiğini açıkladı.
- Azerbaycan'da, Karabağ’ın tamamen işgal edilmesi ve bölgede yaşayan tüm Ermenilerin Karabağ’ı terk etmesinin ardından gerçekleşen erken cumhurbaşkanlığı seçimlerinde beklenen oldu. Muhalefet partilerinin boykot ettiği seçimlerde, görevdeki Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yüzde 92,1 oyla tekrar Cumhurbaşkanı seçildi. Oy kullanma işlemlerinin tamamlanmasından sadece birkaç saat sonra açıklanan sonuçları ilk tebrik eden de Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu.
- Seçimlerin olduğu bir başka ülke olan Pakistan’da ana muhalefet lideri ve eski başbakan İmran Han’ın hapis cezası almasının ardından seçim günü oldukça kanlı geçti. Ülke genelinde düzenlenen 51 terör saldırısında, 10'u güvenlik görevlisi, 2'si sivil 12 kişi hayatını kaybetti. Muhalefetin baskı altında olduğu, İmran Han’ın Partisi’nin yasak olduğu için bağımsız adaylarla seçime katıldığı ve bu nedenle ülke tarihinin en hileli seçimleri denen seçimlerde iktidardaki Pakistan Müslümanlar Ligi’nin kolay bir şekilde çoğunluğu kazanması bekleniyordu. Ama öyle olmadı ve sürpriz bir şekilde İmran Han’ın partisi birinci geldi. Fakat iktidarın adayı Navaz Şerif yine de zafer ilan etti. İmran Han’ı 2022’de devirmiş olan ve ülkeyi yöneten gerçek güç kabul edilen ordu, Şerif’i destekliyor olması rağmen "birlik hükümeti" çağrısı yaptı.
- Pakistan’dan kısa bir süre sonra da Dünyanın en büyük Müslüman ülkesi olan Endonezya’da, 17 binden fazla adaya yayılan 205 milyon seçmen oy kullandı ve ülkenin Suharto diktatörlüğü dönemindeki savunma bakanı Prabowo Subianto yüzde 56 ile Endonezya Cumhurbaşkanı oldu. İnsan hakları ihlalleriyle anılan eski özel kuvvetler komutanı ve eski Savunma Bakanı, 72 yaşındaki Prabowo, seçimde tiktok platformunda yaptığı gençlere yönelik renkli kampanya ile başarıya ulaştı. Prabowo, muhalif siyasetçileri kaçırma suçundan ordudan atılan ve Doğu Timor’da katliam yapan bir generaldi. Böylece dünyada bir aşırı sağcı daha devlet başkanı oldu.
- Yunanistan parlamentosu eşcinsel evliliklere izin veren bir yasa tasarısını onaylayarak tarihi bir karara imza attı. Karar tezahüratlarla karşılandı, Atina'da vatandaşlar kutlama için sokağa çıktı. Tasarı, 300 sandalyeli parlamentoda 176 milletvekili tarafından onaylandı. Yasayla eşcinsel çiftler evlenme ve çocuk evlat edinme hakkı kazandı.
- Bu askeri başarıdan birkaç gün sonra Rusya’da Devlet Başkanı Putin’in en büyük muhalifi Aleksey Navalni, Sibirya’daki hapishanede hayatını kaybetti. Daha önce de zehirlenen ve Almanya’da gördüğü tedavinin ardından Rusya’ya geri dönen muhalif siyasetçi 30 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Navalni, Ukrayna savaşına da karşı çıkıyordu. Navalni’nin naaşına otopsi yapılmaması ve cenazenin ailesine on gün kadar sonra verilmesi öldürüldüğüne dair şüpheleri daha da artırdı. Navalni anısına düzenlenen protesto ve etkinliklerde ülke genelinde 21 şehirde en az 400 kişi gözaltına alındı.
- ABD İstihbarat Örgütü CIA’in telefonları ve internete bağlı cihazları dinlediğini ortaya çıkaran "Vault 7" dosyalarını WikiLeaks'e sızdıran eski CIA programcısı Joshua Schulte'ye 40 yıl hapis cezası verildi.
- Fransa'da Nazilere karşı direnişin sembollerinden Adıyamanlı Ermeni devrimci Misak Manuşyan'ın ve yoldaşı ve eşi Meline Manuşyan'ın naaşları Fransa’nın ünlülerinin yattığı Panthéon mezarlığına defnedildi.
- Göçmen komünistlerden oluşan bir direniş grubunun başı olan Manuşyan, 21 Şubat 1944’te Naziler tarafından 22 yoldaşıyla birlikte öldürülmüştü. Tam 80 yıl sonra naaşı büyük bir törenle Panthéon mezarlığına defnedildi. Böylece Manuşyan, Panthéon’a defnedilen ilk göçmen ve ilk komünist oldu. Şair Louis Aragon "Kızıl Afiş" şiirini Manuşyan ve yoldaşlarının anısına yazmıştı. Léo Ferré’nin Kızıl Afiş şarkısı da Aragon’un şiirinden bestelenmişti.
- 24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna işgali üçüncü yılına girdi. Ülke topraklarının %26’ını kontrol eden ve 10 binden fazla sivilin ölümüne neden olan Rusya, savaşın yıldönümüne haftalar kala Donbass’ın kilit bölgelerinden biri olan Avdiyivka’yı aldı. Savaş yorgunu Ukrayna halkının giderek savaşma azmini yitirmesi Ukrayna’nın asker bulmakta zorlanmasına yol açıyordu. Zelenski dünyaya seslenerek zafere inandığını, daha fazla silaha ihtiyacı olduğunu söyledi. Ayrıca ilk kez hayatını kaybeden Ukraynalı asker sayısını açıkladı. Zelenski, 31 bin Ukraynalı askerin savaşta öldüğünü söyledi ama ABD makamları dahi 70 bin Ukrayna askerinin öldüğünü söylüyordu.
- Macaristan, İsveç’in NATO üyeliğine yönelik vetosunu kaldırdı ve İsveç NATO üyesi olarak tarafsız ülke konumunu kaybetti.
Filistin
- Hamasla İsrail arasında ateşkes müzakereleri sürerken Hamas’ın elindeki 136 İsrailli rehinenin 31’inin İsrail saldırılarında öldüğü bizzat İsrail yönetimi tarafından açıklandı. Savaşın dördüncü ayı dolduğunda İsrail hala savaş yoluyla tek bir rehineyi dahi sağ kurtaramadığı gibi onlarcasını bombalayarak, vurarak veya tünellere gaz veya su basarak öldürmüştü.
- Bu açıklamadan kısa süre sonra İsrail, Refah’ı kuşattı ve bir hava saldırısı düzenledi. Saldırılarda 100’den fazla kişi ölürken ilk kez iki İsrailli esir kurtarıldı. Ancak Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılarında ağır yaralanan 8 rehineden 3'ünün öldüğünü duyurdu.
- Refah saldırıları sırasında ilk kez iki rehineyi canlı olarak kurtaran İsrail bu durumu bir PR kampanyasına çevirdi. Refah’ı haftalarca bombaladı ve tüm rehineleri bırakması için Hamas’a 10 Mart’a kadar süre verdi.
- Gazze savaşının dördüncü ayının dolduğu sıralarda İsrail’i ziyaret eden Arjantin'in aşırı sağcı devlet başkanı Javier Milei, Arjantin Büyükelçiliği'nin Kudüs'e taşınmasına karar verildiğini belirtti. Seçim kampanyası sırasında İklim değişikliğinin sosyalist bir yalan olduğunu, Davos zirvesinde ise en büyük tehlikenin sosyalizm olduğunu söyleyen Milei için karşılama sırasında konuşan İsrail Dışişleri Bakanı İsrael Katz, "Siz, sadece hakikate bağlı bir değer adamısınız” dedi ve İsrail’in hakikatle olan ilişkisine dair çok iyi bir örnek vermiş oldu.
- 17 Şubat’ta Gazze için Küresel Eylem Günü gerçekleşti. Dünyanın 45 ülkesinde 100 kadar şehirde yüzbinlerce kişi ateşkes talebiyle sokaklara indi. En büyük gösteriler yine Londra’da 250 bin kişinin katılımıyla gerçekleşti. Arap coğrafyasında ise Yemen ve Fas onbinlerin katılımına sahne oldu.
- Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’e soykırım ihtimaline yönelik uygulamaları durdurarak gereken tedbirleri aldığına yönelik bir ay içerisinde rapor sunmasını istemesinin ardından verilen süre 26 Şubat’ta doldu. Ancak İsrail en ufak bir tedbir almadığı gibi UAD’nin kararının ardından Gazze’ye giren yardım kamyonlarının sayısını da günlük 147 kamyondan 57 kamyona düşürdü. Artık Gazze’nin kuzeyine hiçbir yardım ulaşamadığı ve bu nedenle açlıktan çocuk ölümlerinin görüldüğü haberleri gelmeye başlamıştı.
- Refah’ta ise yardımların yetersizliğinden dolayı insanların kuş, eşek, tavşan, kedi, köpek yeminden ekmek yaptıkları, ebegümeci ve hatta çimen yedikleri, çocuklara limon ve biber pişirip yedirdikleri bir dram yaşanıyordu. Action Aid grubu, Nüfusun beslenme durumundaki bu büyük düşüşün sadece 3 ay içinde gerçekleşmesinin "dünya çapında benzerinin olmadığını" vurguladı.
- Uluslararası Berlin Film Festivali (Berlinale) Gazze protestolarına şahit oldu. Ukrayna savaşının aksine Gazze savaşına dair Festival yönetiminin bir açıklama yapmaması tepki çekti. Ama ödül alanların birçoğu savaşa karşı açıklama yaptı. Üstelik İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında uyguladığı şiddeti konu alan "Başka Ülke Yok" (No Other Land) filmi "En iyi belgesel" ödülünü kazandı. İsrailli yönetmen Yuval Abraham ve Filistinli yönetmen yardımcısı Basel Adra’nın konuşmaları büyük ilgi ve alkış topladı. Ne tuhaftır ki İsrailli Yahudi yönetmenin sözleri dahi Adalet Bakanı Marco Buschmann tarafından antisemit olmakla itham edildi. Yuval Abraham kendisinin ve ailesinin İsrailli aşırı sağcılar tarafından ölümle tehdit edildiklerini söyleyerek ülkesine dönemediğini açıkladı.
- 25 yaşındaki ABD Hava Kuvvetleri pilotu Aaron Bushnell, Gazze Savaşı'nı protesto etmek için İsrail'in Washington Büyükelçiliği önünde kendini ateşe verdi ve hayatını kaybetti. “Artık soykırıma ortak olmayacağım" diyen Bushnell’in son sözleri de “Filistin’e Özgürlük” oldu. Amerikalı savaş karşıtları, Bushnell’in ölümünün ardından kendisi için bir anma düzenlediler ve İsrail'in Gazze'deki Filistin soykırımına Amerikan desteğinin durmasını" talep ettiler. Hamas da bildiri yayınlayarak, Busnell’i andı. Sonrasında Afganistan ve Irak gibi savaşlarda yer alan birçok eski asker de Bushnell için üniformalarını yakarak “Bushnell yalnız değildir” diye seslendi.
- Şubat sonunda 146 gündür devam eden saldırılarda öldürülen Filistinlilerin sayısı 30 bini geçti. Ayın son günü o güne kadar yaşanan en büyük sivil katliam yaşandı. Gazze kentinin güneyindeki Nablusi Kavşağı yakınında insani yardım bekleyen Filistinliler İsrail güçlerinin hedefi oldu ve açılan ateş sonucu 100’ün üzerinde sivil öldürüldü. Bu katliam tarihe un katliamı olarak geçti.
Türkiye
- 6 Şubat depremlerinin yıl dönümünde depremden etkilenen 10 ilde, depremin gerçekleşme saati olan 04.17’de anma törenleri düzenlendi. Anma için depremlerden en çok etkilenen Hatay'a giden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş halktan büyük tepki gördü. Hataylı depremzedeler siyasetçileri ıslaklarla protesto etti, CHP’den tekrar belediye başkan adayı olan Lütfü Savaş için “istifa” sloganları attı. Depremzedeler protestolara rağmen devam eden anma törenine “sesimizi duyan var mı?” diye bağırarak tepki gösterdi. Ülkenin geri kalan kentlerinde de 6 Şubat akşamında anmalar ve basın açıklamaları gerçekleştirildi.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremin yıldönümünde tam da yerel seçimlere iki ay kalmışken AKP Hatay İlçe Belediye Başkan Adayları Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada tarihe geçecek bir gaf yaptı. Erdoğan “merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez. Hatay'a geldi mi? Şu anda Hatay garip kaldı, Hatay mahzun kaldı” dedi.
- Büyük tepki çeken hatta muhalefet temsilcileri tarafından vatandaşa şantaj olarak dahi yorumlanan bu açıklamadan hemen bir gün sonra bu kez de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, depremzedelerin kendisine “Allah razı olsun. Bak evimiz yıkıldı. Vallahi yıkıldığı iyi olmuş, bize mis gibi villa verdiniz” dediğini iddia ederek bir büyük gaf daha yaptı.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 yıl aradan sonra ilk kez Mısır’a giderek darbeci diktatör El Sisi ile görüştü. Türkiye ve Mısır, Gazze için daha yakın işbirliği kararı aldı. Erdoğan 2019'daki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, Sisi ile aynı masaya oturmamak için resmi yemeğe katılmamış, "Aynı masaya oturup darbecileri meşrulaştırmam" demişti. 2013 yılında yaşanan El Sisi darbesinin ardından Rabia Meydanı’nda direnen ve ordunun ateşiyle öldürülen Mısırlılara destek olarak Rabia yani Türkçe’de Dört anlamına gelen el işaretini sembol olarak kullanmaya başlamıştı. Zamanla bu göndermenin yerini "Tek Millet, Tek Bayrak, Tek Vatan, Tek Devlet" sloganı almıştı. Mısır ziyaretinden sonraki ilk yerel seçim mitingini Samsun'da yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanki hiçbir şey olmamış gibi rabia işareti ile kalabalıkları selamlamaya devam etti.
- Yerel seçimlere bir ay kala MİT TIR'ları görüntülerinin yayınlanmasına ilişkin yeniden görülen davada, Adalar Belediye Başkanı ve Cumhuriyet gazetesi eski Ankara Temsilcisi Erdem Gül'e 'silahlı terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek' suçundan beş yıl hapis cezası verildi. Gül, "Bu ceza direkt habere cezadır" dedi.
İklim ve Çevre
- Ocak ayının ardından Şubat ayı da gezegenin en sıcak Şubat ayı olarak kayıtlara geçti. Böylece arka arkaya en sıcak ilan edilen dokuzuncu ay oldu. Şubat ayı ortalaması 1,5 derece eşiğinin çok üzerine çıkarak sanayi öncesi dönemden 1,77 derece daha sıcaktı.
- 1000 günden fazla süren kuraklığın ardından Katalan hükümeti resmen olağanüstü hâl ilan etti. Katalonya başkanı Pere Aragonès, bazı bölgelere üç yıldır hiç yağmur yağmadığını söyledi ve durumu modern tarihin en kötü kuraklığı olarak tanımladı. Bölgede su rezervleri, %16 seviyesinin altına düşmüş durumdaydı.
- İspanya’nın güneyindeki Endülüs bölgesi de altı yıldır olduğu gibi 2024’ün ilk ayına da aşırı kuraklıklarla başladı. Şubat ayı başında bölgedeki barajların sadece yüzde 21’i doluydu.
- Şili’de sıcak dalgası Valparaiso bölgesinde büyük orman yangınlarına yol açtı ve neredeyse bütün bir ay boyunca devam eden yangınlar sebebiyle ülkede en az 132 kişi hayatını kaybetti, 15 binden fazla ev yandı. Ülke tarihinin en ölümcül yangınları nedeniyle Şili Devlet Başkanı Gabrile Boric, olağanüstü hâl ilan etti.
- Kaliforniya, atmosferik nehirler adı verilen aşırı yağışlar nedeniyle tarihindeki en yoğun yağışları yaşadı ve birçok eyalet ilçesinde OHAL ilan edildi. Dokuz kişi öldü. Bu sırada sıcaklığın 27 dereceye yükseldiği Texas’ta ise eyalet tarihinin en büyük orman yangınları meydana geldi ve 4.44 km kare orman yandı. 1600 hane tahliye edildi. İki kişi öldü, çok sayıda çiftlik hayvanı can verdi, evler, arabalar küle döndü.
- Endonezya’da ise aşırı yağışlar sellere neden oldu ve Batang Tebo Nehri’nin taşması sonucu 14 bin 300‘den fazla ev sular altında kaldı, 53 bin kişi yerinden oldu.
- Dünya iklim tarihi açısından yeni bir rekor kırıldı. Çin, aynı gün içerisinde ülkenin bir yerinde -52C öteki yerinde ise +38C gördü. Yani aynı gün içerisindeki sıcaklık farkı 90 dereceyi bularak daha önce 1954’te ABD’nin elindeki sıcaklık farkı rekorunu bir derece aştı. Yine aynı gün Çin genelinde İki düzine sıcaklık rekoru kırıldı ve 5 ilde sıcaklık kış ortasında 33C'nin üzerine çıktı.
- Şubat ayının daha ilk iki haftasında 140 ülkede aylık sıcaklık rekorları kırıldı. Üstelik de bu iki haftanın ortalama sıcaklığı endüstri öncesi dönemin 2 derece üzerine çıktı.
- Bu sırada Antarktika çevresindeki deniz buzu örtüsünün de üst üste üçüncü yılında 2 milyon km2'nin altına düştüğü açıklandı.
- İklim Bütünlüğü Araştırma Merkezi’nin (CCI) raporu plastiklerin geri dönüşümünün neredeyse imkansız olduğunu ortaya koydu. Rapora göre, kimyasal olarak farklı binlerce plastik çeşidinin çoğu birlikte geri dönüştürülemediğinden, bunu yapmak titiz bir ayırma işlemi gerektiriyordu. Bu da zaten pahalı olan süreci daha da pahalı hale getiriyordu. Başka bir zorluk da malzemenin her yeniden kullanıldığında bozulması yani genellikle yalnızca bir veya iki kez yeniden kullanılabilmesiydi. Daha fazla kullanılmaya kalkılırsa bozunuyor ve her seferinde daha zehirli hale geliyordu. Raporu hazırlayan CCI bu nedenle şirketlerin bilinçli olarak yalan söylediklerini ve sebep oldukları zararın bedelini ödemeleri gerektiğini açıkladı.
- Şubat ayında Türkiye’de oldukça sıcak ve kurak geçen haftalara rağmen Antalya’yı vuran aşırı yağışlarda bir kişi hayatını kaybetti. Metrekareye 280 kg yağış düşen Kepez için İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, "12 saatte Kepez'in üç ayda alabileceği yağmur yağdı "dedi.
- Erzincan'ın İliç ilçesindeki Anagold Altın Madeni'nde siyanür ve sülfürik asit dağı göçtü, 9 işçi toprak altında kaldı. Bir yıl önce siyanür havuzundan toprağa ve Fırat Nehri’ne siyanür sızan madende sürekli kapasite artırımı yapılması, doğa soykırımına yol açmış oldu. 10 milyon metreküp toprağın 200 metrelik yamaçtan 800 metre boyunca nehir gibi akması sonucu dokuz çalışan hayatını kaybetti. Ölenlerin cenazelerine ancak aylar sonra ulaşılabildi.
- 2022 yılında da siyanür borusu patlaması sonucu çevreye siyanür yayılmış ama şirket de yetkililer de önemli bir sızıntı olmadığını duyurmuştu. Bu sefer de kazanın hemen ardından hem Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı hem Valilik hem de maden sahibi Anagold şirketi tüm tedbirlerin alındığını açıkladı. Fırat’a hiç ama hiç siyanür veya başka bir ağır metal sızmamıştı, bundan sonra da sızmayacaktı.
- Bu açıklamaların ardından şirkete dair bir dizi ihmal ortaya çıktı. Şirketin evaporatörler kullanarak siyanür havuzundaki suyu buharlaştırıp, havuzda biriken kimyasalların havaya karışımını sağladığı ve bundan para cezası aldığı 2022 yılındaki siyanür sızıntısına dair Başsavcılık kararında yer alıyordu. Aynı başsavcılık kararında, yaşanacak kazaya dair bir uyarı da yer almıştı. Başsavcılık, şirketin liç yığını sahasında yeterince önlem almadıkları tespit ettiğini söylüyordu. Ayrıca madenin aktif fay hattının üzerinde yer aldığı, her an 6,5 büyüklüğüne kadar bir deprem yaşanabileceği de belirtilmişti.
- Tüm bu verilere rağmen Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlatılan Bilirkişi Ön Raporu, Anagold Madencilik şirketini asli kusurlu bulmadı. Bilirkişi Ön Raporu’nda asli kusur, gerekli önlemleri almadığı gerekçesiyle çalışan ve yöneticilerde bulundu. Şirket ise denetimleri yapmadığı için tali kusurlu bulundu.
- Öte yandan Prof. Dr. Hakan Ersoy, ön raporun aksine son derece çarpıcı bir bulguyu kamuoyuyla paylaştı: "Dünya literatüründe, maksimum 150 metre olan 'liç yığını'nın burada 257 metreye ulaştığını tespit ettik; bu inanılmaz bir rakam. Dünyada böyle bir 'liç'e rastlamadık.” dedi.
- İBB’nin Kanal İstanbul Projesi’nin imar planına ilişkin açtığı dava karara bağlandı. Mahkeme; Yenişehir Rezerv Yapı Alanı (Kanal İstanbul Projesi) 1 Etabıyla ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yaptığı imar planı değişikliğini iptal etti. Böylece Kanal İstanbul’un birinci etap planı iptal edilmiş oldu.
- Ancak projenin diğer davaları ve ÇED davası henüz karara bağlanmamıştı. Bu kararın hemen ardından İstanbul 11 İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul projesinin bütün imar planlarını iptal etti. Böylece projenin bütün etaplarının planları iptal edilmiş oldu.
- Balıkçı Adem Yılmaz'la kurduğu "dostluk hikayesi" ile tanınan Yaren leylek, sıcak geçen kış mevsiminin etkisiyle bu yıl erken geldi. Şubat ayının son gününde Bursa’nın Eskikaraağaç köyüne 13 Yılda da dönen Yaren Leylek balıkçı Yılmaz'ın kayığında "geleneksel" pozunu verdi. Yaren Leylek yıllardır geldiği aynı yuvada Nazlı Leylek ile bu kez üç yavru dünyaya getirdi ancak yavrulardan ikisi hayatını kaybetti.
Mart
Dünya
- 1 Mart’ta hapishanede şüpheli şekilde öldüğü söylenen Rus muhalif Navalni’nin cenazesi yüzlerce kişinin katılımı ve yoğun polis kuşatması altında defnedildi. Cenaze kiliseye getirildiğinde, çok sayıda kişi "Navalni" diye bağırdı. Cenaze kiliseden çıkarıldığında da yine "Navalni, seni unutmayacağız... Teşekkür ederiz" gibi sloganlar atıldı. Rus televizyonlarında hiç bahsi geçmeyen tören, Navalni'nin kurucusu olduğu Yolsuzlukla Mücadele Vakfı ekibi tarafından YouTube üzerinden canlı olarak yayınlandı.
- Bu yıl düzenlenen Oscar ödül törenine Filistin protestosu damgasını vurdu. Çok sayıda oyuncu ve yönetmen kırmızı halıya yakalarında Filistin rozetleri ile çıktı. "Yabancı Dilde En İyi Film" dalında Holokost'u anlatan "Zone of Interest" filmiyle ödül kazanan Jonathan Glazer, ödülünü kabul ederken yaptığı konuşmada Gazze'deki işgale tepki gösterdi. Glazer, konuşmasında, "Şu an burada Holokost'un ve Yahudiliklerinin bir işgal tarafından gasp edilmesini reddeden kişiler olarak karşınızda duruyoruz. Bu işgal pek çok masum insan için çatışma getirdi, ister İsrail'deki 7 Ekim kurbanları olsun, isterse halen Gazze'de devam eden saldırılar olsun, hepsi bu insanlıktan çıkarma eylemlerinin kurbanları." şeklinde konuştu.
- Deprem, kasırga ve en son çete savaşlarıyla gündeme gelen Haiti’de 'Barbekü' lakaplı çete lideri Jimmy Chérizier'in ülkeye geri dönmesine izin vermediği Başbakan Ariel Henry istifasını açıkladı. Barbekü liderliğindeki çeteler koalisyonu haftalar önce polis karakollarına saldırıp en büyük iki hapishaneyi basarak 4 bin mahkumun firar etmesini sağladığı sırada, Başbakan Henry, şiddete karşı uluslararası güvenlik gücü konuşlandırılmasına ilişkin anlaşmayı imzalamak için Kenya'da bulunuyordu. Barbekü liderliğindeki çeteler, Haiti'deki uluslararası havaalanına sürekli saldırılar düzenleyerek Henry'yi taşıyan uçağın iniş yapmasına izin vermedi. Henry, yurt dışına çıkmış ve geri dönememişti. Sonunda da istifa ettiğini ilan etti.
- Japonya, 17 yıl sonra ilk kez faiz artırımına gitti. Onlarca yıldır ciddi bir enflasyon görmeyen ülkedeki bu durum ekonomistlerde sevinç yarattı. 2016 yılında durgun ekonomiyi canlandırmak amacıyla faiz oranını sıfırın altına düşüren Japonya Merkez Bankası, politika faizinin yüzde -0.1'den yüzde 0-0.1 aralığına yükseltilmesi kararını açıkladı. Böylece dünyada negatif faiz uygulayan ülke kalmadı.
- Rusya’da Moskova’daki bir konser salonuna IŞİD üyeleri tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 144 kişi hayatını kaybetti. Tacikistan vatandaşı olduğu söylenen dört saldırgandan birinin Rusya’ya Türkiye üzerinden girdiği ortaya çıktı. Saldırıyı IŞİD üstlenmiş olsa da Rusya; ABD ve Ukrayna’yı sorumlu tutmaya devam etti. Yakalanan dört saldırganın ağır işkenceye uğramış olduklarını ortaya koyan görüntüler mahkeme salonunda Rusya tarafından adeta büyük bir gururla dünya basınına gösterildi.
- 2007'de AB'ye üye olan Romanya ve Bulgaristan, Avrupa Birliği vizesiz seyahat bölgesi Schengen'e dahil oldu.
Filistin
- Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) "Gazze'nin kuzeyine daha düzenli erişim sağlama çabalarına rağmen" Ekim’den beri ilk kez hafta sonunda Avda ve Kemal Advan hastanelerini ziyaret edebildiğini belirten Genel Direktör Ghebreyesus, kuzeyde çocukların açlıktan öldüğünü duyurdu. Ghebreyesus, gıda eksikliğinin 10 çocuğun ölümüne neden olduğunu söylerken diğer tıbbi kaynaklar, 16 çocuğun açlıktan öldüğünü açıkladı. Buna göre Gazze'de açlıktan ölen çocukların en küçüğü 14 günlük, en büyüğü 10 yaşındaydı.
- İsrail, Gazze’nin kuzeyinde bulunan ve savaşın ilk aylarında kuşatıp saldırarak dünyanın tepkisini çektiği Şifa Hastanesi’ne tekrar saldırdı. Kasım ayındaki saldırıda İsrail hastanenin altında tünel olduğunu ve burasının Hamas’ın kontrol merkezi olduğunu duyurmuş ama hastaneyi ele geçirdikten sonra buna dair inandırıcı kanıtlar bulamamıştı. Aylar sonra bir kez daha benzer gerekçelerle aynı hastaneye saldırdı ve 14 günlük işgalin sonunda tamamen yıkılan hastane binalarında hastalar, sağlık çalışanları, doktorlar ve sığınan siviller de dahil 400 kadar kişi öldürüldü. Öldürülenlerin birçoğunun işkence görmüş, infaz edilmiş cesetleri bulundu.
- İsrail’in gıda tırlarını dahi engellemesi üzerine ABD Gazze Şeridi’ne havadan paraşütle gıda yardımı başlattı ancak bu yöntem, verimsiz ve aşağılayıcı olmakla itham edildi. Yardım paketlerinin bir kısmı denize düşerken El Şeti mülteci kampına atılan paketlerin paraşütlerinin açılmaması nedeniyle kabalıkların başına düştüğü ve en az beş kişinin öldüğü açıklandı.
- Bu olaydan birkaç hafta sonra havadan atılan gıda yardımlarının denize düşmesi nedeniyle yardımlara ulaşmaya çalışan 12 Filistinli boğularak hayatını kaybetti. Boğulanların bir kısmı yardım paraşütlerinin altında kalarak boğulmuştu. Altı kişi ise gıdaya ulaşmaya çalışırken çıkan izdihamlarda yaşamını yitirdi.
- Ramazan ayına İsrail saldırıları ile giren Gazze’de daha ilk günden açlıktan yeni ölümler gerçekleşti ve açlıktan ölenlerin toplam sayısı 27’ye yükseldi. Kuzeydeki Beyt Lahiya'da bulunan Kemal Advan Hastanesi yoğun bakım ünitesi çocuk doktoru Samir Lebid, "Ramazan ayının ilk gününde 2 bebek hastanede yetersiz beslenme nedeniyle can verdi" dedi.
- Bir yanda açlıktan ölenler öbür yanda yardım paketlerinin altında ezilerek ölenler. Tüm bunlar yetmedi, İsrail gıda yardım tırlarına ulaşmaya çalışan sivillerin üzerine de defalarca ateş açtı. Mart ayı boyunca gıdaya ulaşmaya çalışırken öldürülenlerin sayısı 400’ü aştı.
- Britanya’da 200 bin makale, haber ve TV haberini inceleyen Centre For Media Monitoring (CFMM), bir rapor hazırlayarak Gazze haberlerinde nasıl bir taraflı yayıncılık yapıldığını belgeledi. Kuruluşun hazırladığı rapor, İsraillilerin Filistinlilere kıyasla 11 kat daha fazla "saldırı kurbanı" olarak anıldığını, çevrimiçi makalelerin yüzde 76'sının çatışmayı "İsrail-Hamas savaşı" olarak çerçevelediğini, sadece yüzde 24'ünün "Filistin/Filistinli" ifadesini kullandığını ve bunun da bağlam eksikliği taşıdığını ortaya koydu.
- BM Güvenlik Konseyi’nin 10 geçici üyesi tarafından sunulan bir ateşkes tasarısı en sonunda hiçbir daimi üyenin veto etmemesi sayesinde karar olarak açıklandı. Netanyahu’nun ABD’nin tüm uyarılarına rağmen Refah’a saldıracağını açıklamasının ardından ABD karara olumlu oy vermese de veto de etmedi ve çekimser kaldı. Böylece Gazze işgalinin yedinci ayına yaklaşılırken 15 üyeli Konsey’de tasarı, 14 oyla kabul edildi ve ilk kez ateşkes çağrısı yapılmış oldu.
- Bu ilk ateşkes kararının ertesi günü büyük bir skandal patladı. 7 Ekim saldırılarında Hamas militanlarının sistematik şekilde toplu tecavüz gerçekleştirdikleri haberlerini yapan ve hatta New York Times’da bir makale de yayınlayan İsrailli hukukçu Cochav Elkayam-Levy’nin haberlerinin baştan sona yalan olduğu ortaya çıktı. İsrail’in en büyük gazetesi olan YNet’te yayınlanan haberde, Elkayam-Levy’nin bir Hamas militanının bir kadının fetüsünü kestiği ve ona tecavüz ettiği haberinin kanıtına ulaşılamadığı yer aldı. Ayrıca New York Times’ta yazdığı makalede İsrail ordusunda görev yapan bir sağlıkçının şahitliğine dayandırarak verdiği Beeri Kibbutz’unda iki kadına tecavüz edilip öldürüldüğü haberinin ise yalan olduğu yine bizzat New York Times tarafından bulunan yeni bir video görüntüsüyle ortaya çıkarıldı. Elkayam-Levy, yalan haber yaptığı ortaya çıkmazdan sadece üç gün önce İsrail’in en önemli ödüllerinden biri olan Israe Prize’a layık görülmüştü. Üstelik aşırı sağcı bir gruba üye olduğu ve yaptığı bu haber sayesinde elde ettiği şöhretle kurduğu bir STK üzerinden milyonlarca dolar bağış topladığı da belirtildi.
- Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, İsrail'in Gazze'de "soykırım" eylemleri gerçekleştirdiğinin belirlenmesi için "makul sebepler" bulunduğunu açıkladı. Albanese, "Bir Soykırım Anatomisi" başlıklı BM İnsan Hakları Konseyi raporunda, İsrail'in BM Soykırım Sözleşmesi'nde belirtilen beş eylemden üçünü gerçekleştirdiğine dair net emareler bulunduğunu belirtti. Bu üç eylemi şu şekilde sıraladı: "bir grubun üyelerini öldürmek, grubun üyelerine fiziki ya da ruhsal açıdan ciddi şekilde zarar vermek, grubun fiziki varlığını tümüyle ya da kısmen sona erdirecek yaşam koşullarına kasten tabi tutmak"
- Ürdün, Mısır, Tunus ve birçok Ortadoğu ülkesinde ramazan ayında büyük gösteriler oldu. İftar vakitlerinde Ortadoğu devrimlerindekine benzer sloganlarla Filistin dayanışma eylemleri gerçekleşti.
Türkiye
- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınlar bir kez daha sokaklardaydı. İstanbul’da Taksim yine kadınlara yasaklandı ancak buna rağmen Sıraselviler’de buluşan kadınlar coşkulu bir eylem gerçekleştirdi. Bu yılki kadın eylemlerine Filistin dayanışması damga vurdu. Sezen Aksu, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için ‘Yaparsa Kadınlar Yapar' adlı bir şarkı yazdı. Bengi Şiir Umutlu'nun yorumladığı şarkı yayınlanır yayınlanmaz büyük ilgi gördü.
- Berkin Elvan’ın ölümünün 10 Yılında ailesi youtube üzerinden de canlı yayınlanan bir anma töreni gerçekleştirdi. Berkin’in ablası Gamze Elvan, mezar başında kardeşini andı.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bir avukatın, vicdani retçi olduğunu belirterek askerlik yükümlülüğe itiraz etmesi üzerine hapse mahkum edildiği davada emsal oluşturabilecek bir karar verdi. Zorunlu askerlik yerine alternatif kamu hizmeti seçeneği sunulmaması hak ihlali sayıldı. Aslında dava konusu olay KKTC’de yaşanmıştı. Bir avukat askere gitmediği için hapis cezası almış ve AİHM’e başvurmuştu. Avrupa Konseyi, KKTC’yi devlet olarak tanımadığı için AİHM ihlal iddialarını Türkiye aleyhine açılmış dava olarak görüştü ve oybirliği ile zorunlu askerliğe alternatif sivil hizmetin yasalarda olmamasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 9 Maddesinin ihlali anlamına geldiğine karar verdi.
- Newroz kutlamalarına birçok ilde yüzbinlerce insan katıldı. Bu yıl “Rabe dema azadî û serkeftinê ye - Şimdi özgürlük zamanı. Ayağa kalk” sloganıyla yapılan kutlamalara İstanbul'un tüm ilçelerinden katılım oldu. Polis, slogan ve döviz yasakları nedeniyle 50’nin üzerinde gözaltı yaptı. Miting alanına girmek isteyen bir grup LGBTİ+, bazı gruplar tarafından sözel ve fiziksel şiddete uğradı.
- Gezi Parkı, mahkeme kararıyla yeniden İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) oldu. Gezi Parkı, 12 Mart 2021 tarihinde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfı'na devredilmişti. İBB bu devre karşı tapu iptal davası açmıştı ve Mahkeme, yerel seçimlere sadece bir hafta kala İBB’yi haklı bularak devri yasaya aykırı buldu ve Gezi Parkı’nı Büyükşehir’e iade etti.
- Filistin’e Özgürlük Platformu, İstanbul’da Simgesel Uluslararası Vicdan Mahkemesi programı düzenledi. Programda Filistinli tanıklar, bölgeden gazeteciler, dünyanın çeşitli yerlerinden akademisyenler ve aktivistler yer aldı. Güney Afrika’nın Lahey Uluslararası Adalet Divanı başvurusunu yapan hukukçuların da katıldığı programa, iddianamenin Vicdan Heyeti'ne okunmasıyla başlandı. Heyet 15 masanın hazırladığı suç dosyalarını, her masanın kendi sunumuyla dinledi ve ardından kararını açıkladı: “Bu veriler bizim açımızdan 12 Ocak 1951’de yürürlüğe giren Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesinin 2 maddesine göre çok açık bir soykırım girişimidir. Bugün tanık olduğumuz tüm belgeler, konuşmalar ve tanıklıklar İsrail Devleti’nin soykırım ve savaş suçu işlediğini de ortaya koyuyor. Şu anda biz burada toplantıdayken, savaş suçları aralıksız bir şekilde sürüyor… Kendisini insan hakkı ihlalleri konusunda hiçbir kural ve kurum tarafından engellenemez olarak görüyor… Bizler, ilk yola çıktığımızda, Gazze’deki soykırıma karşı çıkarken, asla ama asla, Yahudileri suçlayan ayrımcı bir dile kapı aralamadık. Irkçılığı makul göremeyiz. İsrail Devleti’nin suçlarının sorumlusu Yahudiler değil İsrail Devleti’dir. Değerli arkadaşlar, çağrımız savaş yorgunu tüm dünya halklarına. Şimdi hep beraber işgali ve soykırımı durdurmak için sesimizi yükseltme, Filistin halkıyla dayanışma mücadelemizi büyütme zamanıdır.”
- 30 Mart’ta yerel seçimler gerçekleşti. Seçimlere katılım oranı 2019 yılındaki yerel seçimlere göre yaklaşık olarak yüzde 6 oranında düştü. 2002 genel seçimlerinden bu yana ilk kez AKP ikinci sıraya geriledi ve CHP birinci oldu. 30 Büyükşehrin 14’ünü CHP kazandı. Böylece büyükşehir sayısını 11’den 14’e yükseltmiş oldu. Bursa, Balıkesir, Manisa ve Denizli gibi AKP ve MHP’li belediyeleri kazandı. CHP, Hatay’ı ise AKP’ye kaybetti. CHP 35, AKP 24, DEM Parti 10, MHP 8, Yeniden Refah Partisi 2, BBP ile İYİ Parti birer belediye başkanlığı kazandı.
- Muğla Milas ilçesi Akbelen Mahallesi'nde Yeniköy-Kemerköy Enerji'nin maden ocağına karşı direnişte öne çıkan Nejla Işık, seçimleri kazanarak muhtar oldu. Manisa‘daki Soma Maden Havzası‘nda bulunan Soma, Kırkağaç, Bergama gibi ilçelerin tamamında CHP adayları kazandı. Sinop’ta ise Nükleer Karşıtı Platform aktivisti Metin Gürbüz, CHP’den Belediye Başkanı olarak seçildi.
İklim ve çevre
- 2023-24 kışı Yunanistan’da kaydedilen en sıcak kış oldu. Aralık ayından Şubat ayına kadar ortalama en yüksek sıcaklık 11,3 santigrat derece olarak kaydedildi. Kış boyu sıcaklıklar 1960-2024 arasındaki ortalama en yüksek kış sıcaklıklarının 1,8 derece üzerindeydi. Bu açıklamayla aynı gün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de Türkiye’de Şubat ayının son 53 yılın en sıcak ikinci Şubat ayı olduğunu söyledi. 2024 yılı Şubat ayında, sıcaklıklar ortalamanın 3,4 derece üzerinde gerçekleşmişti.
- Kuzey Amerika‘nın kalbinde yer alan ve kıtanın tatlı su kaynaklarının büyük bir kısmını barındıran Büyük Göllerin buz örtüsü normalde şubat sonu veya mart başında zirveye ulaşırken bu yıl radikal bir biçimde göller neredeyse hiç buz tutmadı. Normalde göllerin yüzde 40’ını kaplayan buz, Mart ayında sadece yüzde 4 civarındaydı. NASA‘nın kayıtlarına göre, 1973’ten bu yana kış mevsimlerinin ısınmasıyla birlikte buz örtüsü ortalama dörtte bir oranında azaldı ve buz mevsimi neredeyse bir ay kısaldı.
- Güney Amerika ise Mart ayı boyunca 40 dereceyi aşan sıcaklarla boğuştu. Hatta Brezilya’da 42 dereceyi aşan sıcaklar nemle birleştiğinde hissedilebilir sıcaklık 62 derece oldu. Mart ayında birkaç gün içinde 132 ülke ve on binlerce istasyonda mart ayı sıcaklık rekorları kırıldı. Ve sonunda beklendiği üzere Mart ayı şimdiye kadar küresel olarak kaydedilen "en sıcak mart" oldu.
- Afrika’nın güneyi de El Nino nedeniyle kavrulan bölgeler arasındaydı. Zambiya ve Malavi de kuraklık ilan edildi. Malawi’de kuraklık 2,5 milyon çiftçinin ciddi hasat kayıpları yaşamasına neden oldu. Bu da, yaklaşık 6,5 milyon insanın insani yardıma ihtiyaç duymasına yol açtı. Zambiya, kuraklık nedeniyle 1 milyon hektarlık tarım alanını kaybetti.
- Hint Okyanusu’ndaki Madagaskar adasının kuzeyini etkileyen tropik Gamane Kasırgası nedeniyle en az 18 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce ev sular altında kaldı, en az 20 bin insan yerinden oldu.
- 1 Mart’ta Almanya’nın 100’den fazla kentinde binlerce toplu taşıma işçisi ve ikim aktivisti ortak eylemler düzenledi. Avrupa’nın en büyük sendikalarından Verdi ile Gelecek İçin Cumalar arasında kurulan #WirFahrenZusammen (Birlikte Sürüyoruz) ortak kampanyası bir hafta boyunca birçok şehirde yerel grevler ve eylemler örgütledikten sonra ortak talepler etrafında iklim için Cuma grevinde birlikte sokaklara indi.
- Yeni yayınlanan bir rapor, plastik üreticilerinin önceki yıllarda sigara üreticilerinin yaptığı gibi onlarca yıldır geri dönüşüm konusunda bilinçli olarak yalan söyleyerek dünyayı plastik felaketine götürdüğünü ortaya koydu. İklim Dürüstlüğü Merkezi tarafından hazırlanan raporda dünyada yılda 1 trilyon kilo plastik üretilirken bunun sadece %9 kadarının geri dönüştürüldüğü kalanının yakıldığı veya doğaya atıldığını gösterdi. Şirketlerin ise tek kullanımlık plastik üretimini artırmak için geri dönüştürülebildiklerine dair bir yalanı çok önceden beri bilmelerine rağmen yaymaya devam ettiklerini gösterdi. Bu şirketler arasında olağan şüpheliler de vardı. Raporda, ExxonMobil, Shell, Chevron gibi şirketler geri dönüşümün plastik atık sorununa bir çözüm olmadığına dair kanıtlara rağmen yarım yüzyıldır halkı kandırmak için işbirliği yapıyor deniyordu. Avrupa ülkeleri geri dönüş adı altında bu zehirli ve geri dönüştürülemez plastikleri başka ülkelere ihraç ediyordu. Türkiye, Avrupa plastik atık ihracatının yüzde %28’ini karşılıyordu. Greenpeace’e göre Türkiye’nin plastik atık ithalatı ise son 16 yılda 196 kat artmıştı.
- Peru'nun Loreto eyaletindeki yerli kadınlardan oluşan bir örgüt, yıllar süren kampanyalarının ardından Marañón Nehri'nin "içsel değeri" olduğu ve "doğal haklarının" hükümet tarafından tanınması gerektiğine yönelik davayı kazandı. Nauta Karma Mahkemesi, nehrin var olma hakkı, ekolojik akma hakkı, restorasyon hakkı, kirlilikten arınma hakkı, ekosistemle birlikte temel işlevlerini yerine getirme hakkı ve hatta temsil hakkı da dahil olmak üzere belirli haklarının hukuki mevzuat haline getirilmesi gerektiğine karar verdi. Bu karar, nehirlerin hakkını tanıyan Kolombiya'nın Atrato Nehri, Yeni Zelanda'nın Whanganui Nehri ve Kanada'nın Magpie Nehri kararlarından sonraki bir diğer karar oldu.
- Kıbrıs’ta 400.000'den fazla ötücü kuşun tuzağa düşürülerek restaurantlara satılmak üzere öldürüldüğü açıklandı. Organize suç şebekeleri, aralarında nar bülbülü ve serçe gibi küçük kuşları çalılıklara ya da meyve bahçelerine yuva yapmaya çekmek için tuzaklar ve kuş sesleri çalan hoparlörler kullanıyor sonra da onları "sis" ağları ya da tutkalla kaplı dallarla yakalıyordu. Daha sonra bu kuşlar restoranlara satılarak "ambelopoulia" adı verilen yerel bir yemek olarak yeniyordu. 430 bin kadar minik ötücü kuşun bu şekilde insan hazzı için öldürülüyor olması şok edici bir bilgi olarak paylaşılsa da durumun eskiden daha da vahim olduğu ortaya çıktı. Ötücü kuşların insan tüketimi için tuzağa düşürülmesi Kıbrıs'ta 1974 yılında yasaklanmazdan önce yılda 2 milyondan fazla kuşun öldürülmesine yol açıyordu. Ancak yasak, bu sayıyı 400 bine indirmiş fakat durduramamıştı.
- Bu duruma benzer şekilde Avrupa’nın da büyük çoğunluğu Fransa tarafından olmak üzere yılda 80 ila 200 milyon kadar kurbağa tükettiği açıklandı. Çoğu Asya ülkelerinden ithal edilen kurbağalar yiyecek olarak tüketilirken hem vahşi yaşam olumsuz etkileniyor hem de birçok kurbağa türü yok olma tehlikesi altına giriyordu.
- Diyarbakır'da leylekler, kışın göçmeyip 50 kilometrelik yol boyunca Dicle Nehri'ne paralel kurdukları yuvalar ile büyük bir koloni oluşturdu. Prof. Dr. Ahmet Kılıç, "Leylekler artık göç etmiyor. Bunda iklim değişikliğinin ciddi etkisi var" dedi.
- Enerji düşünce kuruluşu Ember’in yeni yayınlanan Türkiye Elektrik Görünümü başlıklı analizine göre, Türkiye’de kömürden elektrik üretimi 2023’te 118 TWh ile tarihi yüksek seviyeye ulaştı. Elektrik üretiminde kömürün payının yüzde 36’ya ulaşmasıyla Türkiye, Polonya’yı geride bırakarak Avrupa’da kömürden en çok elektrik üretimi yapan ikinci ülke oldu ve neredeyse Almanya’nın 121 terawatt saatlik değerini yakaladı.
- Yozgat’ta hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle flamingolar bu yıl yaklaşık bir ay önce geldi. Her yıl Nisan ayında gelip, Kasım'a kadar kalan flamingolar, bu yıl bir ay kadar erken gelmiş oldu.
- Fosil yakıt projelerine bir yenisini daha ekleyen Türkiye’de, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO), Marmara Denizi’ndeki üç ayrı bölge için petrol arama ruhsatı verildi. Paris Anlaşması uyarınca fosil yakıtları azaltması gereken Türkiye böylece tam tersi istikamette gitmede ısrarlı olduğunu göstermiş oldu.
- Bu haberden hemen sonra önce Kocaeli'de (NATO) petrol boru hattından milyonların içme suyu olarak kullandığı Sapanca Gölü'ne daha sonra da Diyarbakır'ın Hazro ilçesinde, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) ait petrol arama sahasındaki boru hattından Kamışlı Çayı’na ham petrol aktı.
- Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Eker, Adana'nın Tufanbeyli ilçesinde yeni bir bitki türü keşfetti. Bitkiye keşfedildiği Adana'nın mitolojik ismi verildi. Bilim literatürüne "Gladiolus adanus Eker & Sağıroğlu" olarak giren bitkinin Türkçe ismi ise "Adana kılıçotu" olarak belirlendi.
Nisan
Dünya
- Ayın ilk gününde Ortadoğu’da bölgesel bir savaşa doğru tehlikeli bir gelişme yaşandı. İsrail, İran'ın Şam'daki konsolosluk yerleşkesine hava saldırısı düzenledi ve saldırıda Devrim Muhafızları Ordusu komutanlarından Tuğgeneral Zahidi ile birlikte 11 İran ordusu mensubu ve diplomat öldü. İran çok sert yanıt vereceğini dünyaya duyurdu.
- Bu duyurudan iki hafta sonra da beklenen misilleme saldırısı gerçekleşti. İran kendi topraklarından İsrail’deki birçok hedefe roket ve SİHA saldırısı düzenledi. İsrail Ordusu 300'den fazla insansız hava aracı (İHA) ve balistik füzenin yüzde 99’unu havada imha ettiğini açıkladı. Savunmayı aşan az sayıda füzenin İsrail'in güneyindeki bir askeri üste "hafif" hasar oluştuğu ve can kaybı yaşanmadığı belirtildi. İsrail’in roket ve SİHA’ları düşürmesine ABD, Britanya ve Fransa da yardım etti. Bu saldırı sırasında İsrail’in Gazze bombardımanı durdu ve yaklaşık 7 ay sonra Gazzeliler ilk kez sessiz bir akşam yaşadı. İsrail böylece 1991 yılından bu yana (Saddam Hüseyin’in Körfez Savaşı sırasında attığı füzelerden bu yana) ilk kez başka bir ülke tarafından vurulmuş oldu.
- Forbes dergisi dünyanın en zengin insanlarının listesini yayınladı. Forbes'un bu yıl 38'nci kez yayımladığı Milyarderler Listesi, dünya çapındaki milyarderlerin sayısının da servetlerinin de arttığını gösteriyordu. Buna göre, milyarder sayısı geçen yıla kıyasla 141 kişi artışla 2 bin 781'e çıkarak rekor tazelemişti. Bu Milyarderlerin toplam servetleri de 2 trilyon dolar artışla 14,2 trilyon dolara yükseldi. Türkiye vatandaşı milyarderlerin toplam serveti ise yaklaşık 56,1 milyar dolar olarak hesaplandı.
- Avrupa Parlamentosu, AB'nin tartışmalı Göç ve İltica Anlaşması'na onay verdi. Oylama, muhalif vekillerin "Bu anlaşma öldürür" sloganlarıyla bölündü. İnsan hakları kuruluşları, yeni anlaşma ile sınırdaki kontrollerin genişletileceğini ve göçmenlerin aylarca gözaltı merkezlerinde kalmasının yolunun açılabileceğini dile getirdi.
- Britanya hükümeti düzensiz yani yasal olmayan yollarla ülkeye giren göçmenleri Ruanda’ya gönderme planını meclisten son derece tuhaf bir şekilde geçirdi. Geçtiğimiz yıl ülkeye yasa dışı yollarla gelen göçmenleri Ruanda’ya gönderme anlaşması mahkeme kararıyla durdurulmuştu. Mahkeme gerekçe olarak Ruanda’nın göçmenler için güvenli olmadığını belirtmişti. Sunak hükümeti mahkemenin bu kararını geçersiz kılmak için meclise Ruanda’nın güvenli bir ülke olduğuna dair yasa tasarısı sundu ve tasarı kabul edildi. Ruanda, böylece bir anda güvenli ülke oluverdi. Hatta o kadar güvenli oldu ki Britanya’ya iltica başvuruları da artık Ruanda’da alınacak ve kabul edilen mülteciler de Ruanda’da kalacaktı!
- 15 Nisan’da Sudan iç savaşının birinci yılı doldu. Sudan Ordusu ile eski soykırımcı paramiliter birlikler olan Hızlı Destek Kuvvetleri arasında başlayan çatışmalar ülke geneline yayılmıştı. Bu bir yılda resmi olarak en az 15.550 kişi hayatını kaybetti, gerçek sayının ise bunun kat be kat üzerinde olduğu tahmin ediliyordu. 10,7 milyon kişi yerinden oldu ve 1,7 milyon kişi komşu ülkelere göç etti. 25 milyon kişi açlıkla boğuşmayı sürdürüyordu ve açlıktan ölümler görülüyordu. Yaklaşık 730.000 çocuğun hayatı şiddetli akut yetersiz beslenmeden mustaripken, ülkedeki 19 milyon okul çağındaki çocuğun yüzde 90'ından fazlasının örgün eğitime erişimi olmadığı açıklandı.
- Portekiz’de Karanfil Devriminin 50. yılı onbinlerce Portekizli tarafından sokaklarda coşkuyla kutlandı. Devrim, geçit törenleri ve konserlerle kutlanırken Portekiz’de ilk kez aşırı sağın yükseldiği bir dönemde devrimin kutlanmış olması oldukça anlamlıydı. Avrupa’da en uzun süre ayakta kalan Salazar diktatörlüğü, 1974 yılında çoğu yüzbaşılardan ve sömürgelerdeki savaşlardan bıkan askerlerden oluşan isyana işçilerin de grevlerle destek vermesi sonucu devrilmişti. Devrimi başlatan sinyal ise radyodan çalınan ve o dönem komünizm propagandası olduğu gerekçesiyle yasaklı olan Zeca Alfonso’nun Grandola Vila Morena şarkısıydı.
- Her yıl dünya silahlanma bütçelerini açıklayan Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün (SIPRI) bu yılki yıllık analizine göre, küresel askeri harcamalar %6,8 artarak 2023 yılında 2,4 trilyon dolara ulaşmıştı. Bu rekor artıştaki en büyük etken Gazze’nin işgaliydi. Orta Doğu'da askeri harcamalar geçen yıl %9 artarak son on yılın en yüksek yıllık büyüme oranına ulaşmış oldu. Büyük ölçüde ABD'den silah ithalatına bağımlı olan İsrail, geçen yıl ordusuna 2022'ye kıyasla %24 daha fazla harcama yapmıştı.
Filistin
- Haaretz gazetesine konuşan İsrailli savunma yetkilileri ve askerler, ordunun Gazze'de "ölüm bölgeleri" oluşturduğunu ve buraya giren herkesi ayırt etmeksizin öldürdüklerini açıkladı. Bir yedek subay, "(İmha bölgelerine) İnsanlar, özellikle de yetişkin erkekler girer girmez, o kişi silahsız olsa bile ateş edip öldürme emri veriliyor" dedi.
- Bu haberin hemen ardından da İsrail ordusunun Gazze’de ilk kez yeni bir tür bir yapay zeka silahı kullandığı ortaya çıktı. Lavender (lavanta) adlı uygulama “potansiyel” Hamas militanlarını tespit ederek saniyeler içerisinde yok edilmesini sağlıyordu. Lavender bu şekilde 37 bin potansiyel hedef belirlemişti. İsrailli yayın grubu +972 Magazine ve Local Call’a konuşan askerler uygulamanın belirlediği alt düzey bir militan için 15-20 sivilin ölecek olması durumunda dahi saldırı emri verildiğini, üst düzey bir “potansiyel” militan içinse 100 sivilin öleceğinin tespit edilmesi durumunda bile onay verildiğini söyledi.
- İsrail Parlamentosu Knesset, ulusal güvenliğe tehdit olarak görülen yabancı kanalların “geçici olarak” kapatılmasına izin veren yasayı onayladı. Başbakan Benyamin Netanyahu, kararın ardından “terörist kanal” ilan ettiği Al Jazeera’nın ülkedeki bürosunu kapatmak için “derhal harekete geçeceğini” söyledi. Yabancı gazetecilerin Gazze’ye girişleri yasak olduğu için, Al Jazeera’nın Gazze’de yerleşik muhabirleri, savaşı alandan bildiren tek gazeteciler olarak kalmıştı.
- Gazze'ye molozlardan iskele kurarak ilk kez gemiyle yardım ulaştıran Dünya Merkezi Mutfağı'nın (World Central Kitchen/WCK) aracı yardım dağıttığı sırada İsrail ordusu tarafından vuruldu ve içindeki ABD ve İngiltere dahil farklı ülke vatandaşlıklarına sahip 7 çalışan öldürüldü. İsrail, yardım konvoyunda bir teröristin bulunduğunu sandıklarını ama teröristin orada olmadığını açıkladı. Netanyahu ise son derece soğukkanlı bir şekilde "Trajik bir olay, istemeden masum insanları vuruyoruz, savaşta böyle şeyler olur" dedi. Bu olayın ardından Dünya Merkezi Mutfağı'nın iskeledeki gemisinde henüz dağıtılamayan 240 ton yardım, çalışanların can güvenliğinin bulunmadığı gerekçesiyle Kıbrıs’a geri gönderildi. İsrail böylece Gazze’ye karadan yardım girişini engellediği gibi denizden de yardımı engellemiş oldu.
- Almanya'nın önde gelen dört insan hakları kuruluşu halen Gazze'de bulunan beş Filistinli adına İsrail'e silah satışlarından sorumlu bakanlığa dava açtı. İlginç bir şekilde Almanya’nın silah ihracatı lisanslarından sorumlu olan bakanlığı Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı’ydı ve Yeşillerin kontrolünde bulunuyordu. Filistinli savaş mağdurları adına açılan davada, davacılar insancıl hukuk ihlallerinin son derece açık olduğu bir savaşa silah ihraç edilmemesini talep etti.
- Almanya Nisan ayı boyunca Filistin meselesiyle anılmaya devam etti. Berlin'de düzenlenen uluslararası bir Filistin Kongresi’ne önce giriş kısıtlaması kondu. Ardından da iki saat gecikmeli başlayan kongre salonun elektrikleri kesilerek toplantılar iptal edildi. İki bin kadar polisin çevrelediği kongre salonunda katılımcılar sloganlarla polise tepki gösterdi. Bunun üzerine polis, organizatörlerden biri olan Yahudi aktivist Udi Raz’ı ve iki aktivisti daha gözaltına aldı. Polis yetkilileri, canlı bağlantıyla etkinliğe katılan Filistinli araştırmacı Salman Ebu Sitta’ya yönelik Almanya’da "faaliyet yasağı" bulunduğu gerekçesiyle müdahale ettiğini belirtti.
- Gözaltına alınan İsrail doğumlu, Yahudi savaş karşıtı Udi Raz bu eyleminden dolayı tur rehberi olarak çalışmakta olduğu Berlin Yahudi Müzesi’nden kovuldu. Kendisi ve örgütü Jewish Voice for a Just Peace in the Middle East (Ortadoğu’da Adil Bir Barış İçin Yahudilerin Sesi örgütü) antisemit ilan edildi. Örgütün banka hesapları da Alman hükümeti tarafından donduruldu.
- İsrail askerlerinin çekildiği Şifa Hastanesi’nin bahçesinde toplu mezarlar bulundu. Hemen ardından Beit Lahiya’da ve sonra da Han Yunus’taki Nasr Hastanesi bahçesinde yüzlerce kişinin cesedinin olduğu toplu mezar bulundu. Cesetlerin bir kısmının elleri arkadan kelepçeli şekilde infaz edilmiş haldeydi, bir kısmının da uzuvları kopartılmış, organları kesilmişti. BM toplu mezarlar hakkında İsrail’den soruşturma talep etti.
- ABD, İsrail'in Gazze Savaşı'nın başladığı 7 Ekim'den itibaren birçok Filistin eylemiyle sarsılırken Nisan ayında üniversiteler daha da hareketlendi. Columbia Üniversitesi öğrencileri kampüs içerisinde kamp kurdu. Öğrenciler üniversitenin İsraille ve İsrail’e destek veren şirketlerle ilişkisini kesmesini talep etti. Columbia Üniversitesi'nin Rektörü Nemat Minouche Shafik ise Temsilciler Meclisi'nde sorguya çekilerek antisemit olmakla itham edildi. Rektör Shafik bu sorgunun ardından polise kampı dağıtması için talimat verdi ve polis öğrencileri dağıtarak 108 kişiyi gözaltına aldı. Üstelik antisemitizm suçlamasıyla gözaltına alınanların 15’i Yahudiydi. Ancak öğrenciler kampı yeniden kurdu.
- ABD’nin diğer üniversitelerinde de Gazze için açlık grevleri ve yürüyüşler düzenlendi. Yale Üniversitesi ve New York Üniversitesi (NYU) öğrencileri, Columbia öğrencilerine yönelik polis saldırısına tepki olarak kampüslerde eylemler düzenledi ve bir Gazze Dayanışma Kampı oluşturdu. Ancak Yale üniversitesi yönetimi de Columbia yönetimi gibi polisin 47 öğrenciyi gözaltına almasına izin verdi ve öğrencilere disiplin soruşturması açtı. New York Üniversitesi’nde de kampları dağıtılan öğrencilerin onlarcası gözaltına alındı. Öğrencilerin kamp kurduğu alan boşaltılıp etrafı çitlerle çevrilerek kapatıldı ve bu görüntü İsrail’in Apartheid duvarına benzetildi. Öğrenciler ise sivil haklar hareketinin sembol şarkılarından biri haline gelen We Shall not be Moved’u birlikte söyleyerek baskıları protesto etti.
- Öğrenci eylemleri yayılmaya devam etti. Columbia Üniversitesindeki polis saldırısı eylemleri birçok üniversiteye yaymıştı. Teksas Üniversitesi’nde Ulusal Muhafızların çok sert müdahale etmesi ve 34 öğrenciyi elektrikli tabancalarla gözaltına alması eylemleri ülke geneline daha da yaydı ve farklı üniversitelerde 200’den fazla öğrenci gözaltına alındı. Teksas Üniversitesi’nin öğretim üyeleri, polis müdahalesine tepki göstererek dersleri boykot edip öğrenci protestolarına katıldı.
- Columbia Üniversitesi öğrencileri 1968’de işgal edilen tarihi Hamilton Binası’nı işgal edip binaya İsrail ordusu tarafından Gazze’de öldürülen beş yaşındaki Hind isimli çocuğun adını verdi. Hemen o gün sabaha karşı yüzlerce polis, binanın camlarını kırarak içeri girdi, işgali ve kampı sert bir şekilde sonlandırdı. 280 kadar öğrencinin gözaltına alındığı açıklandı. Aynı sıralarda Kaliforniya’da UCLA kampüsündeki Filistin Dayanışma Kampı’na Siyonist bir grup havai fişekler ve sopalarla saldırdı. Filistin yanlısı öğrenciler arasında yaralananlar oldu.
- Nisan ayının sonuna gelindiğinde kampların kurulmaya başlandığı 18 Nisan tarihinden beri yani sadece 12 gün içinde 1800 kişi gözaltına alınmıştı.
- Üniversite eylemleri “yeni bir 68 Hareketi mi doğuyor?” diye tartışılırken Gazze’deki soykırımcı işgalini sürdüren Netanyahu, ABD’de yayılan öğrenci eylemlerini 1930 Almanya’sına benzeterek gerçekleri bir kez daha ters yüz etti. Bu sözlerden sadece bir hafta sonra kampüs eylemleri 70’ten fazla üniversiteye yayılmıştı bile. Üstelik kampüs eylemleri sadece Amerika ile sınırlı da kalmadı, Kanada, Fransa ve Britanya’ya yayıldı.
- Nisan ayının sonlarında Türkiye’den Gazze’ye yola çıkacak uluslararası yardım filosu (Özgürlük Filosu), tam demir alacağı gün engellendi. Özgürlük Filosu, biri İskenderun Limanı’ndan olmak üzere dört gemi, 5.500 ton insani yardım malzemesi ve 800 kadar uluslararası aktivist grubuyla yola çıkacaktı. Ancak yola çıkılacağı gün Gine-Bissau bayraklı gemiler bu ülkenin gemilerden bayrağını çekmesi üzerine limandan çıkamadı. Organizatörler Gine-Bissau’nun, İsrail ve ABD'nin baskısı altında bayrağını geri çektiğini söyledi.
Türkiye
- Türkiye seçim sonuçlarıyla biraz olsun moral bulmuştu ki daha 48 saat olmadan ülke yine karıştı. Ülke genelinde tüm ilçe belediyeleri aynı parti tarafından kazanılan tek il olan Van’ın %55 ile seçilen DEM Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan'ın seçilme hakkı geri alındı. Bu yetmezmiş gibi hızlı bir kararla İl seçim kurulu Zeydan'ın 'seçilme yeterliliği olmadan seçildiği' gerekçesiyle mazbatayı AKP adayına veriverdi.
- Bu iki karar Van halkının ve muhalefet partilerinin büyük tepkisini çekti. Van’da binlerce kişi sokaklara indi, polis göstericilere gaz, plastik mermi ve tazyikli suyla saldırdı. Çıkan olaylarda çok sayıda kişi gözaltına alındı. Valilik Van'da eylem ve etkinlikleri 15 gün süreyle yasakladı. Ancak eylemler Van’da ve diğer Kürt illerinde devam etti.
- CHP heyeti de Van’daki eylemlere katıldı ve DEM Parti’yi ziyaret etti. Bu kararlı tepkilerin sonunda Yüksek Seçim Kurulu mazbatanın tekrar Abdullah Zeydan’a verildiğini açıkladı. Mazbatanın Zeydan’a geri verilmesini Van halkı sokaklarda dans edip halaylarla kutlama yaparak karşıladı.
- Yerel seçimlerde iktidar ittifakının gerilemesinin ardından bazı CHP’li belediyelerin ilk işi maalesef göçmen düşmanı uygulamaları vakit kaybetmeden açıklamak oldu. Önce Bursa’nın yeni CHP’li belediyesi daha ilk belediye meclisi toplantısında yabancı dildeki tabelaları kaldırma kararı aldı. Ardından Bolu’da yeniden seçilen göçmen düşmanı Tanju Özcan, yabancı üniversite öğrencilerine toplu taşımayı daha pahalı hale getireceğini duyurdu. Afyonkarahisar’ın yeni CHP’li Belediye Başkanı Burcu Köksal da ilk iş olarak zabıta ekipleriyle birlikte kentte dolaşıp, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmayan sığınmacılara ait dükkanların faaliyetlerine son verdiğini duyurdu.
- Seçimlerde AKP’nin oy kaybına dair yorumlardan biri de Türkiye’nin somut olarak Gazze konusunda herhangi bir adım atmamış olması ve İsrail ile tüm ilişkilerin kesilmesi gerektiğini savunan aktivistlerin gözaltına alınmış olmasıydı. Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından dile getirilen bu değerlendirme sonrası Türkiye ilk somut kararını açıkladı. Ticaret Bakanlığı, İsrail’e inşaat demirinden yassı çeliğe, mermerden seramiğe kadar 54 ürün grubunda ihracat kısıtlaması getirildiğini açıkladı.
- Antalya Konyaaltı'nda Tünektepe Teleferik Tesisi'ndeki teleferiğin direklerinden biri yerinden koparak kabine çarptı. Kabinin tabanının kopmasıyla içerisinde bulunan 8 kişi metrelerce yükseklikten yere düştü. Kazada kabinde bulunanlardan bir kişi yaşamını yitirirken 7 kişi de yaralandı. Diğer kabinlerde mahsur kalan 174 kişi ise yaklaşık 2 bin 202 kişilik ekip ve 90 helikopter ile 23 saat süren kurtarma çalışmaları sonunda kurtarıldı.
- Olayın ardından daha iki hafta önceki yerel seçimlerde CHP’den Kepez belediye başkanı seçilen Mesut Kocagöz kazanın yaşandığı Tünektepe Teleferik Tesisi'ni işleten ANET A.Ş. eski genel müdürü olduğu için ihmalden tutuklandı. CHP bu duruma sert tepki gösterdi. Mesut Kocagöz'ün seçimlere girmeden önce şirketteki genel müdürlük görevinden istifa ettiği açıklandı.
İklim ve çevre
- ABD’nin midwest (Ortabatı) eyaletleri bahar ayına erken başlayan sıcaklar ve orman yangınlarıyla girdi. Önceki birkaç ayla birlikte Nisan ayının ortasında şimdiden 1,7 milyon dönümden fazla alan yanmıştı ve bu sayı yılın bu dönemi için 10 yıllık ortalamanın üç katından fazlaydı.
- Ural Nehri havzasında erken gelen bahar sonucu karın erimesi ve nehirlerin taşmasıyla sel felaketi yaşandı. 300’den fazla ev saatler içerisinde yükselen suların altında kaldı. Özellikle Rusya'nın Orenburg kentinde 550 kişi evlerini derhal terk etmek durumunda kaldı. Rusya’nın başka yerlerinde de aynı nedenlerle nehirler taştı ve on binlerce kişi tahliye edildi. Ural Nehri'nin taşmasıyla, Kazakistan'da da 100 binden fazla kişi tahliye edildi.
- Aynı günlerde çöl ikliminin hakim olduğu Birleşik Arap Emirlikleri başkenti Dubai’ye 1,5 yılda düşmesi gereken yağmur 24 saat içerisinde düşerek sellere yol açtı. Bir kişi hayatını kaybetti. Dubai havalimanında biriken sular dev uçakların gemi gibi su üstünde hareket etmesine neden oldu. Bu sırada Umman’da da aşırı yağış kaynaklı sellerde 20 kişi hayatını kaybetti. Ardından da İran’ı vuran aşırı yağışlar ve taşkınlar en az sekiz kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu.
- Filipinler, Bangladeş, Tayland ve Hindistan'da yılın en sıcak dönemi olan nisan ayı, El Niño nedeniyle kabusa dönüştü. Filipinlerde başkent Manila da dahil, çok sayıda kentte binlerce okul dersleri çevrimiçi yapma kararı aldı. Birleşmiş Milletler (BM), ülkenin 82 bölgesinin yarısında kuraklık yaşandığını ve 31 bölgede de kuraklık riski olduğunu duyurdu. Tayland'da bu yıl aşırı sıcaklar nedeniyle 30 kişinin öldüğü açıklandı. Bangladeş'te hava sıcaklığının bazı bölgelerde 42 dereceye kadar yükselmesi üzerine bütün okullar kapatıldı.
- Nisan ayında Türkiye’de de aşırı sıcaklar yaşandı. Afrika’dan gelen çöl tozu ve sıcak dalgasının etkisiyle 1 Nisan'da Antalya, Adana, Eskişehir, Muğla, İzmir, Aydın ve Manisa gibi birçok kentte hava sıcaklığı 30 dereceleyi aşarak rekor seviyelere yaklaştı.
- Büyük Set Resifi Deniz Parkı Otoritesi yaptığı açıklamada Avustralya’da binden fazla resifte havadan yapılan incelemeler sonucunda resiflerin yarısından fazlasında yüksek ya da çok yüksek düzeyde ağarma görüldüğünü, güneyde ise daha az sayıda resifte (toplamın %10'undan azında) aşırı ağarma görüldüğünü bildirdi. 2,300 kilometrelik resif sistemi sekiz yıl içinde beşinci kitlesel ağarma olayını yaşamış oldu. Deniz yüzeyi sıcaklıkları normalin 0.5C ile 1.5C üzerinde seyrediyordu.
- Copernicus İklim Değişikliği Servisi tarafından yayınlanan verilere göre, Nisan ayı da dünya çapında kaydedilen en sıcak Nisan ayı oldu ve böylece 2023’ün Temmuz ayında başlayan en sıcak aylar trendi kesintisiz devam ederek arka arkaya en sıcak 11. ay yaşanmış oldu.
- İsviçre'de İklimi Korumak İçin Kadınlar hareketinin (KlimaSeniorinnen Schweiz) çoğu 70'li yaşlardaki 2.400 kadınla açtığı davada AİHM, İsviçre'nin iklim kriziyle yeterince mücadele edememesinin insan haklarını ihlal ettiğine karar verdi. Greta Thunberg’in de katıldığı davada, kadınlar, İsviçre'deki sıcak hava dalgaları sırasında evlerinden çıkamadıklarını ve sağlık krizlerine maruz kaldıklarını savundu. AİHM de İsviçre'nin iklim kriziyle yeterince mücadele etmemesinin insan haklarını ihlal ettiğine hükmetti. AİHM İsviçre’nin sera gazı salımları ölçümü yapmadığını da belirterek "İsviçre'nin iklim değişikliğine ilişkin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediğine” hükmetti.
- İklim aktivisti Greta Thunberg, İsviçreli kadınların iklim davasına katılmasının ardından Hollanda’ya geçerek katıldığı iklim eyleminde gözaltına alındı. Yokoluş İsyanı tarafından düzenlenen iklim eyleminde Greta ve iklim aktivistleri “Fosil yakıt sübvansiyonlarını durdurun” yazan pankartın arkasında yürüdü. Protestoculara müdahale eden polis, Thunberg’i de diğer aktivistlerle birlikte gözaltına aldı ve kısa süre sonra serbest bıraktı. Tekrar eyleme dönen Greta daha sonra tekrar göz altına alındı ve tekrar serbest bırakıldı.
- 19 Nisan’da Fridays for Future’ın çağrısıyla küresel iklim grevi gerçekleşti. Onlarca ülkede yapılan iklim grevlerinde bir kez daha iklim acil durumu ve iklim adaleti talep edildi. İstanbul’da da onlarca iklim adaleti aktivisti Kadıköy’de eylem gerçekleştirdi.
- 22 Nisan’da Yeryüzü Günü’nde de özellikle ABD’de iklim için eylemler gerçekleşti. Eylemlerin yanısıra üç üniversitede öğrenciler kendi üniversiteleri hakkında şikayette bulundu. Columbia Üniversitesi, Tulane Üniversitesi ve Virginia Üniversitesi öğrencileri eyalet başsavcılarına mektup yazarak üniversitelerinin fosil yakıt yatırımlarını incelemeleri çağrısında bulundu.